TÜSİAD soruşturması… Karabat: “İktidara yönelik en küçük eleştirinin bile baskılarla susturulmaya çalışılması, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesinin aşındığını göstermektedir”
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, ''AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bugünkü grup toplantısında TÜSİAD’ı açıkça hedef alan ifadelerinin hemen ardından böyle bir soruşturma açılması, yargının siyasi otoritenin doğrudan etkisinde olduğunun açık kanıtıdır. İktidara yönelik en küçük eleştirinin bile soruşturma ve baskılarla susturulmaya çalışılması, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesinin giderek aşındığını göstermektedir'' dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras'ın ardından TÜSİAD Başkanı Orhan Turhan hakkında da "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlarından soruşturma başlatıldığını ve Aras ile Turhan'ın adliyede hazır bulundurulması için Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne talimat verildiğini bildirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras ve TÜSİAD Başkanı Orhan Turhan hakkında soruşturma başlatılmasına ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. Açıklamada, şöyle denildi:
“TÜSİAD’a yönelik başlatılan soruşturma, ülkemiz demokrasisi adına utanç vericidir. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bugünkü grup toplantısında TÜSİAD’ı açıkça hedef alan ifadelerinin hemen ardından böyle bir soruşturma açılması, yargının siyasi otoritenin doğrudan etkisinde olduğunun açık kanıtıdır.
Bağımsız iş dünyası kuruluşlarının eleştirel görüşlerini ifade etmeleri demokratik bir toplumun olmazsa olmazıdır. Ancak Türkiye’de, iktidarın söylemleriyle paralellik gösteren yargı süreçleri, hukukun tarafsızlığına gölge düşürmektedir. İktidara yönelik en küçük eleştirinin bile soruşturma ve baskılarla susturulmaya çalışılması, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesinin giderek aşındığını göstermektedir.
''Yargının bağımsız olmadığı ortam ekonomi ve yatırım ortamına da tehdit oluşturur”
Yargının bağımsız olmadığı, siyasi iradenin yönlendirmesiyle hareket ettiği algısının güçlenmesi, sadece hukuk devleti ilkesine zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda ekonomi ve yatırım ortamı açısından da büyük bir tehdit oluşturur. TÜSİAD gibi köklü bir iş dünyası kuruluşunun, ifade ettiği görüşler nedeniyle hedef haline getirilmesi, hem hukukun siyasallaştığını hem de Türkiye’de demokratik mekanizmaların yok edildiğini gösteriyor.
Unutulmamalıdır ki, bağımsız yargı ve ifade özgürlüğü, tüm toplum için gereklidir. Ekmek ve su gibi kıymetlidir. Hukuku siyasetin bir aracı haline getirmek, kısa vadeli kazanımlar uğruna Türkiye’nin demokratik yapısını ve uluslararası itibarını zedelemekten başka bir sonuç doğurmaz.''
