CHP’li Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Mersin'de şehit aileleri ve gazilerle buluştu: "Süreç TBMM kontrolünde yürümeli"

CHP’li Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Mersin'de şehit aileleri ve gazilerle buluştu:  "Süreç TBMM kontrolünde yürümeli"

(MERSİN) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, PKK’nın silah bırakmasıyla ilgili sürecin TBMM kontrolünde, şeffaf şekilde yürütülmesi gerektiğini söyledi. CHP’li Bağcıoğlu ile sürece ilişkin endişelerini paylaşan Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Mersin Şube Başkanı Halit Şahin, “Sabırla bekliyoruz. Bizleri ne bekliyor onu da bilmiyoruz. İnşallah bizleri üzen, bizlerin canını acıtan, bizleri ötekileştiren bir ortamın içinde bizleri sokmazlar” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Mersin Şubesini ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan Bağcıoğlu, şunları söyledi:

"Aralık 2023’ten beri 80’in üzerinde il ve ilçede 140’ın üzerinde şehit ailesi ve gazi derneğini ziyaret ettik. Ayrıca gittiğimiz illerde emekli subaylar dernekleri, emekli astsubaylar dernekleri ve emekli uzman erbaşlar derneklerini ziyaret ettik. Bu ziyaretlerimizde sadece sorunları dinlemek değil, sorunlara çözüm üretebilmek için çalışmalar yaptık. Geçtiğimiz seneden itibaren bir çalıştay ile siyaset dışı gördüğümüz bu alanla ilgili, şehit aileleriyle gazilerin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Milletvekillerimiz tarafından verilen 18 kanun teklifi 6 aydır meclis komisyonlarında bekliyor. Bunlar içerisinde er gazilerin emsal maaş durumları, sağlık ihtiyaçları, hastanelerde yaşanan sıkıntılara çözüm önerileri, eğitim desteği, ÖTV gibi çok değişik konularda, terörle mücadele sırasında yaralanıp gazi sayılmayan evlatlarımızın durumuna ilişkin çözüm önerileri içeren kanun teklifleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilgili komisyonunda bekliyor. Bu kanun teklifleri siyaset üstü görülsün, A partisi, B partisi ya da Cumhuriyet Halk Partisi getirmiş diye değil. Biz burada insani, vicdani görevimizi yapıyoruz. Bize emanet edilen şehit aileleri ile gazilerimizin hakkını savunmaya çalışıyoruz. Hiçbir siyasi beklenti olmadan bu kanun tekliflerinin değerlendirilmesi, eğer uygunsa daha da ileri götürülmesi, bizim onları destekleyeceğimizi deklare ediyoruz siyaset dışı olarak.”

“Emekli personel yoksulluk sınırının altında”

Emekli asker derneklerini de ziyaret ettiklerini kaydeden Bağcıoğlu, “Emekli askerlerin önemli sıkıntıları var. Emekli astsubaylarımızın tazminat sıkıntıları, emekli binbaşılarımızın tazminat sıkıntıları, emekli uzman erbaşların emekli maaş durumları. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, hangi statüden olursa olsun tüm emekli personeli yoksulluk sınırının altında. Emekli astsubaylar, emekli binbaşılar ve emekli erbaşlar açlık sınırının altında. Siz yıllarca dağda, bayırda, ovada, gemide, uçakların bakımını yaptırırken insan vücudunu yıpratacak şekilde görev yaptırırken bu insanları emeklilikte normal insani koşulları sağlayan standart sağlamak zorundasınız. Bunun ivedilikle göz önüne alınmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“İnşallah bizleri üzen, bizlerin canını acıtan bir ortam olmaz”

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Mersin Şubesi Başkanı Halit Şahin de, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla kamuoyunun gündemine gelen yeni çözüm sürecini değerlendirdi. Halit Şahin, şunları söyledi:

“Bu süreçte çok sıkıntılar yaşadık. Hâlâ da yaşıyoruz. Sesimizi duyurmakta yeterli değiliz. Duymak istemiyorlar. Ya da işlerine öyle geliyor. Süreç sıkıntılı bir süreç. Bizler için, şehit aileleri için, gaziler için. Şu anki bulunduğumuz ortam bizleri çok üzmektedir. Sürecin nereye gideceğini bilmiyoruz. Sonuçta hangi pazarlıkların yapıldığını bilmiyoruz. Bize söylenen bir şey yok. Sadece uzaktan takip ediyoruz. Bizim de bu süreçte söyleyecek sözümüz olacak, yapacağımız eylemler olacak. Ama inanın sokakta gezen vatandaş neyse biz de oyuz. Çünkü hiçbir şeyden haberimiz yok. Sadece basından ne duyarsak o şekildeyiz. Biz bedel ödemiş bir camiayız. Bazen sizin gibi bize değer veren insanların desteklerini alıyoruz. Ama bazen hiç kimsenin görmediği, hiç kimsenin duymadığı bir konumdayız. Bizim çok büyük beklentimiz yok. Ekonomik sıkıntılarımız var, haklarımız var, onlar çözülür. Ama iş, şu aşamadaki, ne olduğu belirsiz bir duruma girdiği zaman her şeyi unuttuk. Bakalım ne çıkacak altından. Sabırla bekliyoruz. Bizleri ne bekliyor onu da bilmiyoruz. İnşallah bizleri üzen, bizlerin canını acıtan, bizleri ötekileştiren bir ortamın içinde bizleri sokmazlar. Çünkü izlediğimiz zaman hayretler içinde kalıyoruz. Beklemedeyiz. İnşallah bizleri üzmezler.”

“Toplumsal mutabakatın esas olmalı”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu da Şahin’in bu sözleri üzerine şunları söyledi:

“Bu sürecin kesinlikle şeffaf şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi kontrolünde, kapalı kapılar ardında olmaksızın yürütülmesini istiyoruz. Talep ediyoruz. Şehit aileleri ve gazilerin toplumsal mutabakatının esas olması gerektiğini söylüyoruz. Şehit aileleri ve gazilerin nasıl bir süreç yürütülecekse o sürecin içinde olmasını istiyoruz. 102 yıldır cumhuriyetin, devletin birliği, ülkesinin bütünlüğünün sigortası Cumhuriyet Halk Partisidir. Cumhuriyetin kurucusu ve koruyucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Kimsenin endişe duymasına gerek yok. Sayın başkanın endişelerini anlıyorum.”

“Bizim babasını hiç görmemiş şehit çocuklarımız var”

Terör gazisi Cengiz Sevinç de ziyarette görüşlerini şöyle aktardı:

“Çözüm sürecinin önünde durmamızın imkanı yok. Bu ülkede kan akmamasını isteyen, bu davada en çok acı çeken kesim olarak biz isteriz. Bir tane daha çocuğumuz şehit olmasın. Bunun önünde durmamızın imkanı yok. Fakat şöyle bir şey var. Binlerce insanın katili, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının hüküm verdiği bir caninin sokağa salınması tasvip edebileceğimiz bir şey değil. Bir tavuğu öldürüldü diye birbirini öldüren kabileler var. Biz, bizim canımızı alan bir insanın serbest kalmasının konuşulmasından bile rahatsız oluyoruz. Diğer türlü çözüm süreci bizim de istediğimiz bir şey. Akan kan dursun, bir çocuk daha zarar görmesin, bu ülke birlik içinde kalkınsın, yürüyelim gidelim. Ama bir caninin, bebek katilinin çıkıp dışarıda kalması, bunun konuşulması canımızı acıtıyor. Bir fırsat geldiği için, bu kadar basını bulamadığımız için söylüyorum. Bebek katili meclise geldiğinde 'Sayın Öcalan’ı konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet ediyoruz' diyecekler. Bunu meclisteki vekiller nasıl kaldıracak? Çok ağır bir cümle. Sayın demeye başladılar. Beyefendi demeye başladılar. Bizim için bebek katilidir. Bizim babasını hiç görmemiş şehit çocuklarımız var. Hiç kimsenin haddi de değildir. Benim davalı olduğum birini hiç kimse affedemez. Devlete verdiği zarardan dolayı siz edebiliyorsanız affedin ama benim adıma kimse affedemez ki.”