İstanbul- İmamoğlu'nun avukatından 'sahte diploma' soruşturmasına ilişkin açıklama

İstanbul- İmamoğlu'nun avukatından 'sahte diploma' soruşturmasına ilişkin açıklama

Canan İLARSLAN- Şevval CİNDİR / İSTANBUL, (DHA)- Avukat Mehmet Pehlivan, müvekkili İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hakkında üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan açılan soruşturmaya ilişkin yarın İstanbul Adliyesi'ne ifade vermeye gideceğini söyledi.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 1990-1991 eğitim öğretim yılında İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş yoluyla kabul edilecek öğrencilerde aranılan nitelikleri sağlayarak ve gerekli belgeleri sunarak gerçekleştirdiği geçişle ilgili İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan bugün Saraçhane'de basın açıklaması yaptı. Mehmet Pehlivan, “YÖK raporuna imza atan ve katkı sağlayanlar hakkında dün itibariyle 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' , 'görevi kötüye kullanma', 'halkı yanıltıcıyı bilgiyi alenen yayma', 'resmi belgeyi gizleme', 'resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve iftira' suçları kapsamında suç duyurusunda bulunduk" ifadelerini kullandı.

'23 YIL SONRA ÇIKAN BİR DÜZENLEMEDİR'

Avukat Mehmet Pehlivan, "Taban puan şartı sadece yurt içindeki geçişlerde geçerlidir. Üstelik bu kural da 21 Eylül 2013 yılında çıkmıştır. Yani, taban puan meselesi İmamoğlu'nun yatay geçişinden 23 yıl sonra çıkan bir düzenlemedir. Bakın bugün dahi taban puan konusu yurtdışı yatay geçişlerde yok. Bunu bile bile kamuoyunu yanıltmaya dönük ısrarlı yazılar devam ediyor ve biz de bunlarla ilgili hukuki girişimlerimizi yapıyoruz" dedi.

'KAPANAN BİR DOSYANIN YENİDEN ISITILMASINA İHTİYAÇ DUYULMUŞTUR'

Pehlivan, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma 18 Ekim 2024 tarihinde bir CİMER ihbarı üzerine açılmıştır. Aslında birileri kapanan bir dosyanın yeniden ısıtılmasına ihtiyaç duymuştur. Bunu neden söylüyoruz? Çünkü CİMER'e bu konu daha önce de şikayet edilmişti. Üstelik 5 yıl önce 15 Şubat 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne yapılan şikayette Ekrem İmamoğlu'nun 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş yaptığı ve haksız geçiş yaptıysa 'kamu vicdanı açısından menfaatin' geri alınması istendi şeklinde konuştu" ifadelerini kullandı.

'CİMER'E İŞLEMİN YASAL OLDUĞU İLETİLDİ'

CİMER'in bu talebi, gereğinin yapılması amacıyla İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne ilettiğini belirten Mehmet Pehlivan, "Bunun üzerine üniversite incelemesini gerçekleştirdi ve Mart 2020'de CİMER'e Dekan Profesör Doktor Kamil Ahmet Köse imzalı yazıda yatay geçişin yasal olduğunu iletti. Ne zaman? Bundan tam 5 yıl önce. Ancak her nedense Sayın İmamoğlu hakkında yaklaşık 5 yıl sonra tekrar yapılan aynı ihbar neticesinde bu kez Başsavcılık, Yükseköğretim Kurulu'ndan ihbara konu iddialara ilişkin bir araştırma raporu talebinde bulundu. Biz de bugün YÖK'ün hazırladığı raporda dile getirilen bazı iddialarla ilgili önemli çarpıklıkları, eksiklikleri kanıtları ile ortaya sermek için bulunmaktayız" ifadelerini kullandı.

'YÖK RAPORUNA İMZA ATAN VE KATKI SAĞLAYANLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSU'

Mehmet Pehlivan, "Bu belgeleri yayınlamadan önce duyurmak isteriz ki; YÖK raporuna imza atan ve katkı sağlayanlar hakkında dün itibariyle 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, görevi kötüye kullanma, halkı yanıltıcıyı bilgiyi alenen yayma, resmi belgeyi gizleme, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve iftira suçları kapsamında' suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne de belgelerle birlikte bir dilekçe sunduk. Bunu neden yaptık? Bir yandan YÖK bir yandan Başsavcılık tarafından İstanbul Üniversitesinin bir karar vermesi rica edilmektedir. O halde bizim de hukuk ve mevzuat içinde kalınmasına dönük bir ricamız oldu. Ve ifade vereceğimiz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına da lehe delillerin toplanması kapsamında beyan sunduk. Bu adli süreçleri anlattıktan sonra artık yeni dosyamızla ilgili 'daha ne olsun' denilecek türden şu bilgileri de paylaşmak isterim" şeklinde konuştu.

'1993'TEN ÖNCE ALINAN DİPLOMAYA YÖK DENKLİK VERDİ'

Mehmet Pehlivan, "Hatırlayacağınız gibi YÖK Raporu'nda 18 Kasım 1991 tarihli bir yazı ile Girne Amerikan Üniversitesi'nin tanınan üniversitelerden olmadığı ortaya konmuştu. Ardından da raporda şu ifadeler kullanılmıştı: 'İlgili üniversitenin tanınırlığının ancak 1993 yılında Yüksek Öğretim Kurulu tarafından karara bağlandığı, ilgilinin yatay geçiş yaptığı 1990 yılında yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı……' YÖK Raporu'nda Girne Amerikan Üniversitesi 1993'ten sonra tanındı deniyor. Gördüğünüz diploma, Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden alınmış bir diploma. Diplomanın verildiği tarih 29 Eylül 1991. Mezun olan öğrencinin adı Kaan Ferah. Tekrar ediyorum bu diploma, 1991 yılından. YÖK Raporu'nda ne denmişti? Girne Amerikan Üniversitesi'nin tanınması 1993 yılında olmuştur. Yani, bu tarihten 2 yıl önce alınmış bir diploma. Yani Kaan Bey, Girne Amerikan'ın henüz tanınmadığı bir zamanda okumuş ve mezun olmuş" dedi.

'TANINMAYAN BİR ÜNİVERSİTEDEN YATAY GEÇİŞ YAPILAMAZ DİYE BİR HÜKÜM YOK'

Mehmet Pehlivan, "Sayın İmamoğlu'nu ilgilendiren yatay geçiş işleminde, tanınma ve denklik şartı yoktur. Tanınma, yatay geçiş için şart değildir. Tanınma, denklik için şart değildir. Denklik, yatay geçiş için şart değildir. O dönemde de şart değil, bu dönemde de şart değil. Tekrar belirtelim ki tanınma ve denklik ancak 1996 yılında yasal mevzuata kavuşmuştur ve buna rağmen halen yatay geçiş için bu 2 şart getirilmemiştir. Bakın tekrar belirtelim, değil 1990'da bugün dahi yönetmelikte 'Tanınmayan bir üniversiteden yatay geçiş yapılamaz' diye bir hüküm bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.

'İMZASI BULUNAN 3 KİŞİ HAKKINDA DÜN SUÇ DUYUSUNDA BULUNDUK'

Pehlivan, "İşte tüm bu gerçekler ortadayken, YÖK'ün arşivinde az evvel yayınladığımız diplomaların denklik belgeleri varken, 3 imzayla hazırlanan YÖK Raporu'nun iyiniyetli bir tarafı bulunmamaktadır. Bu vesileyle raporda imzası bulunan 3 kişi hakkında dün; Hukuka aykırı rapor düzenleyerek görevi kötüye kullanma suçu, raporun kamuoyu ile paylaşılması nedeniyle halka yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu, gerçeğe aykırı tespitlerle rapor düzenlenmesi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçu, denklik belgelerini gizleyerek resmi belgeyi gizleme suçu, raporda mevzuat hükümlerine yer vermeyerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu, geçiş işlemi usulsüzdür demek suretiyle müvekkilimiz hakkında idari ve adli inceleme yapılmasına sebebiyet verilmesi amacıyla iftira suçlarından, adli makamlara suç duyurusunda bulunulmuştur. Seçmece ve yoruma açık yazıları -örneğin SGK arşivinden çıkarılan yazı gibi- bulup rapora koyanlar, YÖK'ün doğrudan konuya ilişkin kendi belgelerini ve kararlarını 'saklamışlar' veya 'kasten görmezden gelmişler'. Hangi iyi niyet ve hangi hukuk ile açıklayacağız bunu? Açıklanabilir mi? Bu sebeple bu sürecin çok sıkı takipçisi olacağız" dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-----------

-Avukat Mehmet Pehlivan konuşması

-Genel ve detaylar



https://64k.net/media/dha_img/202503/67c6eb4320325.jpg