İstanbul'da olağanüstü gün...SYKP MYK: “Bu hamle, AKP-MHP iktidarında kırıntıları aranır hale gelen demokrasinin tamamen rafa kaldırıldığının ilanıdır”

(ANKARA) - Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin "Bu hamle, AKP-MHP iktidarında kırıntıları aranır hale gelen demokrasinin tamamen rafa kaldırıldığının ilanıdır. Erdoğan'ın tek adam iktidarını sonlandırmanın yolu son yerel seçimlerde açıkça ortaya çıkmıştır. Kent Uzlaşıları adıyla kurulan anti-faşist yanyana geliş, faşizmin kurumsallaşmasını engelleyecek tek seçenektir” açıklamasını yaptı.
İBB Genel Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sabah saatlerinde gözaltına alınması üzerine siyasi partilerin yetkili kurulları olağanüstü toplanıyor. SYKP MYK, şu açıklamayı yaptı:
“AKP-MHP iktidarının faşizmi kurumsallaştırma hamlesini hep birlikte püskürtelim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, belediye yöneticileri ve gazetecilerin de aralarında olduğu 106 kişinin gözaltına alınması bir darbe girişimidir. Seçme ve seçilme hakkının Mardin'den, Van'dan, Esenyurt'tan, Dersim'den sonra bir kez daha gasp edilmesidir.
Son yerel seçimlerde CHP ve DEM Parti arasında kimi yerellerde gerçekleştirilen ‘Kent Uzlaşıları’ gerekçe edilerek yapılan bu faşizmi kurumsallaştırma hamlesi, AKP-MHP iktidarında kırıntıları aranır hale gelen demokrasinin tamamen rafa kaldırıldığının ilanıdır. Hitler'in Reichstag yangınını gerekçe ederek muhaliflerini tutuklayıp faşist iktidarının önünü açması gibi, Erdoğan da ‘Kent Uzlaşılarını’ kullanarak faşizmin inşasını tamamlamak niyetinde belli ki.
Erdoğan'ın tek adam iktidarını sonlandırmanın yolu son yerel seçimlerde açıkça ortaya çıkmıştır. Kent Uzlaşıları adıyla kurulan anti-faşist yanyana geliş, faşizmin kurumsallaşmasını engelleyecek tek seçenektir. Barış ve Demokrasi güçlerinin öncelikli görevi faşist kurumsallaşmayı durdurmak ve demokrasinin önünü açmaktır. Kayyumlar, gözaltılar, operasyonlar, tutuklamalar devam ederken ne barışın ne demokratik toplumun önünü açabiliriz. Bu sebepten, tüm toplumsal muhalefet güçleri olarak hep birlikte bu faşist kalkışmayı püskürtmeli, İstanbul'da, Van'da, Mardin'de, Dersim'de kayyum düzenine son vermeliyiz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.”