İzmir Kadın Kongresi’nden ortak mesaj: Kadınlar olmadan güçlü ekonomi olmaz

İzmir Kadın Kongresi’nden ortak mesaj: Kadınlar olmadan güçlü ekonomi olmaz

(İZMİR)- Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu’nun (BASİFED) düzenlediği 4. İzmir Kadın Kongresi başladı. Kadın yönelik şiddet, kadınların ekonomi, toplumsal hayat ve siyasetteki temsiliyetinin irdelendiği kongrenin açılışında konuşmacılar, “Kadın olmadan güçlü ekonomi olmaz” mesajı verdi.

BASİFED’in düzenlediği yıl 4. İzmir Kadın Kongresi başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası ve TÜRKONFED destekleriyle düzenlenen ve iki gün sürecek kongrenin açılışına ev sahibi sıfatıyla BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş, İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, siyasi parti temsilcileri ile ekonomi dünyası bileşenleri katıldı.

“Güçlü kadınlarla güçlü ekonomi” sloganıyla düzenlenen kongrenin açılış konuşmalarında ortak mesaj ise kadınların ekonomi ve iş hayatındaki temsiliyetinin artması gerektiği oldu.

Güneş: kadınlar, cumhuriyetin inşasında erkeklerle eşit görev ve sorumluluğa sahip oluyorlardı”

Düzenlenen ilk kadın kongresini hatırlatarak konuşmasına başlayan BASİFED Başkanı Güneş, şunları söyledi:

“Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk, 1923’ün Ocak ayında Eskişehir, Bursa, Manisa ve nihayetinde İzmir üzerinden gerçekleştirdiği Batı Anadolu gezisi boyunca halka yaptığı konuşmalarda, ‘zaferlerin süngüyle değil, iktisat ve ilimle taçlanması gerektiğini’ anlatıyordu. Asıl büyük zaferin toplumsal ve ekonomik kalkınma olduğunu gösteriyordu. Bu yüzden, 17 Şubat 1923’te başlayacak İzmir İktisat Kongresi yeni Türkiye’nin ekonomik yol haritasını çizerken, 2 Şubat 1923 Kadınlar Kongresi de bu yol haritasının yarısını oluşturan kadın emeğinin önemini vurguluyordu. Zira, Osmanlı nüfus sayımında, erkekler ve hayvanlar sayılırken varlıkları dahi kayda geçmeyen kadınlar, o gün yeni cumhuriyetin inşasında erkeklerle eşit görev, yetki ve sorumluluğa sahip oluyorlardı.”

“Kadınlar da erkekler gibi eğitilecekler ve ortak hayatta erkeklerle beraber yürüyecekler”

Toplumsal hayatta kadınların maruz kaldığı eşitsizliklere değinen Güneş, şu ifadeleri kullandı:

“Bizim toplumsal başarısızlığımız, kadınlarımıza karşı kusurlu davranışımızdandır. Yaşamak eylem demektir. Bir toplumun yarısı eylemsiz kalırsa, orada sosyal hayat felç olur. İlerlememiz için ilim ve fen gerekli diyorsak, bunlara aynı derecede hem kadınlarımız hem erkeklerimiz sahip olmalıdırlar. Kadınlar da erkekler gibi eğitilecekler ve ortak hayatta erkeklerle beraber yürüyüp onlara dayanak olacaklardır. İşte o dayanaktır ki; kadına özgürlüğün kapısını açan, medeni kanununu hayata geçiren ülkelerin başında geliyoruz. Her türlü baskı, zorbalık ve engellemelere rağmen bugün hayatın içinde ve ülkenin gelişiminde söz sahibi olabiliyoruz. O dayanaktır ki; Atamızın bize gösterdiği yolda durmadan, yorulmadan, usanmadan yürümeye devam ediyoruz.”

“Kongremizde geleceğe iz bırakmayı hedefliyoruz”

Kongrenin kadınların toplumdaki yeri noktasında kalıcı izler bırakmasını hedeflediklerini ifade eden Güneş, şöyle konuştu:

“Bu kongre ile geçmiş ve gelecek arasında köprü oluyoruz. Geçmişten aldığımız kıymetli mirası bugünlere taşımaya çalışıyoruz. Kadınların üniversitelerde, parlamentoda, belediyelerde, sivil toplum örgütlerinde, iş dünyasında daha fazla görev almalarını, hayatın her alanında çok daha başarılı olmalarını istiyoruz. Bir yandan da bugünden geleceğe kadınların öldürülmediği, hiçbir saldırıya uğramadığı, hayatın hiçbir alanında haksızlığa maruz kalmadığı, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, daha adil, daha insani, daha vicdani ve daha eşit bir ülke için mücadele veriyoruz. BASİFED olarak kadın erkek eşitliğini ve bu eşitliğin getirdiği birlikteliği ve zenginliği savunuyoruz. Bu yılki sloganımız ‘Güçlü Kadınlarla, Güçlü Ekonomi.’ İki gün sürecek kongremizde geleceğe iz bırakmayı hedefliyoruz.”

Elban: “Kadınla erkeği birlikte gören bir anlayışla Cumhuriyetin temelleri bu şehirde atıldı”

Kadın Kongresi için İzmir’in önemine değinen İzmir Valisi Elban, şunları kaydetti:

“Bir asır önce İktisat Kongresi, doğru bir şehirde yapılıyor. Çünkü o demin en kalkınmış ve dünya ticaretine en hakim şehri İzmir. O dönemde Kadın Kongresi de doğru bir yerde yapılıyor. Çünkü ülkenin en aydın, sosyal hayatın içinde en aktif olan kadınları da bu şehirde. Atatürk, 100 yıl önce toplumu bir bütün olarak ele aldı. O dönem, Avrupa’nın bile çok ötesinde bir vizyonla kadını erkekten, erkeği kadından ayırmadan, her alanda kadınla erkeği birlikte gören bir anlayışla Cumhuriyet’in temelleri bu şehirde atıldı.”

“Ama pozitif yönden de bakmak lazım”

Birçok konuda kadınlarla ilgili eksikler ve sorunlar olduğuna dikkat çeken Elban, şöyle devam etti:

“Ama pozitif yönden de bakmak lazım. Üniversiteye devam eden öğrencilerde kadınların sayısı erkekleri geçmiş durumda, bazı fakültelerde kız öğrencilerin sayısı erkek öğrencilere karşı ezici bir üstünlüğe gelmiş durumda, neredeyse ziyaret ettiğim her fabrikada her işletmede, beni ziyaret eden iş dünyasındaki her ekipte en azından birkaç tane kadın yönetici görüyorum. Olan hiçbir şeyi yeterli görmüyorum ama çok da karamsar değilim. Biz, toplumun en aydın insanlarına, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ne olduğunu anlatamıyorduk. Ama bugün artık bu iş anlaşılmış durumda. Bu alanda ciddi ilerlemeler var. Kadın cinayetleri konusu, sadece bizim ülkemizin değil dünyada bu hala ciddi bir sorun. Öbür tarafta eğitimli-eğitimsiz insanlar arasında da hiçbir fark yok. Eğitimli insanların olduğu yerlerde de bu cinayetleri görüyoruz, eğitimin az olduğu kesimlerde de görüyoruz. Bu da insanların, karakterinin zayıflığından kaynaklı bence. Şiddetin aynı zamanda psikolojik bir olay olduğunu düşünüyorum.”

“Kadın çalışmaları konusunda bir anlayış değişikliğine gitmekte yarar var”

Kadınlara yönelik çalışmalarda bakış açısı değişikliği olması gerektiğini belirten Vali Elban, şunları söyledi:

“Artık kadın çalışmaları konusunda bir anlayış değişikliğine gitmekte yarar var. Çünkü akademide oran yüzde 47’ye yüzde 53. Ama beklentimiz yüzde 50 olsun. Ancak öyle denge olur, ancak böyle doğru düzlemde kalınır. Bu şehir, kadın için çok güvenli, kadın dostu. Niye kadın için güvenli olsun, niye kadın dostu olsun? Bu şehir, insan için güvenli. Şehir, insan dostu olmak zorunda. Bu kongrenin olumlu sonuçlar çıkaracağına, bize de yol göstereceğine inanıyorum.”

Tugay: “Kadının kısıtlandığı, şiddete uğradığı, tacize uğradığı bir ülkeden bahsediyoruz”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay ise toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda çok geride olunduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“1923 yılında İzmir’in kurtuluşundan birkaç ay sonra Atatürk, İktisat Kongresi’ni İzmir’de yapmayı uygun gördü. ‘Savaş alanlarında kazanılmış asgari zaferler ve siyasi başarılar iktisadi başarılarla taçlandırılmadıkça tamamlanmış olmaz’ dedi. Böyle bir vizyonla bir ülkenin ekonomisine verilmesi gereken değeri anlatmaya çalıştı. Bu deha, İktisat Kongresi’nden iki hafta önce İzmir’de Kadın Kongresi’ni düzenledi. O kongrede toplumumuzu bir şey anlatmaya çalıştı. O gün yapılan kongreyle ve Türkiye’de bir kadın hareketini başlattı. 100 yılı aşan bir geçmişten sonra dönüp kendimize ayna tuttuğumuzda hala kadınlarla ilgili eşitsizliği konuşuyor olmamız… Sosyal yaşamda dışlanmışlıkları, iş hayatında uğradıkları haksızlıkları, siyasette uğradıkları kotaları konuşuyoruz. Acaba Atatürk şu an yaşasaydı bize ne derdi, nasıl bir puan verirdi? Bugün, kadının aile içinde ve toplum içinde kısıtlandığı, şiddete uğradığı, tacize uğradığı bir ülkeden bahsediyoruz.”

“Buralardan çıktıktan sonra doğruları yapmakla yükümlüyüz”

Toplantının çıktılarının yönlendirici olması gerektiğine dikkat çeken Tugay, söylem ve eylemlerin de uyumlu olması gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti:

“Bugünkü toplantı iktisat, ülkemizin ekonomisinde kadının yeriyle ilgili. Kadın olmadan kalkınma olmaz, kadın olmadan ekonomi gelişmez. Kadın olmadan bu dünyada hiçbir şey gelişmez. Bugün, kadınların eğitiminde eksik kalan noktalarda, kız çocuklarımıza, genç kızlarımıza ve ileri yaşlardaki kadınların eğitimine katkı vermek için pek çok çalışma yapıyoruz. Onların meslek sahibi olabilmeleri için çalışmalar yapıyoruz. Kadın çalışma arkadaşlarımızın titizliği, cesareti ve azmi hepimizin gözlemlediği bir özellik. Bu özelliğin Türk kadınlarının tamamında olduğuna inanıyorum. Bugünkü toplantı, buradan çıktıktan sonra tavırlarımızda, davranışlarımızda değişikliğe neden olmalıdır. Buralardan çıktıktan sonra doğruları yapmakla yükümlüyüz. Bu konudaki sahtecilikten uzak durmayı tavsiye ediyorum.”

Özgener: “En önemlisi kadının yaşaması”

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özgener, kadına yönelik şiddet ve kadınların ekonomik temsiliyetine odaklanarak şunları söyledi:

“Hepimizin kırmızı çizgisi olması gerektiğine inandığım bir konu… Kadınlarınızın eğitim alması, çalışması, ekonomik özgürlük elde etmesi çok önemli. Ancak benim için en önemlisi kadının yaşaması. Kadına yönelik şiddet, eğitim ve sosyal statü ayırt etmeksizin toplumdaki her kadını tehdit ediyor. Bu notada şiddeti doğru tanımlamak, kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar veya acı veren her türlü eylemi bu kapsamda değerlendirmeliyiz. Gerek bakanlıklarımız gerek ise yerel yönetimlerimizin kadına şiddeti önlemek için kurduğu mekanizmalar bu anlamda hayati önem taşıyor.

“Kadın istihdamının artması, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi de beraberinde getiriyor”

Eğitimli ve hayatın her alanında aktif katılım gösteren kadınlarımızın çoğalmasını, hem ülkemizde kadınların bilinç düzeyinin yükselmesinin hem de güçlü ve bağımsız bir neslin yetişmesinin öncüsü olarak görüyoruz. Kadın istihdamının artması; sürdürülebilir ekonomik büyüme, tüm bölgelerde dengeli bir sosyal kalkınma ve yoksulluğun azalması gibi makroekonomik etkileri de beraberinde getiriyor. OECD 2023 yılı verilerine göre, kadınların iş gücüne katılım oranı OECD ülkeleri arasında yüzde 53. Ülkemiz, yüzde 36 ile ortalamanın altında yer alıyor. Bu rakam bize, yolumuzun çok uzun olduğunu gösteriyor. Kadınlar; iş dünyasına katılma ve fark yaratma noktasında erkeklere kıyasla, farklı problemlerle karşılaşılabiliyorlar. Kırsal bölgelerde yaşayan, üretmek ve girişimci olmak isteyen kadınların ekonomik özgürlüğe kavuşmalarında, üretici kooperatifleri fırsatlar sunuyor. Bu kooperatif modelinin yaygınlaşması, tarımdan sanayiye kadar pek çok alternatifin hayata geçirilmesine; domino etkisi ile her kesimden kadının, üretime ve ihracata yönelik katılmasına imkân sağlayacağı kanaatindeyiz.”

Sönmez: “Kadınlar güçlenmeden ekonomiyi büyütemeyiz”

TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez şu ifadeleri kullandı:

“Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporunda Türkiye, 146 ülke arasında 127. sırada. Kadınların iş gücüne katılım oranı sadece yüzde 36.8, erkeklerde ise yüzde 72.4. Biz bu tabloyu değiştirmeden kalkınmamız mümkün değil. Kadın ve İktisat Kongresi, sadece bir etkinlik değil, toplumsal dönüşüm için bir manifestodur. Bir ülkenin ekonomik gelişimi sadece rakamlarla değil, o toplumun demokrasisi ve eğitim düzeyiyle belli olur. Kapsayıcı kalkınma benimsenmeden istenilen hedeflere ulaşmak zordur. Ekonomi ve demokrasi birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Kadınlar güçlenmeden ekonomiyi büyütemeyiz. Eğitimde ve istihdamda kadınlara daha fazla yer açmadıkça sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmamız mümkün değil. TÜRKONFED olarak bu bilinçle hareket etmeye, iş dünyasında kadınların daha güçlü bir şekilde var olmasını desteklemeye ve her fırsatta bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. 2025, bu dönüşüm çabalarının belirlendiği kritik eşik olacak. Bu noktada bizlere düşen sorumluluk, günün krizlerini değil, geleceğin dönüşümünü konuşmak, kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli stratejiler inşa etmektir.”