Ekrem İmamoğlu’nun Ankara Buluşması... İmamoğlu: ''Milletimiz, bu rejimi yerin dibine gömecek”

(ANKARA) - CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart Pazar günü yapılacak ön seçim çalışmaları kapsamında Ankara'da partililerle buluştu. İmamoğlu, "Milletimiz Cumhuriyet’e, demokrasiye, laikliğe, sosyal adalete, öyle bir sahip çıkacak ki, milletimiz parlamenter demokrasiye kuvvetler ayrılığına, hukukun üstünlüğüne öyle bir sahip çıkacak ki, milletimiz adalete, eşitliğe, birlik ve kardeşliğimize öyle bir sahip çıkacak ki Türkiye bir daha asla bütün gücün tek bir kişide toplandığı düzeni bu toprağa, bu vatana, bu cennet vatana uğramamak üzere yerin dibine gömecek, yerin dibine. Bu rejimi yerin dibine gömecek" dedi.
CHP’nin ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı, TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’den başlattığı seçim çalışmaları kapsamında partililerle bir araya geldi. İmamoğlu, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Elbette hepimizi bir yanı hüzün, aynı zamanda isyan hisleriyle dolu, bunun farkındayım. Uzun yıllar boyunca Ankara’ya yapılan haksızlık ve kendi sözleriyle ‘İhanetler’ hepimizi derinden yaraladı. Hatta, Ankaralılar şahit. Atatürkümüzün bu şehirdeki izlerini silmeye çalışanlar oldu. Cumhuriyet bu kentte kuruldu. Ama bu başkenti parsel parsel satmaya kalktılar. Ankaralılar onlara en güzel cevabı verdi. Hiç kuşkumuz yok. 2019’da ve 2024’te bu kötülüğü yapanlara en güzel cevabı Mansur Yavaş başkanımız verdi. O’na sevgilerimi ve selamlarımı iletiyorum.
"En güzel cevabı önümüzdeki genel seçimde vermeye hazır mıyız?"
Aynı kötü akıl, aynı bozuk zihniyet bütün milletimizin büyük Meclisimizi hiçe sayan bir rejimi bu ülkenin başına bela etti. Devlet kurumlarını tek adama bağladı. Kuvvetler ayrılığını, en büyük güvencemizi ortadan kaldırdılar. Ankara’yı ve Türkiye’yi fiilen Meclissiz bıraktılar. Onlara en güzel cevabı da önümüzdeki genel seçimde hep birlikte vermeye hazır mıyız? Bu kişiye özel tasarlanmış bu bozuk düzene son vermeye hazır mıyız? TBMM’yi yeniden hak ettiği saygın konuma kavuşturmaya hazır mıyız? İşte biz bu ülkeyi saraydan değil Meclis’ten yönetilsin istiyoruz. Millet, TBMM’yi belirlesin, Başbakanlar, Bakanlar Meclis’in içinden çıksın, Meclis’e hesap versin istiyoruz. Meclis hükümeti en etkili şekilde denetlesin istiyoruz. Çünkü Meclis milli iradenin en güçlü, en kapsayıcı temsilcisidir. Milli iradenin bütün renkleri, bütün sesleri Meclis’te buluşur. Ama bunların istediği şey, başka ses duymak istemiyorlar, başka farklı seslere, tahammülleri yok. Ne milleti duyuyorlar ne milletin temsilcilerini, İşte, Cumhurbaşkanı’nın hâli ortada. Yıllardır sokağa çıktığını gördünüz mü? Pazara gittiğini gördünüz mü? Çarşıya gittiğini gördünüz mü? Ekranlara çıkıp milletin gözü önünde rakipleriyle tartışma cesaretini gösterdiğini gördünüz mü?
"Milletin hakkını millete vermeyi dolduruşa gelmek diye tarifleyen bu akıldan bu ülkeyi kurtaracağız"
Yalnız Erdoğan değil ki, bütün hükümet yetkilileri aynı şekilde milletten uzak, milletle buluşmaya asla sıcak bakmayan, milletin gözü önünde muhalefetin temsilcileriyle tartışmaktan kaçıyorlar. Çünkü karşı karşıya gelseler bütün foyaları ortaya çıkacak. Millet gerçeği görecek. Onun için bunlar milletin sesine kulaklarını tıkamışlar. Erdoğan ne dedi? ‘Emeklilerin bayram ikramiyeleri daha fazla arttırabilir mi’ diye soran gazetecilere ‘Siz beni dolduruşa mı getiriyorsunuz’ dedi. Bu akıl ne biliyor musunuz? Milletin parasını millete vermek değil, sanki kendi parasını millete dağıtıyormuşçasına yapılan bir hareketin tezahürü. O soruyu gazeteci değil, sana soran millet, onun farkında bile değil. Milyonlarca emekli sana her gün, her saat soruyor. Bu emekli maaşlarının, bayram ikramiyelerini azlığından, bizi bu hale düşürmekten utanmıyor musun diyor. Milletin hakkını millete vermeyi dolduruşa gelmek diye tarifleyen bu akıldan bu ülkeyi kurtaracağız. O sandık 23 Mart’ta milletin önüne gelecek, önce CHP ona boyunun ölçüsünü gösterecek. Hazır mı CHP? Sonra milletimiz kendisini yoksulluğa mahkum eden, yokluğa mahkum eden, memleketin huzurunu kaçıran tek adam rejimini önümüzdeki ilk genel seçimde yine bütün milletçe baş aşağı edip onları göndermeye hazır mıyız? İcraatçı, halkçı, adaletli, liyakatli bir yönetimi ve Cumhurbaşkanı ile birlikte hep beraber Çankaya’ya yürümeye hazır mıyız?
"Yaşı geçti, ‘Ekrem’ ağrıları başladı"
Bunların vakti doldu. Şimdi yenileşme ve gençleşme zamanı. Değişme zamanı. Değişme zamanı, değişme. Hayatın da siyasetin de kuralı budur. Vakti dolanlar, pili bitenler gider, öyle değil mi? Zaten dönemi doldu, vakti bitti. Yaşı geçti, ‘Ekrem’ ağrıları başladı. Onların yerine umut verenler, tuttuğunu koparanlar, kendini millete adayanlar, gelsin istiyor muyuz? Onlara göstereceğiz. Onlar görecekler, milletimiz Cumhuriyet’e, demokrasiye, laikliğe, sosyal adalete, öyle bir sahip çıkacak ki, milletimiz parlamenter demokrasiye kuvvetler ayrılığına, hukukun üstünlüğüne öyle bir sahip çıkacak ki, milletimiz adalete, eşitliğe, birlik ve kardeşliğimize öyle bir sahip çıkacak ki Türkiye bir daha asla bütün gücün tek bir kişide toplandığı düzeni bu toprağa, bu vatana, bu cennet vatana uğramamak üzere yerin dibine gömecek, yerin dibine. Bu rejimi yerin dibine gömecek.
Ben CHP’nin evladı olarak 2008’den beri bu partiye hizmet etmekten, partimin vasıtasıyla milletime hizmet etmekten, alın teri dökmekten, bu partinin evladı olmaktan onur duyuyorum, onur duyuyorum, onur duyuyorum.
"Bozuk düzeni hep birlikte değiştireceğiz"
Türkiye bir daha asla muhalefetin yargı yoluyla bastırılıp yok edilmeye çalışıldığı bir rejimi bu topraklarda yaşamayacak. Bu bozuk düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Atatürk’ün önümüze koyduğu hedeflerden sapmayacağız. Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracağız. Hem demokraside hem hukukta, özgürlükte ve adalette hem de bilimde, teknolojide, üretimde öncü olacağız. Dünyanın tüm milletlerine örnek olacağız. Bizde bu güç var. Bu ülkede bu potansiyel var. Kurumların ve kuralların yerini tek bir kişinin iradesi aldığında bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Bütün kurumlar bir kişinin elinden kurtulup milletin kurumları, milletin evlatlarının yönettiği bir avuç insanın değil, bir ailenin fertleri değil milletin liyakatli evlatları yönettiğinde bu millet bu güzel Cumhuriyet çağdaş uygarlık seviyesine ulaşacak.
"Yöneticiler Cumhuriyet’ten sonra vatandaşına fırça atamaz"
O bir kişi aldatılınca devletin kurumları da aldatılıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletini işte bu hale düşürdüler. Peki o bir kişi ve etrafındaki bir avuç insan zenginleştiğinde memleket zenginleşiyor mu? Hayır. Millet de zenginleşmiyor, sadece o bir avuç insan zenginleşiyor. Çünkü bunların düzeninde güç ve zenginlik bir avuç insanın elinde toplanıyor. Millete de şükretmek ve sabretmek düşüyor. Biz en zor şartlarda Kurtuluş Savaşı vermiş, dünyayı dize getirmiş bir milletiz. Sabretmeyi de şükretmeyi de biliriz. Ama onun zamanı ayrı. Bu ülkede yöneticiler Cumhuriyet’ten sonra vatandaşına fırça atamaz. Vatandaşına talimat veremez, vatandaşına emir veremez. Çünkü 102 yıl önce bu millet tebaa olmaktan kurtarıldı. Birey oldu, vatandaş oldu, özgür oldu. 102 yıl önce ülkemizde Cumhuriyeti şunu bize öğretti. Yönetici, kamuda vatandaşına hizmet eden yönetici haddini bilecek, haddini bilecek. Cumhuriyet, her şeyden önce milletine saygı duymaktır. Yöneticilerin vatandaş karşısında haddini bilmesi demektir. Biz bu anlayışla siyaset yapıyoruz. Bu anlayışın adı nedir biliyor musunuz? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.''
Notlar...
CHP’nin ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı, TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’den başlattığı seçim çalışmaları kapsamında Ankara'da partililerle bir araya geldi. Hidayet Türkoğlu Spor Salonu’nda yapılan programda salon tamamen doldu. İmamoğlu’nun konuşması salonun dışında kurulan ekrandan da takip edildi.
Partililer, "Tam yol ileri demokrasi kazanacak", "Ankara ve İstanbul’da el ele Türkiye hep başaracak", "Hoşgeldin Türkiye’nin umudu", "Halkın iradesi halkın iktidarı", "Özgür, adil ve güçlü Türkiye için geliyoruz" yazılı dövizleri taşırken; salonda "Mustafa Kemal’in askerleriyiz", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Asla yalnız yürümeyeceksin Ekrem Başkanım", "Cumhurbaşkanı İmamoğlu", "Gençlik seninle durma ilerle" ve "Hükümet istifa" sloganları atıldı.
Programda konuşan İmamoğlu’nun sesinin kısık olması dikkati çekti. İmamoğlu, "Ceketi çıkart" sloganlarının ardından ceketini çıkarıp gömleğinin kollarını sıvadı.
İmamoğlu’nun yanında CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Mamak Belediye Başkanı Veli Gündüz Şahin yer aldı. Programa, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Kırıkkale Belediye Başkanı Ahmet Önal, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner de katıldı.
(Sürecek)