İmamoğlu’na gözaltı… Gökhan Günaydın: “İmamoğlu, ‘23 Mart'ta 81 ilde 970 ilçede kimse sandıkları boş bırakmasın ve sandıkları patlatsın' dedi"

(İSTANBUL) - İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bulunduğu Vatan Caddesi'nde konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, millete güvendiğini söylediğini belirterek, “23 Mart'ta 81 ilde 970 ilçede kimse sandıkları boş bırakmasın ve sandıkları patlatsın. Çünkü demokrasi o sandıktan geçiyor' dedi” diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bulunduğu Vatan Caddesi'nde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sürecine ilişkin bilgi verdi.
Günaydın, 19 Mart’ın, ülkenin demokrakisisine ve hukukuna yapılmış bir darbe olduğunu belirterek, "Bunun kişisel ve subjektif bir değerlendirme olmadığı açıktır. Çünkü borsa buna yüzde 10'a yakın düşüşle yanıt vermiştir ve borsaya devre kesicileri almak zorunda kalmışlardır. Döviz hiç görmediği düzeyleri 40 liranın üzerine olmak üzere hem dolarda hem de avroda görmüştür" dedi.
İstanbul trafiğinin kalbi Vatan Caddesi'nin tamamen trafiğe kapatıldığını, metroların emniyet durağında durmadığını, Vatan Emniyet’e giden bütün yollar, ara sokakların tamamının bariyerlerle çevrildiğini aktaran Günaydın, şunları söyledi:
"100 binlerce kolluk kuvvetini buraya sabahtan bu yana yığdılar. Önce Ekrem İmamoğlu'nun konutuna sonra da buraya yığdılar. Saat 6 gibi bana haber geldi. 'Ekrem İmamoğlu'nun konutuna 20 araçlık bir polis bir kolluk kuvveti geldi' diye yalnızca 15 dakika sonra oradaydım. Eve 150 metre kala kurdukları bariyerlerle konuta avukatların, milletvekillerinin girmesini engellediler. Oysa aynı anda Ekrem İmamoğlu'nun evinde polisler vardı. Avukatın olmadığı bir arama faaliyeti söz konusu olabilir mi? Elbette olamaz ama bütün bu arama faaliyeti yalnızca bir avukatın gözleminde gerçekleşti. Sonra Ekrem Başkanı Vatan Emniyete getirdiler. Ceza Muhakemeleri Kanunu ve evrensel ceza hukuku der ki, 'Bir zanlıyı eğer emniyete getirirseniz sağlık kontrolü açısından oradaki mekandan çıkartarak bir sağlık ocağına, bir hastaneye götürmek zorundasınız' Sebebi nedir bunun? Çünkü kişiye Emniyet içerisinde bir kötü muamele yapılıp yapılmadığını, kolluğun denetimi dışında, hipokrat yemini yapmış olan doktorların kontrolünde ortaya çıkarırsınız. Eğer siz bu kadar güvenlik önlemi nedeniyle Ekrem Başkanı dışarıya çıkaramıyor da doktoru, hemşireyi buraya getirerek sağlık kontrolü yaptığınızı düşünüyorsanız bunun sağlık kontrolüyle ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’yla uzaktan yakından alakası yoktur."
"23 Mart günü sandıklarımızı kuracağız, ön seçimimizi yapacağız"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sabah 06.30 sularında evinden alınan ve emniyete getirilen İmamoğlu’nun yanına henüz iki avukatının yeni girebildiğini belirterek, "Henüz içeride ne olduğunu bilmiyoruz. Çıktıkları zaman doğrudan bizimle elbette temas edecekler. Ancak şunu biliyoruz ki bütün bu saatler 23 Mart'a ayarlıdır. Eğer 23 Mart'ta Cumhuriyet Halk Partisi bir ön seçim tarihi almış olmasaydı ne Ekrem İmamoğlu'na karşı 25 yılı bulan davalar ne de 5 kere siyasi yasak davası açılacaktı. Ne diploması iptal edilecekti ne de bugün gözaltına alınacaktı. Eğer bu takvim sıkıştırılmışsa mesele 23 Mart'ı baltalama meselesidir. Ancak açıkça ifade ediyorum, Türkiye'nin 81 ilinde bulunan vatandaşlarımıza buradan açıkça ilan ediyorum, takvimimizde hiçbir değişiklik olmayacaktır, 23 Mart günü sandıklarımızı kuracağız, ön seçimimizi yapacağız" diye konuştu.
Kimsenin umutsuzluğa kapılmamasını söyleyen CHP’li Günaydın, "Elbette memleketin, hukuk devletinden, demokrasiden, adaletten ne kadar uzaklaştığını hep beraber yaşıyor, görüyoruz. Burada fiziken de bunu hissediyoruz. Ancak sabahtan bu yana müktesebatı çok farklı olan siyasal partilerin genel başkanlarından, yardımcılarından ve grup başkan vekillerinden gelen açık dayanışma destekleri ve elbette bunun yanında Türkiye'nin dört bir yanında yurttaşımızın 'bir adım bile geri atmayın' ifadeleri hepimizin çok büyük bir güvenini oluşturmaktadır” değerlendirmesini yaptı.
“Çok yakında Türkiye Cumhurbaşkanlığını da Ekrem İmamoğlu yönetecektir”
Günaydın, İmamoğlu'nun “örgüt kurmak ve yönetmek”le suçlandığını belirterek şöyle konuştu:
"Ekrem İmamoğlu şu ana kadar iki tane örgütü yönetiyordu, açıkça ifade edeyim, bunlardan bir tanesi istanbul Büyükşehir Belediyesi. Elinizden 2014 yılında Beylikdüzü'nü, 2019'da 2 kere İstanbul Büyükşehir ve 2024'te yeniden İstanbul Büyükşehiri aldı. 4 kere alayınızı yendi. Derdiniz onun için. Ekrem İmamoğlu'nu yıldıramayacaksınız. Hepimiz onun yanındayız. Hepimiz Ekrem İmamoğlu'nun yoldaşlarıyız. Evet Ekrem İmamoğlu iki örgüt yönetiyor demiştik. Bunlardan bir tanesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir diğeri Türkiye Belediyeler Birliği. Bu iki kurumun yöneticisidir Ekrem İmamoğlu. Tarihi şuradan ifade ediyorum, çok yakında Türkiye Cumhurbaşkanlığını da Ekrem İmamoğlu yönetecektir. Üçüncü kurum da o olacaktır."
İmamoğlu’ndan çağrı: "23 Mart’ta sandıkları boş bırakmayın ve sandıkları patlatın"
İmamoğlu’nun yurttaşlara ve CHP örgütüne çağrısı olduğunu aktaran Günaydın, "Dün gece geç saatlerde evinde oturduk. Olabileceklerin hepsini öngörüyorduk, çünkü onları tanıyoruz, yöntemlerini, kadrolarını biliyoruz. Ekrem Başkan’a dedim ki 'Ne diyorsunuz? Böyle bir operasyon olursa ne yapmamız lazım' dedi ki, 'Ben milletime güveniyorum. Milletin iradesine güveniyorum. Elbette hepiniz milletin önünde, milletin yanında dayanışma içerisinde olacaksınız ama en az bunun kadar bir başka önemli görev var. 23 Mart'ta 81 ilde 970 ilçede kimse sandıkları boş bırakmasın ve sandıkları patlatsın. Çünkü demokrasi o sandıktan geçiyor' dedi. Ben de Ekrem Başkan’ın bu dileğini sizlerle paylaşıyorum" dedi.
“Kılıçdaroğlu da İstanbul’a gelmek üzere yola çıktı”
Günaydın, CHP’nin Kurultayı ve İstanbul İl Kongresi’nin de iptal edilmeye çalışıldığını ifade ederek, “Büyük bir memnuniyetle söyleyebilirim ki İl Kongresi’nde ve Kurultay’da karşı karşıya kaldığımız ve yarıştığımız dostlarımız, arkadaşlarımız hepsi yanımızdadır. Cumhuriyet Halk Partisi birdir ve bütündür. Sayın eski genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul'a doğru yola çıkmıştır, yakında burada olacaktır” diye konuştu.
“Kayyum siyasetinden bugüne kadar kimse yarar sağlayamadı, bundan sonra da sağlayamaz”
Günaydın, bir gazetecinin, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına kayyum bekliyor musunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
"Yapmaya çalıştıklarını biliyoruz. Hem bir mali soruşturma hem de bir terör soruşturması yapmaya çalışıyorlar. Elbette 2016'da OHAL döneminde çıkarılan yasalarla maalesef antidemokratik kayyum uygulaması söz konusu olabilir. Ancak biz bunların hiçbirini an itibarıyla olasılık dahilinde görmüyoruz. Şunun için görmüyoruz, 2019'un 31 Mart'ında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni aldığımız zaman aşağı yukarı bir ay mazbata veremediler, sonra mazbatayı verdiler. 20 küsür gün sonra mazbatayı iptal ettiler. Kimi kayyum alarak atadılar, Ali Yerlikaya değil mi? İstanbul Valisi'nin yaptığı ilk iş neydi? Atatürk'ün portresini, resmini duvardan çıkartıp depoya göndermek, sonra ilk seçimde Atatürk'ün o resmi yeniden o duvara geldi. Kayyum gitmesi gereken yere gitti. Dolayısıyla kayyum siyasetinden bugüne kadar kimse yarar sağlayamadı. Bundan sonra da sağlayamaz. Ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ne Cumhuriyet Halk Partisi'ne anti demokratik darbe girişimleri asla bizim tarafımızdan kabul göremez. Onları göğsümüzle karşılarız. 102 yıl evvel nasıl savaştıysak bugün de savaşırız. Bu kadar açık, bu kadar doğru söylüyoruz.”
“Bize ulaşan bilgi, 104-105 civarında bir gözaltı olduğu”
Gözaltı sayısına ilişkin sorular üzerine Gökhan Günaydın, "97 kişi mali suçlardan 7 kişi terörle bağlantılı suçlardan ilaveten de 2 kişi daha var. Bize ulaşan bilgi 104-105 civarında bir gözaltı olduğu yolunda. Daha yeni avukatlarla 'Kimlerle görüşmek istiyorsunuz' diyerek bir irtibat kuruldu. Dolayısıyla bu kadar büyük bir soruşturmanın 23 Mart'tan hemen öncesine gelmesini, bazı partilerin genel başkanları gibi adli tasarruf olarak değil, siyasi darbe olarak tanımlamakta yüzde 100 haklıyız" dedi.