İstanbul - 'Hocalı Soykırımı' nın 33'üncü yılında İbn Haldun Üniversitesi'nde fotoğraf sergisi

Canan AİLARSLAN - Ulaşcan ÖZER / İSTANBUL, (DHA) - İBN Haldun Üniversitesi ve Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu ve Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Merkezi tarafından hazırlanan '33. Yılında Hocalı Soykırımı' fotoğraf Sergisi İbn Haldun Üniversitesi'nde açıldı. Burada bir konuşma yapan İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanvekili Bilal Erdoğan, "Türk dünyasının birbiriyle daha yakın, daha sıkı, daha dayanışma içerisinde olması, birbirlerinin meseleleriyle ilgili çok güçlü bir şekilde sahiplenme içerisinde olması ondan sonra İslam dünyasının aynı şekilde birbirlerinin davasına sahip çıkabiliyor olması bizi çok daha güçlü kılacaktır ve hem ülkelerimizde, hem bölgemizde hem de dünyada haklının adaletinin tespit edilmesine yönelik aslında önemli bir merhale teşkil edecektir" dedi.
1992'de Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ Bölgesi'ndeki Hocalı'da yapılan katliamın 33'üncü yıldönümünde fotoğraf sergisi düzenlendi. İbn Haldun Üniversitesi'nde açılan sergiye Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, Mütevelli Heyeti Başkanvekili Bilal Erdoğan, Rektör Prof. Dr. Atilla Arkan ve Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Narmina Mustafayeva katıldı.
'HOCALI'YI UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ'
Sergide konuşan Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Narmina Mustafayeva , "Hocalı bir insanlık sınavına dönüştü ve ne yazık ki dünya bu vahşete bu kanlı olaylara kayıtsız kaldı ve ne yazık ki Hocalı’ya adalet çağrımız duyulmadı. Azerbaycan'ın çabaları sonucunda 18 ülke bu kanlı olayları soykırım gibi tanıdı ama o ülkeler arasında bilinen güçlü devletlerin adları yoktur. Bir ara uluslararası örgütler, teşkilatlar da bu olayları yeterince dikkate almadı. Bugün bizler buradayız Hocalı'yı unutmadık ve unutmayacağız. O kanlı gecede hayatlarını kaybeden masumların hatırasını yaşatmak ve onlara olan borcumuzu yerine getirmek için buradayız ama bu şehitlerin hatırası yalnız yas tutmamız için değil aynı zamanda Hocalı'ya adalet arayışlarını sürdürmek için bir meşale olarak her zaman yanmalıdır" dedi.
'VATANDAŞLARIMIZ HAYAT KURMAK İÇİN GERİ DÖNÜYOR'
Narmina Mustafayeva, "Bu Hocalı tarihi, Hocalı olayları yalnız acımızı dile getirdiğimiz gün olmamalıdır ve aynı zamanda bizim zaferimizi, birliğimizi, beraberliğimizin gücüyle gurur duyduğumuz bir gün de olmalıdır. 2020 yılında Azerbaycan'ın kahraman ordusunun cesaretli savaşı sonucunda topraklarımızı geri aldık ve Hocalı da kendi zincirlerinden kurtularak o esaretten özgürlüğe adım attı. Bu savaş yalnız toprakları geri almamız için verdiğimiz bir savaş değildi. Bununla beraber adalet tecelli etsin diye gösterdiğimiz bir mücadelenin de önemli parçasıdır ve Hocalı’nın kurtuluşu bir şehrin kurtuluşu aynı zamanda bir milletin geleceğinin umudunun da zafer çaldığı bir gündür. Bizim vatandaşlarımız geri dönüyor ve orada yeniden hayat kurmaya çalışıyor. Bir zamanlar tarihi topraklarından kovulan ve bu topraklara hasret kalan binlerce Azerbaycan'lı yeniden bu topraklara geri dönerek kök salıyor ve bizler de bu zaferin o yeniden doğuşun şahitleri gibi buna bakarak gurur duyuyoruz ve biliyoruz ki en esas bizim çalıştığımız ve her zaman aklımızda tuttuğumuz birşey vardı. İnancımız vardı ki bu adalet yerini bulacak. Buna çok inandık ve bu adaleti sağladık." ifadelerini kullandı.
'HAKLININ GÜÇLÜ OLMA MECBURİYETİ VAR'
Sergide konuşan İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanvekili Bilal Erdoğan ise, "Dünyada haklının adaletini güçlünün adaleti mi egemen olacak bizler bunun mücadelesini veren bir milletiz. Her ne kadar Batı kamuoyu nezlinde istediğimiz yere gelememiş olsak da güçlendikçe hiç olmazsa o toprakların yeniden haklı sahiplerine kavuşturulmasını başarmak nasip oldu Azerbaycan’lı kardeşlerimize. Çıkarılacak çok dersler var. Dolayısıyla baştaki haklının adaleti, güçlünün adaleti mevzusuna dönecek olursak Sayın Rektörümüz çok güzel işaret etti. Haklının güçlü olma mecburiyeti var ve yine Allah’u Teala Kur'an-ı Kerim'de bize 'Bölünürseniz zayıflarsınız' diye emrediyor. Onun için biz başka Türk dünyası olmak üzere işte Türk devletler teşkilatının kurulması bu vizyonun aslında bir adımıdır." dedi.
'BİZİ DAHA GÜÇLÜ KILACAKTIR'
Erdoğan, "Türk dünyasının birbiriyle daha yakın, daha sıkı, daha dayanışma içerisinde olması, birbirlerinin meseleleriyle ilgili çok güçlü bir şekilde sahiplenme içerisinde olması ondan sonra İslam dünyasının aynı şekilde birbirlerinin davasına sahip çıkabiliyor olması bizi çok daha güçlü kılacaktır ve hem ülkelerimizde, hem bölgemizde hem de dünyada haklının adaletinin tesis edilmesine yönelik aslında önemli bir merhale teşkil edecektir. Onun için Hocalı'yı bu duygularla anmak istiyorum. Türkiye Azerbaycan dayanışmasının Hocalı konusuna adalet getirmede bize ne kadar mesafe aldırdığını düşündüğümüzde demek ki biz bu dayanışmayı başka ülkelerle, başka alanlarda güçlendirdiğimiz ölçüde dünyada bu tür soykırımların yeniden olmaması için de aslında önemli bir savunma hattını kurmuş olacağız. Hayatını kaybeden mazlumların geride kalanlarına eşlerine dostlarına sabır diliyorum. Her sene hatırlamak belki bu acıları depreştirir ama tekrar etmemesi için de unutulmamasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu tür acıların unutulmaması yeni nesillerin böyle acıların tekrar yaşanmamasıyla ilgili bir teyakkuz sahibi olmasına aynı zamanda hizmet edecektir. Onun için hem Azerbaycan Türkiye kardeşliğini güçlenmesine bugünkü etkinliğimiz vesile olsun hem de bu tür acıların tekrar yaşanmamasının mücadelesini verecek insanların yetişmesine de vesile olsun" şeklinde konuştu" ifadelerini kullandı.(DHA)