"Senin Yerin CHP" kampanyası... Cem Aydın: Ekonomik kriz öyle bir noktaya geldi ki, gençler hayallerinde bile tasarruf etmek zorunda bırakıldı

Haber: Beril KALELİ-Kamera: Onur DURSUN
(İSTANBUL)- CHP Gençlik Kolları, "Senin Yerin CHP" başlıklı yeni üyelik kampanyasına ilişkin açıklama yaptı. "Ekonomik kriz öyle bir noktaya geldi ki, gençler hayallerinde bile tasarruf etmek zorunda bırakıldı" diyen CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın, "İktidar sahipleri; sizler yandaşlarınıza inşa ettirdiğiniz milyonlarca boş daireyi körfez ülkelerinden gelen zengin yatırımcılara, oy kullandırmak için getirdiğiniz mültecilere pazarlarken 2025 Türkiye’sinde gençler barınma sorunu yaşıyor. Gençlerin fikrini söylemesi suç, hakkını araması tehlike, özgürlüğünü istemesi tehdit olarak görüldü. Yanlışa yanlış diyen herkes hapislere atıldı, adalet sistemi yandaşlarınızın dümen suyuna girdi" dedi.
CHP Gençlik Kolları, Mecidiyeköy Meydanı'nda yeni üyelik kampanyasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamaya, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın, CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara ve kırmızı yelek giymiş CHP'li gençler katıldı.
Basın açıklamasına "Türkiye’nin en köklü demokrasi ve halk mücadelesi mirasına sahip partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı, son dönemde giderek artan hukuksuzluklara, yargı sopasıyla sindirme girişimlerine ve antidemokratik hamlelere karşı dimdik ayaktayız. CHP’yi hukuksuz yargı süreçleriyle itibarsızlaştırmaya, seçilmiş belediye başkanlarımızı siyasi oyunlarla tasfiye etmeye çalışanlara karşı mücadeleyi büyütüyoruz. Adaletin terazisini bozanlar bilsin ki; Cumhuriyet Halk Partisi ve onun gençleri, bu memlekette hukukun üstünlüğünü, halkın iradesini ve demokrasiyi savunmaya devam edecektir" diyerek başlayan Cem Aydın, şunları söyledi:
"Başka gündemler yaratıp, iftiralar atarak milletten kaçamazsınız"
"Sandık geldiği zaman tarihin siyasi çöplüğüne yol alacağının farkındasınız. Bu milletin artık sizi istemediğinin farkındasınız. Ekonomiyi, güvenliği, sosyalliği, ticareti her alanda her şeyi elinize yüzünüze bulaştırdığınızın farkındasınız. Milletle yüzleşip, sandığı halkımızın önüne koymak zorundasınız. Başka gündemler yaratıp, iftiralar atarak milletten kaçamazsınız. Gündemi değiştirmeye dair son çabalarınızın ise partimiz üzerinden olduğunu görüyoruz. 102 yıl önce Cumhuriyet’i ilan eden partimiz, o günlerde olduğu gibi Türkiye'de bir ilki başlattı ve cumhurbaşkanı adayını üyelerinin belirlemesinin yolunu açtı. Değişim kurultayının üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen ön seçimin açıklandığı günlerde şaibeli kurultay iddiasına soruşturma başlatıldığını öğrendik. Gören gözler için bu iktidarın demokrasi düşmanlığını görmemek kör sağır dilsizi oynamaktır.
"Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu cesur yürüyüşüne tüm gençleri davet ediyoruz"
Kendi yönetimlerini demokrasiyi sözde işleterek tepeden atama usulü yönetimlerle sürdürenler, partimizin mahallelerde sandık kurarak başlattığı kurultaylara şaibeli deme haddine sahip değildir. Herkes haddini hududunu bilecek. 23 yılda Türk demokrasisine çalınan lekeye rağmen Cumhuriyet Halk Partisi her üyesinin iradesiyle şekillendirdiği kurultaylarını kesintisiz biçimde sürdürmeye devam edecektir. Bunca operasyona, algı mühendisliği çalışmalarına, zapt etme girişimlerine rağmen bizler Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu cesur yürüyüşüne tüm gençleri davet ediyoruz.
"Sandıkta yapamadıklarını yargıyı ve devlet gücünü kullanarak yapmak istiyorlar"
Koca koca insanlar halkın dertlerini, devlet yönetimini, ekonomideki ağır çöküntüyü, siyasallaşan yargıyı bırakmış Ekrem İmamoğlu’nu nasıl yensek diye düşünüyorlar. Keşke buna harcayacakları vaktin yarısı kadar ülkemizi düşünseler. Çünkü CHP kadroları hizmette yarışmak ister. İyilikte yarışmak ister. Ama belli ki iktidar bu eşiği çoktan geçti. Sandıkta yapamadıklarını yargıyı ve devlet gücünü kullanarak yapmak istiyorlar. Siyaseti yargıyla dizayn etmeye çalıştıkları çok açık. Ekrem Başkanımızı da kadrolarımıza da muhalefet partilerini de böyle korkutmaya çalışıyorlar. Ekrem İmamoğlu’na giden bir sürecin ağlarını örüyorlarsa buna ne biz izin veririz ne de milletimiz izin verir."
"Biz liyakat dedik, siz eş-dost dediniz. Biz özgürlük dedik siz susturmaya çalıştınız"
"Biz liyakat dedik, siz eş-dost dediniz. Biz özgürlük dedik siz susturmaya çalıştınız. Biz geçinemiyoruz dedik, siz itibarınızdan tasarruf etmediniz. Sizler eşinizin, dostunuzun, yandaşınızın, beşli çetelerin milyarlarca dolarlık vergi borcunu tek kalemde silerken, yüz binlerce genci günlüğü 100 TL’ye gelen KYK kredisi için yıllarca faiz ödemeye mahkûm ettiniz" diyerek sözlerine devam eden Cem Aydın, şu ifadelere yer verdi:
"Ekonomik kriz öyle bir noktaya geldi ki, gençler hayallerinde bile tasarruf etmek zorunda bırakıldı"
"KPSS’de derece yapan gençler, mülakatlarda elenirken, sizin yeğenleriniz, çocuklarınız, yandaşlarınız makam koltuklarına oturdu. Yarattığınız bu düzenin neden olduğu ekonomik kriz yüzünden eğitimini tamamlamaya, hayalini kurduğu geleceğini inşa etmeye çalışan gençler, geceleri başını yastığa koyduğunda sınav stresini değil, ailesine yük olmanın getirdiği huzursuzluğu yaşadı. Ekonomik kriz öyle bir noktaya geldi ki, gençler hayallerinde bile tasarruf etmek zorunda bırakıldı.
Evet iktidar sahipleri; sizler yandaşlarınıza inşa ettirdiğiniz milyonlarca boş daireyi körfez ülkelerinden gelen zengin yatırımcılara, oy kullandırmak için getirdiğiniz mültecilere pazarlarken 2025 Türkiye’sinde gençler barınma sorunu yaşıyor. Asgari ücretin 22 bin 104 TL olduğu ülkemizde, İstanbul’da artık ortalama kira fiyatları 25 bin TL’nin üzerinde. Milyonlarca emekli yıllarca her gün verdiği emeğin karşılığını ve çektirdiğiniz cefayı sorguluyor. Ekonomik olarak yaşattığınız çöküntü yetmezmiş gibi insanların ülkemizde can güvenliğini dahi sağlayamaz hale geldi. Güzel ülkemizin sokaklarında artık kaygısız bir şekilde dolaşabilmek bile bir lüks haline geldi. Çeteler sokakları esir aldı, uyuşturucu ticareti her yere yayıldı. Kadınlar ve gençler şiddet görürken adalet sisteminiz susmayı seçti. Şiddet, istismar, yoksulluk, adaletsizlik…
"Yanlışa yanlış diyen herkes hapislere atıldı"
Gençler bunlarla mücadele ederken, siz saraylarınızda keyif sürmeye devam ediyorsunuz. Gençlerin fikrini söylemesi suç, hakkını araması tehlike, özgürlüğünü istemesi tehdit olarak görüldü. Yanlışa yanlış diyen herkes hapislere atıldı, adalet sistemi yandaşlarınızın dümen suyuna girdi. Gençlerin fikirlerini, ülkenin geleceği için kullanmak yerine düşüncesini ifade eden binlerce genci mahkemelerde süründürdünüz. Tacizciler, tecavüzcüler, hırsızlar ve katiller bu ülkenin sokaklarında elini kolunu sallayarak gezerken masum vatandaşlarımızı, sırf kurduğunuz çıkar düzenine tehdit oluşturuyor diye hapishanelere tıktınız. Bu ülkede en son darbe döneminde bir siyasi parti genel başkanı hapse atılmıştı. Bugün ise sırf size muhalif olduğu için siyasetçiler, gazeteciler, gençler hukuksuzca gözaltına alınıyor.
Bu ülkede Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olmak, en son işgal kuvvetleri Anadolu’nun dört bir yanını sarmışken suç kabul edilmişti. Biz sizin zulmettiğiniz her vatandaşımızın, gencimizin elinden tutmaya, onların sesi olmaya devam edeceğiz. Sizler, gençlerin sorunlarına kulaklarınızı kapattıkça biz meydanlarda mücadelemizi sürdürmeye, hak arayışımızla hakkımızı gasp eden sizlere rahatsızlık vermeye devam edeceğiz.
"Cumhuriyet Halk Partisi, baba ocağı gibi sıcak ve güvenilir bir limandır"
Kırmızı yelekliler olarak, ülkemizin uçuruma sürüklenmesine karşı, demokratik değerleri ve özgürlükleri savunmak için en büyük gençlik hareketini başlatıyoruz. Senin Yerin CHP, bu ülkenin her bir ferdine, her gencine yaptığımız samimi bir davettir. Cumhuriyet Halk Partisi, 'Senin Yerin CHP' diyerek, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören, herkesi kucaklayan bir anlayışı temsil etmektedir. Bu davet, Türkiye’nin aydınlık geleceğini birlikte inşa etme çağrısıdır. Cumhuriyet Halk Partisi, baba ocağı gibi sıcak ve güvenilir bir limandır. Geçmişten bugüne taşıdığı değerlerle, her zaman halkının yanında olmuştur. Bugün, baba ocağına dönerek, birlik ve beraberlik içinde ülkemizin geleceğini yeniden şekillendirme zamanıdır.
"Gençlerin sesi, umudun adresiyiz"
Baba ocağına dönüş, köklerimize, değerlerimize ve Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine sahip çıkmaktır. CHP, bu değerlerin yılmaz savunucusudur. Bizler bugün adalet ve eşitlik arayan herkes için, senin yerin CHP diyoruz. Çünkü biz, hukukun üstünlüğünü savunan, adalet terazisinin şaşmaz dengesini yeniden kurmak için mücadele eden bir partiyiz. Gençlerin sesi, umudun adresiyiz. Parasızlık nedeniyle eğitimine devam edemeyen, işsizlikle boğuşan, geleceğe dair umutları törpülenen gençlerimizin yanında duruyor, onların sorunlarını çözmek için çalışıyoruz. Kadınların güvenliği ve özgürlüğü için, senin yerin CHP diyoruz.
"Senin Yerin CHP diyoruz"
Sokakta güvenle yürüyemeyen, şiddet tehdidi altında yaşayan kadınların haklarını savunmak, eşit ve özgür bir toplum inşa etmek için Senin Yerin CHP diyoruz. Mülakat adı altında adaletsizliğe uğrayan, düşüncelerini ifade etmekten çekinen tüm vatandaşlarımızın sesi olup, onların hak ettiği değeri görmesi için demokrasi ve özgürlük için, senin yerin CHP diyoruz. Adalet, eşitlik ve özgürlük arayan herkesi bu büyük aileye katılmaya çağırıyoruz. Bu ülkeye erken seçimi ve aydınlığı getirmek için buradayız. Buradayız, çünkü biz buradaysak: Umut burada! Gelecek burada! Özgürlük burada! Cesaret burada! Mücadele burada!"
CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara da "Milletimizin sefalete, devletimizin felakete sürüklendiği günler yaşıyoruz. Hukuk sistemimiz çalışmıyor, adalet terazisi tersyüz olmuş halde. Suçlular sokakta gezerken, doğruları söyleyenlerin, baskıya karşı çıkanların, adeta toplama kampına dönüşmüş Silivri Cezaevi’ne gönderildiği günleri hep birlikte yaşıyoruz. Millete hizmet etmesi gereken belediye başkanları cezaevinde. Gazeteciler, sendikacılar, siyasetçiler cezaevinde. İşçiler de işverenler de tehdit altında. Tek bir eleştiriye, farklı sese tahammülü kalmamış bir iktidarla karşı karşıyayız" dedi.
“Bu düzen; halkı yoksulluğa, ülkeyi suskunluğa, gençleri karamsarlığa mahkum ediyor"
Kara şöyle devam etti:
"Bu iktidar Gençlik Kolları Genel Başkanımızı haftanın 3 günü imzaya çağırarak bizlere de gözdağı vermek istiyor. Biz bu gözdağını yemeyiz.
Bu memleketin gençleri bu gözdağını yemez! Söz veriyoruz ki dünden daha çok çalışacağız. Tüm yetkiyi elinde tutan iktidar, sorumluluk almıyor. Daima başkalarını suçluyor. Sürekli sorun ve kriz üreten, en ihtiyacımız olduğu anda can ve mal güvenliğimizi dahi sağlayamayan bu düzen; halkı yoksulluğa, ülkeyi suskunluğa, gençleri karamsarlığa mahkum ediyor. Bozulmuş düzenin sonuçları, her gün gözümüzü açtığımızda karşılaştığımız yeni bir skandal ve rezalet oluyor. Şiddet, tahammülsüzlük ve tekinsizlik normalleşiyor.
"İktidarın puslu havada görünmez kıldığı umudu ortaya çıkaracağız"
İşte, bu gidişat, bizlere Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bıraktığı şu vasiyeti hatırlatıyor: 'Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.' Değerli arkadaşlar, Cumhuriyetimizi muhafaza ve müdafaa etme vaktimiz tam da şu andır. 2025 Türkiye’sinde, şanlı Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizin uçurumun kenarına sürüklenmesine karşı tarihimizin en büyük, organize ve demokratik gençlik hareketini başlatıyoruz. Bundan sonra kırmızı yeleklerimizi giyecek, çarşıda-pazarda yediden yetmişe herkesle buluşacağız. 81 ilde kırmızı yeleklerimizle, tüm caddeler ve sokaklarda, her köşe başında arı gibi çalışacak, 86 milyon vatandaşımızla konuşacağız. İktidarın puslu havada görünmez kıldığı umudu, azim ve kararlılıkla mücadele ederek, pırıl pırıl bir güneş gibi ortaya çıkaracağız.
"İktidar muhalefete tuzaklar kuracak, bizi birbirimize düşürmeye çalışacaktır"
İktidar, nafile çabalara girişecektir. Muhalefete tuzaklar kuracak, bizi birbirimize düşürmeye çalışacaktır. Deniyorlar, görüyoruz ve gülüp geçiyoruz. Bu oyunlar, tuzaklar, tezgahlar ve kumpaslar bize sökmez. Hakikati yalana boğdurmayız! Bilinsin ki halkın umudunu örgütlediğimiz, partimizin tüm kurul ve örgütleriyle iktidar olmaya hazır olduğu, şafağın sökmesine ve aydınlık yarınlara en yakın olduğumuz dönemde bizler korkmayacağız, yılmayacağız, partimizin kuşatılmasına asla izin vermeyeceğiz. Güçlü ve erdemli bir dayanışmaya sahibiz. Halkımızın yarınları için mertçe mücadeleye hazırız!
"Mülakat denen ucubelikle hakkı yenen, adalet bekleyen milyonlar var"
Ne yaparlarsa yapsınlar, varsın kumpaslara devam etsinler. İnadına, biz daha çok birleşeceğiz, daha çok güçleneceğiz, daha çok biriktireceğiz, daha emin adımlarla yürüyecek, ayağımızı yere daha sağlam basacağız. Çünkü, parasızlıktan okulunu bırakmak zorunda kalan genç kardeşlerimiz var. İnşaatlarda çalışmak zorunda kalıp, canından olan, hayalleri yiten dostlarımız var. Kalacak yeri, cebinde harçlığı olmayan öğrenciler var. Mülakat denen ucubelikle hakkı yenen, adalet bekleyen milyonlar var. Sokakta güvenle yürüyemeyen kadınlar var. Olanaksızlıktan evlenemeyen, aile kuramayan çiftler var. İşsizlik yüzünden karamsarlığa sürüklenmiş, evine kapanmış görünmez bir ordu var.
"Silivri’nin soğuğu ile terbiye edilmeye çalışılan koca bir gençlik var"
Düşündüğünü söylemekten çekinen, Silivri’nin soğuğu ile terbiye edilmeye çalışılan koca bir gençlik var. AKP ülkeyi yönetemez haldedir. Kurdukları sistemle birlikte felç olmuştur. Mazlumların, mağdurların, dışlananların, yani memleketimizin çoğunluğunun yegane umudu iktidar değişikliği haline gelmiştir."
Bu şartlar altında CHP'de birleşme çağrısı yapan Kara, şunları söyledi:
"Haksızlığa, hukuksuzluğa ve zulme teslim olmayanlara diyoruz ki: Senin Yerin CHP! Partimiz, çok yakında Türkiye’nin bir sonraki Cumhurbaşkanını seçecek.Ve Cumhurbaşkanı adayımızla birlikte, o erken seçim sandığını en kısa sürede milletimizin önüne getireceğiz. Tam yol ileri diyerek başlayan yolculuğumuz, gençliğin rüzgarıyla hızlanacak. Biz gençler, Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkmak, devletimizi ve ülkemizi zorba azınlığın elinden kurtarmak için mücadelemizi büyüteceğiz. Bugün dünden güçlüyüz, yarın daha da güçleneceğiz.
Biz kazanacağız. Hep birlikte kazanacağız. Türkiye kazanacak."