CHP’li Başarır’dan Bakan Ersoy’a: “Firması ETS’de bu oteli insanlara tavsiye eden bakan istifa etmeli”
Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: OZAN URAL
(İSTANBUL) - CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Kartalkaya’da yaşanan otel faciasına ilişkin olarak Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u istifaya davet ederek, "ETS, Turizm Bakanı’nın firması. Söz konusu olayın, kazanın gerçekleştirdiği otelle ilgili çok iyi puan veriyor, 8,4. ETS'de bu oteli insanlara tavsiye eden bakan istifa etmeli. İtfaiyecileri suçlamamalı" ifadesini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Bolu Kartalkaya’da meydana gelen, 76 kişinin hayatını kaybettiği açıklandığı otel yangını faciasına yönelik tepkisini dile getiren Başarır, şöyle konuştu:
"Üzülerek söylüyorum ki bu ülkedeki bakanlar, bu ülkeyi yönetenler daha çocuklarımız oteldeyken, daha çocuklarımızın, insanlarımızın cansız bedenine ulaşmadan belediyeleri, itfaiyecileri ya da birilerini suçlama cihetine gittiler. Bu olmaz. Şimdi kongre önemli mi? Daha önemli kendileri için ama hemen söylemek istiyorum. Ankara Kongresi iptal edilebilirdi, o bakanlar orada olabilirdi. İnsan hayatı bir rozetten çok daha kıymetli bizler için. Şimdi Sayın Bakan’a söylemek isterim. Sayın Bakan, öncelikle sorumluluk almak zorundasınız, sorumluluğunuzun gereğini yerine getirmek zorundasınız. Şimdi size bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği en büyük faciayı bir örnekle açıklamak istiyorum. ETS, Turizm Bakanı’nın firması. Sorumlu bakan. Söz konusu olayın, kazanın gerçekleştirdiği otelle ilgili puan veriyor. Çok iyi. 8,4 ETS’de. İnsanları orada tatil yapmaya davet ediyor. Biz bunu aldıktan dakikalar sonra Sayın Bakan’ın sitesinden bu kaldırılıyor. Neden? Utanıyor çünkü. Otel müdürü, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Yönetim Kurulu üyesi. Sayın Bakan, siz 2021-2024’te bir denetim yapıldığını söylüyorsunuz. Demek yapılmamış, yapıldıysa da gereken yapılmamış. Çıkıp itfaiyecileri suçluyorsunuz. Oysa 2012’de bu ruhsatların verilmesine ilişkin yönetmeliği değiştirdiniz. İtfaiyenin rapor verme koşulunu ortadan kaldırdınız. Sorumluluğu tamamen bakanlara verdiniz.
"Gerçek sorumlular artık hesap verebilsin"
Zaten yaklaşık 20 yıl önce bu ruhsatlar, bu denetimler yapılmıştı. Benim ülkemde insanlarımız, yurttaşlarımız denetim, ihmal yüzünden madenlerde, otellerde, trafikte ölüyor. Bir tek sorumlu çıkmıyor. Şimdi ETS’de bu oteli insanlara tavsiye eden bakan istifa etmeli. İtfaiyecileri suçlamamalı. Biz ‘o parti, bu parti; benim parti, senin parti’ değil. Kim sorumluysa 76 yurttaşımızın, çocuklarımızın, ailelerinin kaybından gereğini yapmasını istiyoruz. Türkiye’de evler, oteller, inşaatlar, plazalar hepsi denetimden uzak maalesef. Los Angeles’ta bir şehir yandı, evler yandı, oteller yandı, günlerce sürdü. Kayıp sayısı 28. Maalesef ki bir otelde 76 yurttaşımız öldü. Kongrenin bitmesini bekleyen bakanlar oraya vaziyet etti, birilerini suçladı. Oysa bu bakan, denetim sorumluluğu olan bu bakan kendi şirketinden, ETS’den 8,4 puan vermiş bu otele. İlk işi sorumluları aramak, sorumluları bulmak ya da açıklama yapmaktan önce (elindeki belgeyi gösterek) şunu sitesinden kaldırmış. Eğer benim partimden bir belediye başkanının en küçük sorumluluğu varsa zaten ben gereğini yaparım. Ben bunun siyasetini yapmıyorum ama gerçek sorumlular, yönetmeliği değiştirenler, tüm denetim yetkisini bakanlığa verenler bunun sorumlusu. Ben bakanı buradan istifaya davet ediyorum. Bu sistemin yarattığı şey bu işte. Şirket, otel sahibi bakanlar maalesef ki kendi dünyasından, kendi gözünden denetlemeyi yapıyor. Gerçek sorumlular artık hesap verebilsin. Yurttaşlarımız hayatıyla bu hataları ödemesin."
“Herkesi susturup soruşturma açması için bir savcı yolladın”
Siyasetçilere yönelik gözaltı ve tutuklamalara da dikkat çeken Başarır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"20 Ocak tarihe geçen bir gün oldu. Önce sabah saatlerinde Gençlik Kolları Genel Başkanımız gözaltına alındı. Daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na açıklamasından dakikalar sonra soruşturma geldi. Daha sonra Esenyurt Belediye Başkanımız hakkında bir kez daha tutuklama kararı verdi. En son Zafer Partisi Genel Başkanı, bir restoranda gözaltına alındı ve tutuklandı. Şimdi üzülerek söylüyorum ki, 20 Ocak tablosu bu. Türkiye yargı eliyle esaret altına alınmak isteniyor. Türkiye’de yargı yoluyla siyasi partilere, siyasetçilere darbe yapılmak isteniyor. Sayın Cumhurbaşkanı, huzur veremediği, ekmek veremediği, refah veremediği halkına karşı muhalefeti susturup, algıyı cezaevlerine gönderip bizleri sindirmek istiyor. Ne yaparsan yap Sayın Cumhurbaşkanı, sen buraya özel bir savcı atadın. Talimat verdiğin herkesi susturup soruşturma açması için bir savcı yolladın. Kendi savcını yolladın ama ne yaparsanız yapın, biz susmayacağız. Alabilirsin, tutuklayabilirsin, biz bitmeyiz. Milyonlarca yurttaşımız gerçekleri görüyor. Bu ülkede hukuk, adalet ayaklar altına alınmış durumda.
“Ey Akın Gürlek bir dinle, oku, idrak et”
Ümit Özdağ’ı restoranda alıyorsun. Evinde, partisinde almıyorsun bile. Niye restoranda oluyorsun? Çünkü takip ediyorsun, siyasetçiler takip ediliyor. Ekrem İmamoğlu açıklama yaptıktan 50 dakika sonra soruşturma geliyor. Ey Akın Gürlek bir dinle, bir bak, bir oku, bir idrak et. Bunu yapman 6 saat. 50 dakika sonra sen bu soruşturmayı yapıyorsan tarafsın, talimat alıyorsun; düşünmeden, tartmadan, okumadan soruşturma açıyorsun. Geri adım atmayacağız. Hep beraber bu güzel ülkeyi bu gaddarlardan, hukuksuzlardan, bu düzenden biz kurtaracağız. Ne yaparsa yapsın çarşıda olacağız, pazarda olacağız, emeklimizin, işçimizin, memurumuzun, ezilenlerin, ihmal yüzünden ölen yurttaşlarımızın ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. O, bizi sindireceğini sanıyor. Çok daha fazla büyüyeceğiz. Bu ülkeyi seven vatanseverler kol kola girecek, beraberce bu ülkeyi bu zalimlerden kurtaracak.”