İliç'teki maden faciasına ilişkin davanın ilk duruşmasında 2'nci gün (2)

TUTUKLU SANIKLARIN İFADELERİ TAMAMLANDI

Erzincan’ın İliç ilçesinde altın madeninde 9 işçinin yaşamını yitirdiği heyelana ilişkin 5’i tutuklu 43 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasının 2’nci gününde mahkeme heyeti, dördüncü sanık olarak şirketinin iş sağlığı güvenliği müdürü Selçuk Çiftlik’in ifadesini SEGBİS aracılığı ile aldı. Yaklaşık 10 yıldır şirkette farklı pozisyonlarında görev aldığını, yaşanılan olayda İş Sağlığı Güveliği (İSG) Müdürü olduğunu ifade eden Çiftlik, “Yaşanılan olayda İSG Müdürü olduğum birimle ilgili tüm gereklilikler eksiksiz tamamlanmıştır. Yığın liç ile ilgili tamamen uzmanlık gerektiren birimde İSG'nin görevi yoktur. İSG ekibi risk değerlendirilmesinde, iş sağlığının gerekliliği konusunda katkı sağlamış, liçle ilgili uzmanlık gerektiren konuda katkı sunmamıştır. Toprak kaymasının yaşandığı liç yapısı gerekliliği ciddi mühendislik gerektiren ve sonrasındaki aşamalarda uzmanlık gerektiren bir yapıdır” diye konuştu.

Olay günü Tetikleyici Eylem Planı (TARP) dokümanı gereği ekipler tarafından görevin yerine getirilerek, yaklaşık 40 kişinin alandan uzaklaştırıldığını sözlerine ekleyen Çiftçi şunları söyledi:

“Yetkili jeoteknik ekibi tarafından TARP dokümanı uyarınca kırmızı alarm ilan edilmemesi, çatlakların çimento ile kapatılması kararı verilmesi ve olaydan sadece bir saat önce çalışmaların durdurulması talimatı verilmesi sebebiyle olayın boyutu öngörülememiş olabilir. Ayrıca TARP dokümanında güvenlik birimine verilen sorumluluğun bilirkişi tarafından yanlış yorumlanarak İSG departmanına atfedildiğini düşünmekteyim. Burada üst amire bilgi vermekten sorumlu departman, güvenlik departman müdürüdür. Teknik çalışma ürünü olan TARP dokümanlarının oluşturulmasında, İSG ekibinin bir katılımı ve tasarrufu bulunmamakta olup, söz konusu doküman konusunda uzman operasyon ekipleri tarafından hazırlanmaktadır. Dolayısıyla benim ve İSG biriminin bu derece ileri düzey mühendislik bilgisi gerektiren her bir operasyonun teknik değerlendirmesini yapması beklenemez. İSG biriminin temel görevi genel iş sağlığı ve güvenliği prensipleri doğrultusunda kanunun belirlediği şekliyle rehberlik ve danışmanlık sağlamak, İSG biriminin operasyonel mühendislik analizleri konusunda alanında yetkin ekiplerin çalışmasına doğrudan müdahil olması söz konusu değil.”

‘İHMAL OLDUĞU İÇİN 9 KİŞİ ÖLMÜŞTÜR’

Duruşmada son tutuklu sanık olarak SEGBİS aracılığı ile INR firmasının proje koordinatörü sanık Ömer Ardıç dinlendi. Ardıç, yaklaşık 30 yıllık inşaat mühendisi olduğunu, yurt içi ve yurt dışında eğitimlere katılarak bilgi ve birikim sahibi olduğunu ifade ederek, “Bilirkişi raporu bilimsellikten ve hukuktan uzak. 276 sayfalık raporda INR firması bir yerde geçiyor. Sonuç kısmına baktığımızda bizi kusurlu bulmuş. Proje koordinatörlüğü unvanımdan dolayı bütün projeleri ben yapıyormuşum, denetlenmesi ve onaylanmasını ben yapıyormuşum gibi beni asli kusurlu buldular. Kazadan dolayı ölümler ile tasarım arasında bir illiyet bağı yoktur. Buraların statik hesaplarını yapmak ve denetlemek sorumluluk alanımızda yoktur. Deprem gibi aniden olmamış, ‘ben geliyorum’ demiştir. Çatlaklar alarm seviyesini geçmiş. Bu durum fark edilip 9 kişi kurtarılabilirdi. İhmal olduğu için 9 kişi ölmüştür. Saat farkı olduğu deniliyor ama bizim şirketimizi kimse aramadı. 43 gün önce çatlak fark edilmiş, bırakın ölümü, kazanın bile önüne geçilecek bir zaman vardı. Anagold zamanında aksiyon almış olsaydı böyle olmazdı” dedi.

SABAH DEVAM EDECEK

Mahkeme heyeti, 5 tutuklunun ifadesini duruşmanın ikinci günü gece yarısına doğru tamamladı. Duruşma, bugün sabah 09.30’da kaldığı yerden devam edecek. (DHA)