CHP grup toplantısı... Özgür Özel: “Bu partiden makbul muhalefet MHP çıkmadı, çıkmayacak, çıkaramayacaksınız”

CHP grup toplantısı... Özgür Özel: “Bu partiden makbul muhalefet MHP çıkmadı, çıkmayacak, çıkaramayacaksınız”

(TBMM) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında, “Bu parti, iktidara aparat olacaklara teslim edilecek bir parti değildir. Nokta. Bu partiden makbul muhalefet MHP çıkmadı, çıkmayacak, çıkaramayacaksınız. Nokta. Bu parti 1 milyon 750 bin üyesiyle ayaktadır. 23 Mart’ta cumhurbaşkanı adayını belirleyecek, erken seçim sandığını getirecek, hepinizi gönderecek, demokrasiyi getirecektir. Gazi’nin partisi ayaktadır. Gazi’nin partisi iktidara yürümektedir” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Gelmişler, bir yandan altı farklı davayla Ekrem Başkan’a siyasi yasak getirmeye çalışıyorlar. Avrupalılar duyuyor, inanamıyorlar. Bir de ‘Diploma diploma, neymiş o’ diyorlar. Vallahi Almanca’ya, İngilizce’ye tercümesi yok bunların burada yaptıklarının. Ekrem Başkan’a daha önce, ‘Elini arkana bağlayarak yürüdün’ diye sorşturma açmışlardı. Daha da beteri, 35 yıl önce üniversiteden aldığı diplomaya dava açtılar. Ve şimdi, eli kulağında, yarın umuduyla bekliyorlar ki o diploma iptal edilsin. Bakın, elimde İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün Ekrem Başkan’ı çağırdığı gazete ilanı var. Sırf o mu? Bir yıl önce 50 kişi, o sene onunla bir 50 kişi, sonrasında bir 40 kişi. İlan veriyor İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nden. Diyor ki ‘1990-1991 eğitim yılında yatay geçiş yoluyla öğrenci kabul edeceğiz. 14 Eylül 1990 cuma gününe kadar bize başvurun.’ Ekrem Başkan gazete ilanını görüyor. Geçen yıl kendi okulundan kabul edilenleri de biliyor ve oraya başvuruyor. Başvuru yaparken gerekli belgeler var. Diyorlar ya ‘Yazı Türkiye’ye aitti. Türkiye’deki üniversiteler içindi.’ Diyor ki, ‘Yurtdışından yapılan başvurularda...’ Diyorlar ki ‘Başvurdu ama o zaman denk miydi?’ Onunla ilgilense ‘Denklik listesindekiler’ der. Hepsini YÖK ilan ediyor. Ama YÖK diyor ki ‘Yurt dışından yapılan başvurularda adayın ayrılacağı yüksek öğretim kurumunu tanıtan katalog veya benzeri dökümanların da eklenmesi...’

“İstanbul'un fethedildiği sene kurulmuş üniversiteye diyorlar ki ‘35 yıl önce yaptığın çağrıyı inkar et’”

Bundan 35 yıl önce İstanbul Üniversitesi ilanla çağırmış, başvuruyu almış, değerlendirmiş. Hatta, ‘İki ders hariç geri kalan dersleri baştan alacaksın’ demiş. Sebebi burada dört saat verilen ders, orada üç saatmiş, buradaki içerik orada yokmuş. İki ders hariç tamamını almış, mezun olmuş, diploma almış. Bu üniversitenin kapısında kuruluşu yazıyor: 1453. İstanbul'un fethedildiği sene kurulmuş üniversiteden bahsediyoruz. O üniversiteye şimdi diyorlar ki ‘35 yıl önce yaptığın çağrıyı inkar et. Birisi yüzünden hepsinin diplomasını iptal et.’ Bu üniversitenin dünyada saygınlığı mı kalır, Türkiye'de saygınlığı mı kalır? Üniversitede kişisel namusuna da kurumunun namusuna ve kurumsallığına da sahip çıkanlar duruyorlar. Onların üzerine inanılmaz baskılar kuruyorlar. Düşünün ki Cumhuriyet Başsavcısı birkaç hafta önce yollamış. Yazı yolluyor, ‘Ne oldu? Hadi işlem yap’ diye. ‘İşlem yap’ diye yolladığında haber oldu. ‘İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı diploma iptali yazmadı’ diye. Hemen düzeltme yaptılar, ‘Diploma iptali dahil bütün işlemleri yap demek istedik’ diye.

“Sizin arkanızda Türkiye Cumhuriyeti'nin tamamı olacaktır”

Oradaki insanlar, aynı Kartalkaya'daki yedi kişilik bilirkişi gibi kişisel ve şahsi onurlarına sahip çıkmak üzere böyle bir rezalete alet olmuyorlar, direniyorlar. Kendilerini, tarih önündeki bu onurlu duruşlarını kararlılıkla sürdürmeye davet ediyorum. Onların arkasında kim olursa olsun, sizin arkanızda Türkiye Cumhuriyeti'nin tamamı olacaktır. Namuslu bütün vatandaşlar duracaktır.

“Bir partinin genel başkanı ya öğleden sonra istifa edecek ya da bizim doğru söylediğimizi tescil edecek”

Bir partinin genel başkanı ya öğleden sonra istifa edecek ya da o partinin genel başkanı bizim nasıl doğru söylediğimizi tescil edecek. Partilerinin tüzüğüyle Anayasa’yı değiştirmek istemeleriyle, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarıyla olan sorunlarıyla kendilerine fevkalade mesafedeyiz. Aynı cümle içinde onların adını kolay kolay anmam ama Bursa Büyükşehir'de yapılan yolsuzlukları anlatırken özel kalemden normal günlerde, normal zamanlarda temsil ve ağırlama gideri için kullanılacak paraların seçim zamanında ya da siyasi partilere harcandığını, bu konuda özel kalem kayıtlarının olduğunu ifade etmiştim.”

“Bu kongrelerin paraları Bursa Büyükşehir'den size ödendiyse istifa et”

Bu harcamalar arasında "HÜDA PAR Kongre yemek bedeli" olduğunu söylediğini hatırlatan Özel, “Ne DSP'den ne MHP'den ne TÜGVA’dan ne Ülkü Ocakları’ndan herhangi bir ses çıkmadı, sustular. Çünkü biliyorlar ki söylerlerse belgesi ortada. Kendilerine, ‘Hadi bakalım, bu masrafın senin tarafından ödendiğini göster’ deyip Bursa tarafından ödendiğini ispatlayacağız. Bu konuda ben, ‘Bursa Cumhuriyet Başsavcısı’nı harekete geçir’ demiştim; HÜDA PAR'ın Genel Başkanı, ‘Bize bir kuruş verilmedi. Bizim için bir şey harcanmadı. Asla Bursa Büyükşehir'den ne yemek bedeli ne bir başka bir şey almadık. İspatlasın, istifa ederim’ dedi” şeklinde konuştu.

Özgür Özel, 1 Eylül 2023, 8 Ekim 2023 ve 16 Aralık 2023 tarihlerinde HÜDA PAR’ın kongre ve salon giderlerinin yazdığı fotobloku göstererek, sırasıyla kürsüden HÜDA PAR’ın Yıldırım İlçe Kongresi, Yasin Börü Anması ve HÜDA PAR Bursa İl Kongresi’nin faturalarını gösterdi. Özel, şöyle devam etti:

“Şimdi HÜDA PAR'ın Genel Başkanı, ya söz verdiği gibi partisinden istifa edecek ya da şunu söyleyecek kamuoyuna: ‘Ben kongremde yemek parasını kendim ödedim. O faturayla bizim kongrenin yemek parası gibi gösterip parayı AK Partili Bursa Büyükşehir Belediyesi yemiş. İlçe kongremin parasını ben ödedim. İşte faturası burada.’ Ve bu konuda Bursa Cumhuriyet Başsavcısı'na şikayette bulunacak. Şimdi HÜDAPAR'ın Genel Başkanı'ndan kamuoyunun önünde, bugün akşam olmadan o kongrelerin tarihinde eşleşen fatura numaraları da yazan tam o fatura numarasıyla da eşleşen bu kongrelerin paraları Bursa Büyükşehir'den size mi ödendi? Ödendiyse istifa et. Sizin adınıza bu paralar ödenmedi, kendin ödediysen faturasıyla ispat et ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulun. Size ödüyoruz diye o paraları kayıtlara geçirmişler.

“Bu beceriksiz iktidar eliyle devlet kurulduğu günden beri en büyük acziyetini yaşıyor”

Bir iktidar ne zaman sertleşir? Kendini güçsüz hissederse sertleşir. Siz hiç dünyada güçlü ülkelerin seçimler yaklaşırken cumhurbaşkanı adaylarını ya da başbakan adaylarını ortadan kaldırmak için onlara dava açtıklarını, 35 yıl öncesinin diplomalarına saldırdıklarını, kumpaslardan medet umduklarını, altı ay itiraz süresi olan kongrelere neredeyse yenisi yapılacakken saldırarak siyasi rakiplerini anketlerde kendilerinden dört puan, beş puan öne geçmiş, Türkiye’nin birinci partisini karıştırmaya çalıştıkları gibi yaptıklarını hiç gördünüz mü? İktidar kendini güçsüz hissederse saldırganlaşır, kendinden emin iktidarlar böyle şeylere tenezzül etmezler. Ama devleti idare eden bu iktidar; yoksuluna bakamıyor, işsizine iş bulamıyor, enflasyonu düşüremiyor, kadınını-çocuğunu koruyamıyor, yeni doğmuş bebekleri para için katlediliyor seyrediyor, sorumluları cezalandıramıyor, uyuşturucu çeteleri, mafyalar sokaklarda kol geziyor. Bu beceriksiz iktidar eliyle devlet kurulduğu günden beri en büyük acziyetini yaşıyor. Bunlar buna karşı bana saldırıyorlar, sana saldırıyorlar, partiye saldırıyorlar, Ekrem Başkan’a; kendisini geçmişte dört kez yenmiş, yapılacak ilk seçimde aday olursa beşinci kez yeneceğinden emin oldukları cumhurbaşkanı aday adayımıza saldırıyorlar.

“O koltukta oturmayı bırak, bu parti seni tükürükle boğar”

Biz bugüne kadar bunlara teslim olmadık. Birliğimizi, beraberliğimizi bozmadık. Dışarıdan gelen saldırılara direndik, içeride yapılan yanlışlara, ‘Kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik’ dedik. Buradan partimin eski-yeni bütün yöneticilerini, eski-yeni bütün milletvekillerini, eski-yeni tüm üyelerini kucaklarken; CHP’de legal yollardan partiyi ele alamayacak bir meczup odağın, adliye koridorlarında birtakım meczuplarla, yalancılarla, birtakım sahtekarlarla, birtakım tuhaf uygulamalarla, iftiralarla aradıkları iktidarı onlara bu partinin asla ve asla teslim etmeyeceğini bilsinler. CHP, Türkiye’de iktidarı sandıkta arar, kendi içindeki iktidar da mahallelerden başlayan sandıklarla, böyle saatin vidasından gelerek, mahalleden, ilçeden, ilden ta kurultaya kadar gelinir.

Öyle kayyum eliyle Atatürk’ün kurduğu partiye gelip oturacaksın, bu parti seni, o koltukta oturmayı bırak tükürükle boğar. Birtakım meczupların repütasyonlarıyla, ilişkileriyle CHP’ye soruşturma açanların niyeti şudur: Aynı MHP’nin başına geldiği gibi. MHP’de kongreyle yönetim değişecekken birileri yönetimi alacakları saf dışı bırakmak için, MHP’nin kongresini iptal ettirmek için, AK Parti‘ye gittiler ya. Burada CHP’nin yönetimi, varıp da AK Parti’den parti için rekabet için merhamet dilenmeyeceğine göre, diyorlar ki ‘Bu kayyum eliyle oraya birilerini koyarsak bugün nasıl o gün bize ip atan MHP bugün en büyük destekçimiz olmuştur, bu yeni yönetim eliyle Türkiye’nin ana muhalefetini bize muhalefet etmeyecek, bize seçim kaybettirmeyecek, kendisi seçim kazanmayacak, bizi iktidarda tutacak bir aparata dönüşebilir.’

Buradan söylüyorum, Recep Tayyip Erdoğan’a da söylüyorum; bütün planları kurgulayanlara da söylüyorum; CHP’de bu kirli planlara alet olacak ne yönetici vardır ne bir üye vardır. Alet olanların topunun cezasını Gazi’nin partisi kendisi kesecektir. Meczuba teslim olmayız. Bu parti, iktidara aparat olacaklara teslim edilecek bir parti değildir. Nokta. Bu partiden makbul muhalefet MHP çıkmadı, çıkmayacak, çıkaramayacaksınız. Nokta. Bu parti 1 milyon 750 bin üyesiyle ayaktadır. 23 Mart’ta cumhurbaşkanı adayını belirleyecek, erken seçim sandığını getirecek, hepinizi gönderecek, demokrasiyi getirecektir. Gazi’nin partisi ayaktadır. Gazi’nin partisi iktidara yürümektedir. İyi ki varsınız. İyi ki CHP’liyiz. İyi ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz.”

(SON)