ÖHD Eş Genel Başkanı Kozan: "Siyasetçilere verilen yüzlerce yıllık hapis cezaları bir mahkemenin değil AKP-MHP iktidarının siyasi kararından ibarettir"

ÖHD Eş Genel Başkanı Kozan: "Siyasetçilere verilen yüzlerce yıllık hapis cezaları bir mahkemenin değil AKP-MHP iktidarının siyasi kararından ibarettir"

(ANKARA) - Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kozan, Kobani Davası kararlarına ilişkin, "Siyasetçilere verilen yüzlerce yıllık hapis cezaları bir mahkemenin değil AKP-MHP iktidarının siyasi kararından ibarettir. Siyasi iktidarın kullanışlı aparatı haline gelen 'yargı' kararını tanımıyoruz" ifadelerini kullandı.

Hukuk ile ilgili derneklerin üyeleri, Ankara Sıhhiye Adliye Binası önünde toplanarak, Kobani Davası kararlarını protesto etti. ÖHD Eş Genel Başkanı Çiğdem Kozan yaptığı açıklamada, eski HDP’li siyasetçiler hakkında yürütülen davanın 16 Mayıs 2024 tarihinde görülen karar duruşmasında yüzlerce yıl hapis cezaları verildiğini; Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Ali Ürküt, Alp Altınörs, Aynur Aşan, Dilek Yağlı, Bülent Barmaksız, Günay Kubilay, İsmail Şengül, Nazmi Gür, Pervin Oduncu’nun tutukluluk halinin devamının kararlaştırıldığını anımsattı.

"Yargılama boyunca evrensel hukuk kuralları yok sayılmıştır"

Başından beri kurgu ve talimatlar ile hukuk dışı şekilde, tamamen siyasi saiklerle oluşturulan bu dosyada yapılan "göstermelik yargılama" boyunca evrensel hukuk kurallarının yok sayıldığını belirten Kozan, şunları söyledi:

"Cezaevi kampüsünde bir duruşma salonunda yüzlerce kolluk mensubunun duruşma salonunda bulunması ile ‘tecrit’ altında bir yargılama gerçekleştirilmiştir. Yine sadece bu davaya bakan bir özel heyet oluşturulmuş, doğal hakim ilkesi yok sayılmıştır. AKP ve MHP temsilcileri tarafından, karar baştan itibaren kamuoyuna duyurulmuş, bütün dava süreci boyunca yargıya talimat verilmiş ve yargının değil siyasetin takvimi işletilmiştir. AİHM Büyük Daire Demirtaş ve Yüksekdağ kararları uygulanmamış, yok sayılmıştır. Kumpas dosyasının figüranı olan kurgulanmış gizli tanıklar ise avukatlardan ve siyasetçilerden kaçırılmış mahkeme heyeti tarafından gizlice dinlenmiştir.

"Yargılama salt gizli iftiracı tanıklar üzerinden yürütülmeye çalışılmıştır"

İfade etmek gerekir ki yargılama bu şekilde salt gizli iftiracı tanıklar üzerinden yürütülmeye çalışılmış, tanık beyanları ile bir siyasi parti ve siyasetçiler kriminalize edilmeye çalışılmış ve yargı tacizine maruz bırakılmıştır. Zarara uğramayan kamu kurumları dahi müşteki sıfatıyla dosyaya dahil edilerek binlerce müşteki yaratılmış ve HDP’ye karşı büyük Türkiye davası algısı oluşturulmuştur. 3 bin 530 sayfa iddianame oluşturulmuş, devamında ise 5 bin 267 sayfalık mütalaa verilmiştir. Bu denli kapsamlı bir davada esas hakkındaki savunmaya hazırlanabilmek için ise yalnızca 3,5 aylık bir süre verilmiş ve kesintisiz devam ettirilen duruşmalarla kötü muamele yasağını da aşan bir yargılama yapılmıştır. Savunmalar sırasında da savunma süreleri kısıtlanmış savunmalara gün sınırı koyulmuştur. Adil yargılanma hakkı, savunma hakkı, çelişmeli yargılama ilkesi gibi hukukun en temel ilkeleri yargılama boyunca ihlal edilmiştir.

HDP’li siyasetçiler hakkında verilen karar meşru bir yargılamanın sonucu değil, siyasi iktidarın Kürt halkı üzerinde siyasi soykırım politikasının yansımasıdır. Siyasetçilere verilen yüzlerce yıllık hapis cezaları bir mahkemenin değil AKP-MHP iktidarının siyasi kararından ibarettir. Kürt halkına, halkların birlikte mücadelesine ve demokrasiye karşı işlenen suçlara bugün Kobane kumpas dosyası ile yeni bir sayfa eklenmiştir.AKP- MHP iktidarının Kürt halkına ve Kürt halkının dostlarına karşı işlediği suçlara karşı Kürt halkının ve dostlarının yanındayız."