Remzi Çayır: "Kamuoyuna çıkıp olup biteni bütün çıplaklığıyla anlatmak yerine kendisini aklama başkasını suçlama yoluna gitmek bu ülkenin hastalığıdır"

Remzi Çayır: "Kamuoyuna çıkıp olup biteni bütün çıplaklığıyla anlatmak yerine kendisini aklama başkasını suçlama yoluna gitmek bu ülkenin hastalığıdır"

(ANKARA) - Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, "Bolu’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uhdesinde bulunan, oranın denetimi her türlü yönetimi Kültür Bakanlığı’nda. Elbette ki belediye de sorumlu. Bu sorumluluk hangi kurumun? Birlikte mi? Ayrı ayrı mı? Bunu kamuoyuna açıklamak yerine, kamuoyuna çıkıp olup biteni bütün çıplaklığıyla anlatmak yerine, kendisini aklama başkasını suçlama yoluna gitmek bu ülkenin hastalığıdır" dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çayır, şunları kaydetti:

"Evet, acımız büyük. Gerçekten üç yaşında, 13 yaşında, 23 yaşında, 63 yaşında yetişmiş bu ülkenin çocukları, umut dolu insanları kaybettik. Türkiye aynı şeyleri yaşamaktan bir türlü bıkmadı. Deprem yaşıyoruz. Depremin bize anlattıklarını bir türlü idrak edemiyoruz. Sel felaketi oluyor, sel felaketinin doğurdukları karşısında ağlayıp sızlanıyoruz, diz dövüyoruz, baş dövüyoruz ama hiçbir şey olmamış gibi de yolumuza devam ediyoruz. Ders almak, ibret almak, önlem almak ne yazık ki bizim bir türlü alışkanlığımız olmadı. Hala olup biteni başka yere havale etmek, başkasını suçlamak, kendisini masum ilan etmek alışkanlığı devam ediyor. Yetkisi ve sorumluluğu olanlar paylaşım söz konusu olduğunda ortaya çıkarlar, gerçekten hesap verme söz konusu olunca bir bakıyorsunuz kimse hesap verme yanlısı değil. Bir başkasını suçlayarak kendini aklama yoluna gitmektedir. Bolu’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uhdesinde bulunan, oranın denetimi her türlü yönetimi Kültür Bakanlığı’nda. Elbette ki belediye de sorumlu. Bu sorumluluk hangi kurumun? Birlikte mi? Ayrı ayrı mı? Bunu kamuoyuna açıklamak yerine, kamuoyuna çıkıp olup biteni bütün çıplaklığıyla anlatmak yerine, kendisini aklama başkasını suçlama yoluna gitmek bu ülkenin hastalığıdır. Hepimizin, sistemin hastalığıdır.

Birkaç gün önce Sayın Cumhurbaşkanı yine Bolu’da ki otel yangını sonrası 'şu an acıları çoğaltmak ve acıyı konuşmak zamanı değil, acıları siyasete alet etmek değil birlikte bu acıyı paylaşmaktır' dedi. Doğru söyledi ama insan hayatının bu denli ucuz olduğu bu ülkede yaşamak lazım mı? Soru bu kardeşim.

Hesap verecekler. Demokrasi varsa, adalet varsa, hukuk varsa, insan vicdanı varsa Türk milleti burada, geleceğimiz bu topraklardaysa bizi yönetenler hesap vermek zorunda. Yereller de geneller de belediye de hükümet de. Bu insanlar yanarak nasıl öldüler? Sorumlusu kim? Ortaya çıkıp ceza almadığı müddetçe böyle geldi de böyle gider ülkede yaşarız. Hepimize yazık kardeşim.

Otelin müdürü, otelin sahibi falanca belediyenin bilmem ne müdürü. Topla hadi bakalım hesap verin. Yine alttakileri at, üstekiler yaşasın. Bu sistemi değiştireceğiz."

"Adam dövülürken seyredemeyiz. Hukuk sopa olurken seyredemeyiz"

MYP Genel Başkanı Remzi Çayır, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına ilişkin şöyle konuştu:

"Bir parti Genel Başkanı beğenirsiniz beğenmezsiniz. Zaman zaman ben de eleştirdim. Kim konularda aynı düşündüğümüz söylenemez ama bir insan ne olursa olsun hukukla, kanunla, genel geçer kurallarla muamele görmek zorunda, fikri, zikri, partisi, kimliği ne olursa olsun. Bu ülkede birlikte yaşayacaksak hukuku üstün tutacağız. Üstünlerin hukukunu korumayacağız. Apar topar gözaltına alınıyor. Şimdi gariplikler var, söylemezsem olmaz. Eğer bunları dile getirmeyip siyaset yapacaksak, parti kuracaksak ne gerek var ya. Gideriz evimize kardeşim ya. Ne olacak?

Bizi eleştiriyor bazıları. Nasıl sahip çıkarsınız. O falancaydı filancaydı, ırkçıydı, mültecilere şunu söyledi, İsrail’le iş birliği yaptı… Söyleyen söyleyene. Değerli kardeşlerim, elbette bize de söz söyleyen vardır. Farkındayım. Kem söz sahibine aittir. Biz ne olduğumuzu ne olmadığımızı biliyoruz. Ne için burada olduğumuzu da biliyoruz. Allah’a şükür kimseye dayanmadık. Bildiğimizi inandığımızı yapmaya devam ediyoruz. Bu vicdan rahatlığı içerisindeyiz. Adam dövülürken seyredemeyiz. Hukuk sopa olurken seyredemeyiz. Keyfilik kendisini adalet diye bizim karşımıza çıkarırsa buna sessiz kalamayız."

"Ya geri sine-i millete döneceksin ya bağımsız kalacaksın"

MYP Genel Başkanı Remzi Çayır, isim vermeden İYİ Parti’den istifa eden Kürşat Zorlu’nun AK Parti'ye geçmesine ilişkin ise şöyle konuştu:

"Milletvekilleri transfer oluyor. Ben hayretler içerisindeyim. Siz dün daha bundan iki sene önce milletten oy isterken ne diye istediniz? İktidarın ne kadar kötü olduğunu, kötü yönettiğini adaletsiz olduğunu, işte memleketi doğru yönetmediğini millete anlattınız mı? Anlattınız. Milletten bu şekil oy istediniz mi? İstediniz. Millet size oy verdi vekil yaptı. Sonra yerle bir ettiğiniz, şu veya bu şekilde eleştirdiğiniz, yerin dibine soktuğunuz adamın elini öperek partiye geçiyorsunuz. Bu siyaseti biz reddediyoruz. Ya geri sine-i millete döneceksin ya bağımsız kalacaksın."