Ekonomi uzmanı Akpınar: "Trump'ın korumacı politikaları Almanya'da endişe uyandırıyor"

Ekonomi uzmanı Akpınar: "Trump'ın korumacı politikaları Almanya'da endişe uyandırıyor"

Haber: İlhan Baba

(BERLİN) – Maliye ve ekonomi uzmanı İsmail Akpınar, "Donald Trump'ın 20 Ocak 2025'te ikinci kez ABD Başkanı olarak göreve başlaması, Almanya açısından siyasi ve ekonomik etkiler yaratacak. Trump'ın 'America First' politikası çerçevesinde alacağı önlemler, ABD ekonomisini korumaya yönelik olacak ve bu durum Almanya tarafından dikkatle ve aynı zamanda endişeyle de takip ediliyor" değerlendirmesini yaptı.

Maliye ve ekonomi uzmanı İsmail Akpınar, ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başlamasından sonra ABD ve Almanya ekonomi ve ticari ilişkilerin nasıl gelişeceğine ilişkin ANKA HAaber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu. Akpınar, Almanya ve ABD arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin önemini şu şekilde özetledi:

"Almanya İstatistik Kurumu verilerine göre, Almanya 2023 yılında ABD'ye 157,9 milyar avro değerinde mal ihraç ederek son 20 yılın en yüksek ihracat rakamına ulaştı. Bu ihracat, Almanya'nın toplam ihracatının yüzde 9,9'unu oluşturuyor. Aynı yıl Almanya, ABD'den 94,7 milyar avro değerinde mal ithal etti ve bu da 2004 yılından bu yana en yüksek oran. ABD, Almanya'nın en önemli ikinci ticaret ortağı ve en büyük yabancı yatırımcısı.

Almanya'daki yabancı sermayeli şirketlerin yüzde 11,5'i, 2022'de ABD merkezli olup, bu şirketler 774 bin 600 kişiye istihdam sağladı. Uluslararası çapta Alman yatırımcılar tarafından kontrol edilen 41 bin 100 şirketten 6 bin 100'ü ABD'de faaliyet gösteriyor ve bu şirketler 964 bin kişiye istihdam sunarak yıllık 828 milyar avro ciro elde ediyor."

"Trump, korumacı politikalar izleyerek Almanya'nın dış ticaretinde riskler yaratıyor"

Almanya ekonomisinin ve ticaretinin ABD’ye bu kadar bağımlı olmasının Trump başkanlığında Almanya için büyük riskler oluşturduğunu belirten Akpınar, şöyle devam etti:

"ABD Başkanı Trump, korumacı politikalar izleyerek Almanya'nın dış ticaretinde riskler yaratıyor. Yemin töreninde ülkesindeki enerji fiyatları ve kurumlar vergisini düşüreceğini, bu indirimleri finanse etmek için dış ticarete yüksek tarifeler getireceğini açıkladı. ABD'nin toplam dış ticaret açığı 2023'te 773 milyar dolar, Almanya ile olan dış ticaret açığı ise 63,3 milyar avro. Trump, bu durumu lehine çevirmek için Almanya da dahil birçok ülkeye ek gümrük vergisi uygulamayı planlıyor."

"Trump'ın yeni tarifelerinde maliyetlerin ABD’li tüketicilere yükleneceği ve enflasyonu artıracağı öngörülmektedir"

Akpınar, Trump'ın yeni tarifelerle hayata geçirmeyi planladığı uygulamanın sadece kısa vadeli bir amaç olduğunu belirterek şu görüşleri dile getirdi:

"Trump'ın yeni tarifeleri, kısa vadeli bir hedef taşımakta olup, ihracatçı firmaların ek vergileri ürün fiyatlarına yansıtması nedeniyle maliyetlerin ABD’li tüketicilere yükleneceği ve enflasyonu artıracağı öngörülmektedir. Bu tarifelerin asıl amacı, ABD şirketlerini dış rekabetten korumak, yeni yatırımları teşvik etmek ve Almanya'daki ABD sermayeli şirketlerin geri dönmesini sağlamak ile Alman yüksek teknoloji şirketlerinin üretimlerinin bir kısmını ABD’ye kaydırmaktır."

Akpınar, Trump'ın bu korumacı politikalarının Almanya ekonomisinde nasıl bir sonuca sebep olacağına ilişkin,"Almanya'nın en büyük ihracat ortağı olan ABD'nin korumacı politikaları, Almanya'nın sanayisini olumsuz etkileyerek istihdam kayıplarına yol açabilir. Bu durum, Almanya'nın 2025 için öngörülen yüzde 0,3'lük düşük ekonomik büyümeyi bile tehlikeye atabilir" değerlendirmesinde bulundu.

"Almanya, ABD'ye olan bağımlılığını azaltarak daha bağımsız bir strateji benimsemeli"

Akpınar, 23 Şubat’ta seçilecek yeni Almanya federal hükümetine ABD’den gelmesi muhtemel ticari ve ekonomik riskleri minimize etmek için şu önerilerde bulundu:

"Almanya, ABD'ye olan bağımlılığını azaltarak daha bağımsız bir strateji benimsemeli ve Avrupa Birliği içinde dayanışmayı artırmalıdır. AB'nin ortak bir tutum sergilemesi ve ABD’ye karşı kırmızı çizgilerini netleştirmesi önemlidir. Almanya, Türkiye, Endonezya ve Hindistan gibi bölgesel güçlerle stratejik ilişkiler kurarak yeni pazarlara erişim sağlamalıdır. Ayrıca, iklim ve doğa hedefleri ile ekonomik ve teknolojik hedefleri arasında denge kurarak otomotiv sektörüne yönelik çevre politikalarını aşamalı olarak uygulamalı ve bu sektöre mali yük getiren önlemleri hafifletmelidir.

Bu yaklaşım, otomotiv, ilaç ve yüksek teknoloji şirketlerinin üretimlerini Almanya'da sürdürmelerine ve ABD'ye kaymalarını önlemeye yardımcı olacaktır. Ayrıca, yeni hükümetin ülke ekonomisini reform ederek cazip hale getirmesi, aşırı bürokrasi, yüksek enerji maliyetleri ve işçi yan giderlerini azaltması ve modern teşvik politikalarıyla ABD’ye denge olarak yeni yabancı yatırımcıları ülkeye çekmesi önemlidir."