Ulaş Karasu: “Dünyanın hiçbir yerinde, hava trafik kontrolörlerine, ‘Uçakları daha hızlı yönlendirin, yoksa işinizi kaybedersiniz’ denilmez”
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından hazırlanan ve yürürlüğe giren, “Hava Trafik Kontrolörü Lisans ve Derecelendirme Yönetmeliği” ile hava kontrolörlerine gözdağı verildiğini ve DHMİ’nin asli görevinden uzaklaştırılmak istendiğini belirterek tepki gösterdi. Karasu, "Düne kadar ‘Okçular tepesini terk etmeyin’ denilen kontrolörlere, şimdi gözdağı veriliyor. Dünyanın hiçbir yerinde, hava trafik kontrolörlerine ‘uçakları daha hızlı yönlendirin, yoksa işinizi kaybedersiniz’ denilmez” dedi.
CHP Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, SHGM tarafından hazırlanan Hava Trafik Kontrolörü Lisans ve Derecelendirme Yönetmeliği'ne (SHY ATCO) yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Yönetmelikle, hava trafik kontrolörleri ve Türkiye’nin tek hava trafik sağlayıcısı olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) için hukuksal ve çalışma barışı açısından sorunlar yaratacak nitelikte düzenlemeler içerdiğini belirten Karasu, "Havalimanlarının kredilerini öteleyen, borçlarını silen, Cumhuriyet tarihimizin en büyük vurgunlarına yapılmasına göz yuman Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, bu yönetmelikle dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir havacılık ve hukuk skandalına imza atmıştır" dedi.
"Dünyanın hiçbir yerinde, hava trafik kontrolörlerine, ‘Uçakları daha hızlı yönlendirin, yoksa işinizi kaybedersiniz’ denilmez"
Yeni düzenlemeyle hava trafik kontrolörlerinin, yalnızca hava sahasını emniyette tutmakla kalmayacağını aynı zamanda uçakları hızlandırmak zorunda kalacaklarını ifade eden Karasu, şunları kaydetti:
"Uluslararası kurallar ve standartlar, hava trafik kontrolörlerinin tek ve en önemli görevlerinin emniyeti sağlamak olduğunu açıkça belirtmektedir. Havacılıkta emniyet, asla taviz verilemeyecek temel bir ilkedir. Ancak yeni yönetmelikle kontrolörler ve pilotlar üzerinde aşırı bir baskı ve tehdit yaratarak yolcu emniyeti büyük bir risk altına sokulmakta, adeta kazalara davetiye çıkarılmaktadır. Üç yıl önce ‘Okçular tepesini asla terk etmeyin’ diyerek hava trafik kontrolörlerine çağrıda bulunan SHGM, şimdi bu yönetmelikle kontrolörlere baskı yaparak, tehdit ederek gözdağı vermek istemektedir. Dünyanın hiçbir yerinde, hava trafik kontrolörlerine, ‘Uçakları daha hızlı yönlendirin, yoksa işinizi kaybedersiniz’ denilmez. Yıllardır çözülemeyen havacılık tazminatı sorunu da bu yönetmelikle bir kez daha gündeme gelmiştir. İktidarın ‘çözülecek’ diyerek yıllardır çalışanları oyaladığı bu sorun, hâlâ çözülmemiştir. Bu sorunun çözümü için geçen yaz aylarında hava kontrolörleri, inisiyatif almadan çalışmayla hak arama eylemleri yaptılar. Şimdi yönetmelikle ‘iş yavaşlatma’ adı altında hak eylemlerine katılan kontrolörlerin lisansı askıya alınacak ya da iptal edilebilecektir. Bu, kabul edilemez bir durumdur."
"Bu açıkça hizmetin özelleştirmesinin yolunun açılmasıdır"
Karasu, yönetmelikle DHMİ Genel Müdürlüğü’nün tekel otorite olma hakkının ortadan kalkacağını belirtti. DHMİ üzerinden verilen seyrüsefer hizmet sağlayıcılık hizmetinin bundan sonra hizmet verdiği havaalanı veya üniteyle sınırlı olmak üzere Bakanlığın hizmet yetkisi verdiği kurum ve kuruluşlar üzerinden sağlanacağının hüküm altına alındığını ifade eden Karasu, "Bu açıkça hizmetin özelleştirmesinin yolunun açılması anlamı taşımaktadır. Yaşadığımız darbe girişiminde de hava güvenliğinin ne denli önem taşıdığını gördük. Olası bir düşman saldırısı, olası bir güvenlik zafiyeti gibi konularda hayati önem taşıyan Türk hava sahasını kontrol eden bu hizmetin hava seyrüsefer hizmeti yetkisi verilecek bir kurum veya kuruluşa devri kabul edilemez" dedi.
"Soru çok ama Bakan’da cevap verecek yüz yok”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na seslenen Karasu, şöyle devam etti:
"Bir yandan havalimanında taciz oluyor, susuyorsunuz. Hakkında ‘yöneticilik yapamaz’ mahkeme kararı olan kişiyi başmüdürlükte tutuyorsunuz. Adı rezidans skandalına karışan bir bürokratı asaleten atıyorsunuz. Atatürk Havaalanı’nda film gibi soygunlar yapılıyor, susuyorsunuz. Bu yönetmeliği, atadığınız bahçe bitkileri mezunu daire başkanı hazırladı. Peki kurum için son derece önemli olan İngilizce belgesi olma şartını neden getirmediniz? Yoksa bürokratların İngilizcesi mi yetmedi? Soru çok ama maalesef Bakan’da cevap verecek yüz yok. Sonuç olarak havacılık sektörü, sağduyu ve emniyetten asla taviz verilemeyecek bir alandır. Bu sorunlu yönetmeliğin bir an önce geri çekilmesi, halkın emniyetini ve havacılığımızın uluslararası saygınlığının korunması için bir zorunluluktur.”
"Liyakatsiz yöneticilerin hazırladığı bu yönetmelikle insanların can güvenliğini hiçe saydıkları bir kez daha görüldü”
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından yapılan son denetimlerde SHGM'nin performansının ciddi şekilde sorgulandığını ve Türkiye’nin, Afrika ülkelerinin dahi gerisinde kaldığını da hatırlatan Karasu, "Ben durumu Meclis gündemine taşıdım ancak Bakan sorularımı yanıtsız bıraktı ve verdiği sözde cevapla kamuoyuna yanlış bilgiler verdi. Oysa liyakatsiz yöneticilerin hazırladığı bu yönetmelikle de kurumun içini nasıl boşalttıkları, insanların can güvenliğini hiçe saydıkları bir kez daha görüldü" diye konuştu.