Adanalı emekliler: "Kendilerine çömçe ile bize çay kaşığının ucuyla"

Haber: Burhan Demircioğlu
(ADANA)- Adana'nın Kozan ilçesinde emekliler geçim sıkıntısından dert yandı. Maaşı yetmediği için pazarda ürün sattığını söyleyen bir emekli "Şu anda pazarcılık yapıyorum maaş yetmiyor. Aldığımız kaç kuruş ki, verdiği kaç kuruş? Kendilerine çömçe ile bize çay kaşığının ucuyla. Bayram ikramiyesi en az 5 bin lira olması lazımdı aslında bin lira ile ne yapabilirsin, ne alabiliyorsun ki?" derken başka bir emekli ise "Pazarda bir helke portakalım vardı onu sattım. Kilosunu 10 liraya sattım" ifadelerin kullandı.
Adana'nın Kozan ilçesinde emekliler maaşlarını yetmediğini ifade etti. Pazarda tezgahtarlık yaparak ek gelir sağlayan emekliler, bayram ikramiyesinin düşük olduğunu da belirtti.
Emekliler, şöyle konuştular:
"Emekliyim, şimdi şu anda pazarcılık yapıyorum maaş yetmiyor. Aldığımız kaç kuruş ki, verdiği kaç kuruş? Kendilerine çömçe ile bize çay kaşığının ucuyla. Bayram ikramiyesi en az 5 bin lira olması lazımdı aslında bin lira ile ne yapabilirsin, ne alabiliyorsun ki? Bayram geliyor torunlar harçlık istiyor, ihtiyaçları var. Bir şey yapamıyoruz üzülüyoruz ona da."
"Bin lira artırdılar her şeye zam yaptılar"
"Maaşım yeterli değil. Maaşı Ben zaten 30 bin lira ev kirası veriyorum senelik. 50 bin liraya tuttum bu sene 80 bin lira diyor adam nasıl geçineceğim ben? Bayram ikramiyesi neye yarar ki sebze 4000 lira, ben burada bir öteberi alamıyorum. Bir kabak olmuş 50 lira, domates olmuş 100 lira kilosu, sebze olmuş 100 lira. Bin lira artırdı her şeye zam yaptılar. Dolmuşu yaptılar 25 lira. Emeklinin sonu ölüm, emekli demek ölüm demek."
"Bir helke portakalım vardı 70 liraya sattım"
"Pazarda bir helke portakalım vardı onu sattım. Kilosunu 10 liraya sattım. Azıcık bir yerim vardı onu sattım. Parayı öteberi alıp satıp yiyorum, ne yapayım. Bundan 70- 80 lira aldım. 70 liraya domates alırım, biber alırım. 85 yaşındayım, bir helke portakalım vardı, bir ağacımı vardı topladım."
"Pazarda tezgahtarlık yapıyorum. 14 bin lira kime yetiyorsa gelsin buyursun. İkramiyeyi çok fazla vermişler. Üç bin liranın, iki bin liraya geri düşmesi lazımdı."
"İkramiye, pazara geldiğin zaman biter işte. Üç bin lira dediğin nedir? Markete gidiyorsun düt düt öttürüyorlar bitiriyorlar. Pazarcılık yapıyorum, esnafım, çalışıyoruz. Maaş yetmediği için çalışıyorum. Maaş neye yetiyor ona yetsin. Paranın değeri mi var?"
"İhtiyaçları varsa biz 4 bin lirayı kendilere hibe edelim"
"Eşimin bir emeklisi var hangisine yetecek? 7 kişiyiz, geçinmeye çalışıyoruz da geçinemiyoruz. Bayram geliyor bayramlık yok bir şey yok ne yapacağız onu da bilmiyorum. Çocukları bile sevindiremiyoruz. 15 bin lirayı düşün bakalım ne olacak?"
"İhtiyaçları varsa biz 4 bin lirayı kendilere hibe edelim."
"Maaş nerede yetecek çalışmazsan. Şu anda pazarda bakliyat işi yapıyorum. Şimdi onlar ne verirse onu alıyoruz. Çocuğa ne harçlık verirsen onu alır değil mi? Hiç maaşı ben görmüyorum bile. Elektrik, su, telefon işte bitti."