Bakırhan: Çözüm olacaksa umut hakkı da olmalı

Aliekber METE-Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA)- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Bu süreç yürüyecekse ve çözüm olacaksa umut da olmalı, umut hakkı da olmalıdır. Ne yapacak insanlar, sonsuza kadar cezaevinde mi kalacak" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Bakırhan, Türkiye'nin 2'nci yüzyılında tüm vatandaşların eşit olduğu bir düzenin kurulabileceğini belirtti. Partisinin ülke genelinde yaptığı toplantı ve ziyaretleri anlatan Bakırhan, "Bütün bu toplantı ve ziyaretlerde gördüğümüz manzara nettir; halklarımız, barış, özgürlük ve adalet istiyor. Zemin hazır, irade hazır, umut var, o zaman neden yol almayalım? Yol açık; 27 Şubat, asrın çağrısı ve aynı zamanda demokrasinin pusulasıdır. Bu sürecin barış ile taçlandırılması için pedal çevirmeye devam etmeliyiz. İlk pedalı Öcalan, büyük bir sorumlulukla yerine getirdi. Şimdi pedal çevirme sırası iktidardadır. Öcalan'ın çağrısının üzerinden 24 saat bile geçmeden PKK kendini feshetme kararı aldı. Fesih kongresinin yapılması ve sürecin en kilit eşiğinin aşılması için güvenli bir ortam lazım, buyrun sağlayın. Öcalan'ın kendi partisini kuracağı kongreyi yöneteceği ve katılacağı mekanizmayı bir zahmet oluşturun" ifadelerini kullandı.
'HEYETİMİZ BAŞVURUYU YAPTI'
Bakırhan, grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. DEM Parti heyetinin, İmralı ile görüşmek için başvuru yaptığını kaydeden Bakırhan, "Heyetimiz başvuruyu yaptı. İmralı'ya gidilmesi ve oradan bir mesaj getirilmesinin kimseye bir zararı yok, sürece katkı sunar. Bunu umuyoruz ve bekliyoruz, umarım heyetimiz gider. Öcalan'dan da yaptığı çağrıyı güçlendirecek, perçinleyecek, varsa kafalardaki soru işaretlerini giderecek daha güçlü bir mesajla gelirler diye umuyoruz" diye konuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, umut hakkı ile ilgili açıklamalarına değinen Bakırhan, "Bu konuda uluslararası mahkemelerin verdiği kararlar var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararları var. Sanırım bu mesele Sayın Adalet Bakanını aşıyor. Uluslararası evrensel hukuku uygulayacaksa bunun içerisinde umut hakkı da var. Sonuçta bu bizim icat ettiğimiz, ürettiğimiz bir şey değil. Çözüm olacaksa, barış olacaksa, yeni demokratik bir zemin oluşturulacaksa umut hakkı da cezaevlerindeki bu kumpas davaları ile doluluk oranı da tabii ki gözden geçirilmelidir. Adalet Bakanına sormak lazım, gerçekten Adalet Bakanı bu sürecin neresindedir? Verilecek cevap, bu sürece ne katkı sunuyor? 'Tecrit yokmuş' biz inandık mı buna? 4 yıldır Öcalan, ailesi ve avukatları ile mi görüştü, ayıptır. Kimin nerede durduğunu netleştirmesi gerekiyor. Biz derli toplu, net ve somut bir şekilde bu sürece yaklaşıyoruz. Saklamadan, sakınmadan, sade ve net bir şekilde her şeye yanıt vermeye çalışıyoruz. Bizim muhatabımız kim? Her gün bir AK Parti'li yetkili, bir bakana cevap vermek durumunda kalmayalım. Umut hakkı vardır ve uluslararası hukukta tanınmış bir haktır. Kaldı ki bu süreç yürüyecekse ve çözüm olacaksa umut da olmalı, umut hakkı da olmalıdır. Ne yapacak insanlar, sonsuza kadar cezaevinde mi kalacak" dedi.
'MESAJIN İÇERİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ'
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, PKK elebaşının nevruz programına mektup gönderebileceği açıklamasına ilişkin soruyu yanıtlayan Bakırhan, "Barışa dönük verilecek olumlu mesajlar, biçimi, şekli ne olursa olsun tatmin eder. Dolayısıyla gelecek mesajın içeriğini çok önemsiyoruz. 'Nevruz' öncesi böyle bir mesajın gelmesinin de kıymetli ve değerli olduğunu tekrar belirtmek istiyoruz. Heyetimiz 21 Mart öncesinde İmralı'ya gidebilir. Adalet Bakanı her şeye cevap veriyor, muhtemelen bunu da sorsanız, tarihini söyler" değerlendirmesinde bulundu. (DHA)