Kartalkaya'daki otel yangını faciası.... TMMOB İç Mimarlar Odası Genel Başkanı Kaymak: “Otelin ruhsatını Kültür Bakanlığı verirken yerel yönetimler imar mevzuatını uyguluyor”

Kartalkaya'daki otel yangını faciası.... TMMOB İç Mimarlar Odası Genel Başkanı Kaymak: “Otelin ruhsatını Kültür Bakanlığı verirken yerel yönetimler imar mevzuatını uyguluyor”

(BOLU) - TMMOB İç Mimarlar Odası Genel Başkanı Emrah Kaymak, bölgedeki otellerin dış cephesi ve içinin ahşap gibi dayanıksız malzemelerden yapıldığına dikkat çekerek "Otelin ruhsatını Kültür ve Turizm Bakanlığı veriyor, yerel yönetimler imar mevzuatını uyguluyor. Bu tür özel mekanlarda, alanlarda yerel yönetimlerle birlikte ortak çözüm üretmek gerekiyor" dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İç Mimarlar Odası Genel Başkanı Emrah Kaymak, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde çıkan yangını ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Kaymak, bölgedeki otellerin dış cephesi ve içinin ahşap gibi dayanıksız malzemelerden yapıldığına dikkatî çekerek, "Bunun için temel şeylerden bir tanesi yönetmeliklerin doğru uygulanıp uygulanmadığı ve olan yönetmeliklerin aslında ne kadar yeterli olduğunu tartışmamız gerekiyor. Biz biliyoruz ki daha önceki afetlerde ve bu tür yangın veya deprem gibi olan doğal afetlerde meslek odamızın ve birliğimizin yaptığı tespitler ve açıklamalar var. Bilim ve tekniğin eşiğinde bunların aşılması gerekiyor ama bu eksiklikleri kapatmak için hem yerel hem de merkezi yönetimlerin meslek odalarıyla ortak hareket etmesi gerekiyor" diye konuştu.

“Otelin ruhsatını Kültür ve Turizm Bakanlığı veriyor, yerel yönetimler imar mevzuatını uyguluyor”

Kaymak, otelin ruhsatını Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiğini hatırlatarak şunları kaydetti:

"İmar mevzuatını uygulayan da yerel yönetimler. Burada bir çelişki var. Bu tür özel mekanlarda, alanlarda yerel yönetimlerle birlikte ortak çözüm üretmek gerekiyor. İçerideki sorunlardan bir tanesi de benim en temel olarak gördüğüm yönetmeliklerin ne kadarını karşılıyor ya da karşılamıyor veya renovasyon yapılırken nelere dikkat edildi, nelerle ilgili izinler verildi? Bunları bilmemiz gerekiyor. İç mekanla ilgili yangın kaçışları, yangın zone (bölgeleri), duman zone (bölgeleri), yangın merdivenleri gibi alanların tasarımsal anlamda ilk başta ele alınması gerekiyor. Mimari proje ile birlikte iç mimarlık, elektrik mühendisliği, makine mühendisliği gibi disiplinlerin ortak çalışmasıyla oluyor. İçeride bizim yangın söndürme springi dediğimiz yani yağmurlama sistemlerinin doğru noktada yerleşip yerleşmediği, acil durumlarda yangın gibi anlarda acil durum aydınlatma sistemlerinin ve kaçış yönlerini gösteren sistemlerin hizmete girip girmediği, yangına dayanıklı kapıların kullanılıp kullanılmadığı gibi birçok etken tartışılabilir. Bu da iç mimari projelerini meslek disiplin uzmanlarının yapmaması ile ilgili."

"Kontrollerin yapılıp yapılmadığının irdelenmesi gerekiyor"

Bu tür yapılarda iç mekandaki malzemelerin doğru seçilmesi ve tasarımın doğru yapılmasının önemine dikkati çeken Kaymak, 45 yıllık yapı içerisinde yangın merdivenin bulunup bulunmadığını mimarı projeyi incelendikten sonra ortaya çıkacağını söyledi. Otelde yangın dolaplarının doğru yerlere yerleştirilip yerleştirilmediğinin, erken uyarı sistemlerinin çalışıp çalışmadığının, bunları periyodik kontrollerinin yapılıp yapılmadığının irdelenmesi gerektiğini vurguladı.

“Kamuoyunun kullandığı yapılarda iç mimari proje zorunluluğu getirilmeli”

Daha önce yaşanan olaylar sonrasında kamuoyunun kullandığı yapılarda “iç mimari proje zorunluluğunun getirilmesi” gerektiğini yetkililere ilettiklerini ve bu konuda hazırladıkları taslağı yayınladıklarını aktaran Kaymak, iç mimari projesi zorunluluğunun havalimanları gibi 30 bin metrekarenin üzerindeki yapılar için getirildiğini, bununla ilgili Danıştay’da dava açtıklarını hatırlattı.

“Meslek örgütlerinin insan hayatını kurtarmak için yaptığı girişimler yıllarca sürüyor”

Danıştay’da sonuçlanan dosyanın bir üst mahkemeye taşındığını belirten Kaymak, "Meslek örgütlerinin insanların hayatını kurtarmak, kullanım kontrolünü sağlamak yaptığı girişimler mahkemeler nedeniyle yıllarca sürüyor. Bu anlamda da tüm kamuoyunun bu çağrıyı yapmasını ve bir daha böyle bir acı can kaybı yaşamamayı temenni ediyorum" ifadesini kullandı.