Edirnekapı Şehitliği'nde 18 Mart için anma töreni

Kamera: Onur DURSUN
(İSTANBUL)- 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü nedeniyle Edirnekapı Şehitliği'nde tören düzenlendi. İstanbul Valisi Davut Gül ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da katıldığı törende, Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitler anıldı. Şehit yakınları, İmamoğlu'na yakın ilgi gösterdi.
Edirnekapı Şehitliği'nde öğle saatlerinde 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi nedeniyle tören düzenlendi. İstanbul Valisi Davut Gül, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1. Ordu Komutanı ve İstanbul Garnizon Komutanı Orgeneral Metin Tokel, mülki erkan, siyasi parti, sivil toplum örgütü, şehit ve gazi dernekleri temsilcilerinin katıldığı törende şehitler için saygı atışı yapıldı. Törende konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitler andı. Gül şunları söyledi:
"Yardan geçtiniz, candan geçtiniz ama 'Çanakkale geçilmez' dedirttiniz"
"Bu toprakları bizlere ebedi vatan kılan aziz şehitlerimiz, sizler ölümü öldürerek tarihin akışını değiştirdiniz. Yardan geçtiniz, candan geçtiniz ama 'Çanakkale geçilmez' dedirttiniz. Gösterdiğiniz kahramanlıkla, yaptığınız fedakarlıkla, eşsiz bir destan yazdınız. Bin yıldır var olduğumuz bu topraklardaki en karanlık günlerimizde aziz milletimizin küllerinden yeniden doğmasına vesile oldunuz. Her türlü yokluk ve imkansızlığa rağmen istiklal mücadelesine giden yolu açtınız. Birlik ve beraberliğimize kasteden her türlü tehdidi, iman ve cesaretle bertaraf ettiniz. Bugün bizler, bedelini kanımızla, canımızla ödeyerek emanet ettiğiniz kutsal vatan toprağını aynı ruhla, aynı şuurla ve aynı adanmışlıkla canımızdan aziz bilerek koruyoruz, korumaya devam edeceğiz. Büyük hatıranızı her daim gönlümüzde yaşatacağız."
Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği İstanbul Şube Başkanı Önder Çelik de Çanakkale'nin bir savaşın çok ötesinde, yedi düvele karşı binlerce vatan evladının vatan borcu, vatan sevdası için çağrıldığı kutlu bir cephe olduğunu anımsattı. Çelik şöyle devam etti:
"O ruh, Hoca Ahmet Yesevi'nin mayaladığı asil ruhtur"
"Vatan savunması ve hürriyet sevdasıyla cepheye koşan kahramanlarımızın yazdığı varoluş destanıdır. Bu destanı anlatmak boynumuzun borcudur. Çünkü vatan dediğimiz bu mübarek toprak şehit kanlarıyla sulanmış diyeti ağır ödenmiş topraklardır. Çanakkale, inancın, fedakarlığın, vatan sevgisinin en yüce mertebesi olan şehadetle taçlandığı kutlu bir direniştir. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklar, bizlere bağımsız bir vatan bırakmanın bedelinin ne kadar ağır olduğunu gösteren en büyük nişanedir. Çanakkale’yi 3 kelimeyle anlatacak olursak, 'Geldiler. gördüler, döndüler.' Evet geldiler, ama gördüler ki Çanakkale'yi Çanakkale yapan gelenler değil, Çanakkale'yi, Çanakkale yapan gelenleri karşılayan ruhtur. O ruh, Hoca Ahmet Yesevi'nin mayaladığı asil ruhtur. O, öyle bir ruhtur ki, çelik ve barutun inancın, imanın, azmin karşısında erimiştir. O öyle bir ruhtur ki, ‘Sen esir yaşamaktansa özgür ölmeyi yeğlerim’ diyenlerin ruhudur. Çünkü onların davası çok büyüktü.
"Çanakkale, Atatürk'ün askeri dehasının ortaya koyduğu bir destandır"
Çanakkale ruhu yalnızca bir savaşın değil, bir milletin dirilişinin imanının şehitlik makamına inancının en büyük göstergesidir. Seyit Onbaşı’nın sırtladığı mermi, siperde Allah-u Ekber şehadetiyle koşan Çanakkale Savaşı'nda verilen büyük mücadelede ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri dehasının ortaya koyduğu bir destandır. Gazi Mustafa Kemal Paşa 57’nci Alay’a ‘ben size ölmeyi emrediyorum’ dedi. Ölüme, gözünü kırpmadan yürüyen Mehmetçik, Birinci Dünya Savaşı'nın tarihini ve akışını değiştirdi. 57’nci alayın tamamının gözünü kırpmadan canını feda edişi, bunca zaferler bizlere şehitliğin ne denli yüce bir makam olduğunu gösteren en büyük örneklerdir. O gün Çanakkale'de savaşan her bir askerimiz, bir nefer olarak cepheye gitmiş ama birer şehit olarak cennete yürümüştür.
"Eli kanlı terör örgütlerine ve onların kirli oyunlarına göz yumanlar bilmelidir ki..."
Ve bugün eli kanlı terör örgütlerine ve onların kirli oyunlarına göz yumanlar bilmelidir ki, bu millet ne Çanakkale'yi unutur ne Kurtuluş Savaşı’nı ne de teröre kurban verdiği aziz şehitlerini. O şehitlerin ardında gözyaşlarıyla dimdik, burada duran anneleri, babaları, evlatları, eşleri, kahraman gazilerimiz var. Onların yüreklerini incitmeye, fırsat vermeyecek kutlu devletimiz var. Bu şanlı milletin yüreğinde Çanakkale ruhu her zaman ayaktadır. Bize düşen şerefimiz olan şehitlerimizin emanetlerine kahraman gazilerimize bu cennet vatana sahip çıkmaktır.
"Bu vatan yalnızca bir toprak parçası değil şehitlerimizin anlımıza yazdığı bir kaderdir"
O gün Anafartalar'da, Conkbayırı'nda, Kireçtepe'de vatan toprağına düşen evlatlarımız bize kutlu bir miras bırakmıştır. Onlar yalnızca toprağa düşlemiş, bizim kalbimize kazınmıştır. Onların şehadeti bu milletin ruhunu ve bağımsızlık aşkını ebediyen koruyacak bir mühürdür. Onlar Allah katında diri olanlar, peygamberimize, komşu olanlar cennetle müjdelenenlerdir. Bugün bize düşen o kahramanların emanetine sahip çıkmaktır. Bu vatan yalnızca bir toprak parçası değil şehitlerimizin anlımıza yazdığı bir kaderdir. Onların hatırasını yaşatmak her vatanın, her karış toprağında namus bilmek, bayrağımızı şehitlerimizin kanı gibi kutsal bilerek dalgalandırmak bizim boynumuzun borcudur.
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 110’uncu yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan toprağına düşerek şehadet şerbetini içen tüm aziz şehitlerimizi rahmet, vefat eden gazilerimizi minnet ve sonsuz şükranla anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet, makamları ali olsun. Ne mutlu ki şehitlerimizin izinden yürüyenlere, ne mutlu bu cennet vatan uğruna can verenlere ve ne mutlu Türk’üm diyene."