Bursa'da gözaltı ve tutuklamalara tepki: "İrade gaspına karşı sokaklarda, kampüslerde mücadele veren arkadaşlarımız yargılanıyor"

Haber: Zehra DEĞİRMENCİ/Sibel KAHRAMAN
(BURSA) - Bursa’da STK’lar gözaltı ve tutuklamalara karşı Bursa Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Kadın Savunması adına Zeynep Ataman, "Katillerin ve faillerin sırtını sıvazlayan, cezasızlık politikalarıyla koruyan iktidar, işte tam da şu an burada bu adliyede anayasal hakkını kullanarak irade gaspına karşı sokaklarda, meydanlarda, kampüslerde mücadele veren arkadaşlarımızı yargılıyor" dedi.
Bursa'da 19 Mart'tan itibaren Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından yapılan eylemlerde gözaltına alınan 25 kişi bugün Uluyol Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılık ifadesi tamamlanan 18 kişi adli kontrolle serbest bırakılırken, 10 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Nöbetçi mahkeme tarafından 4 kişinin tutuklanmasına karar verilirken, 6 kişiye 4 ay süreyle ev hapsi verildi. Gözaltına alınan diğer kişilerin bugün mahkemeye çıkması beklenirken, STK’lar Bursa Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın Açıklamasına TİP, TKP, SOL Parti, Bursa Tabip Odası, Kadın Savunma Ağı, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ve CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal katıldı. Adliye önünde yapılan basın açıklamasını Kadın Savunması adına Zeynep Ataman okudu. Ataman, şunları söyledi:
"Adalete sahip çıkması gereken merciler halkı yargılıyor"
"Bugün Adliye önünde adalet arayışındayız. Ne tuhaftır ki adaleti sağlayıp halkın iradesine sahip çıkması gereken merciler, halkın iradesi için sokaklarda, caddelerde, meydanlarda adalet arayan halkı yargılıyor. 19 Mart’ ta halkın kendi iradesiyle seçtiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diploması iptal edilmiş sonra gizli tanıkların ‘duymuştum’, ‘tahmin ediyorum’ gibi beyanlarıyla göz altına alınmış ve ilerleyen süreçte tutuklanmıştır. İktidarın halkın iradesine darbe girişimi sonucu halk ayaklanmış bu hukuksuzluk ve Adaletsizlik karşısında sokaklarda, caddelerde, meydanlarda iradesine sahip çıkıp Adalet arayışını sürdürmüş ve sürdürmeye de devam etmektedir. Hiçbir zaman halka eğilmeyip sorunlarını duymayan iktidar yıldırma politikası izleyerek halkın üzerine yine halkın polisini salarak, orantısız güç kullandırarak, göz altılar ve tutuklamalar yaptırmıştır. Yetmemiş üniversitelerde iradesini savunan bu ülkenin geleceği olan gençlerimizin, Öğrencilerimizin, akademisyenlerimizin direncini kırmak için her türlü şiddete başvurmuş, başvurmaya da devam etmektedir. Yüzlerce üniversiteli gencimiz sayısız şiddete maruz bırakılmıştır.
"Arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar alanları terk etmiyoruz"
Katillerimizin ve faillerimizin bulunması adalete teslim edilmesi ve yargılanması noktasında acizlik gösteren iktidar adaleti hak ve adalet arayan, hakkını savunan kadını, çocuğu bu ülkenin insanını baskınlarla hürriyetinden yoksun bırakma konusunda kuvvetli davranmaktadır. Katillerin ve faillerin sırtını sıvazlayan, cezasızlık politikalarıyla koruyan iktidar, işte tam da şu an burada bu adliyede anayasal hakkını kullanarak irade gaspına karşı sokaklarda, meydanlarda, kampüslerde mücadele veren arkadaşlarımızı yargılıyor. Hukukun üstünlüğünü ilke edinmiş avukat arkadaşlarımızın iktidarın yaratmak istediği hukuksuzluk düzenine karşı boyun eğmedikleri için mücadele ederken, adaletsizce yargılanmalarını kabul etmiyoruz. Bugün birlikte dayanışma ruhumuzu güçlendiriyoruz, bu hukuksuz yargılamaları kabul etmiyoruz. Arkadaşlarımızın mücadelesini büyüterek serbest bırakılmalarını talep ediyor ve onlar serbest bırakılana kadar alanları terk etmiyoruz."
"Milyonları hapsedemezsiniz"
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ise Adliye önünde şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Türkiye’de gerçekten insanların artık yeter dediği, meydanları doldurduğu, bugün buradaki insanların değil sadece 15 milyonun bir çığlığı var. Ama bugün iktidar her yerde bu sesi bastırmaya, olanları sanki yokmuş gibi göstermeye, milleti duymama gibi bir sağırlığa ve bizi de bir baskı altında tutmaya, bu noktadaki hak ve özgürlüklerimiz için mücadele etmekten vazgeçirme derdinde. Halk TV’ye 10 gün, diğer televizyonlarımıza 5 gün, aslında bakıldığında suçsuzluğu savunanlara susma ve kapatma cezası, ama daha ifadeleri alınmadan, insanlar gözaltından mahkemeye sevk edilmeden iktidarın ortağı basının tüm ekranlarında bu milletin vicdanında insanları mahkum etmeye çalışan AKP medyasına hiçbir ceza yok. Nerede suçsuzluk karinesi? Bu arkadaşlar hakkında iddialar olabilir ama siz hakim misiniz? Kimsiniz, kimi mahkum ediyorsunuz? Burada net olan şey, bugüne kadar milletin manevi duygularını kullanarak saltanat hayali kuranların emelleriyle karşı karşıyayız. Ama biz herkesin her şeyi Cumhuriyet’e borçlu olduğunu unutmayalım. Hepimiz burada bu Cumhuriyet’in değerlerini, Mustafa Kemal’in bize emanetlerini sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin değerleri için son neferimize kadar mücadele edeceğimizi saltanat hayali kuranlara bir mesaj olarak iletiyoruz. İçeride gencecik arkadaşlarımız var. Gözaltına alınan, tutuklanan üniversite öğrencilerimiz var. Onların derhal serbest bırakılmasını tekrar ifade ediyorum. Tüm Türkiye ayakta, milyonları hapsedemezsiniz. O çocukların bugünkü mücadelesi, yarının onur mücadelesi olarak anılacak."