Kızı için hayata tutundu, kanseri yendi

Kızı için hayata tutundu, kanseri yendi

Nevra UÇKAÇ/İZMİR, (DHA)- İZMİR'de 2 çocuğundan Hazan Demir’in (21), 2019 yılında malign melanom (deri kanseri) hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmesi sonrası büyük üzüntü yaşayan Meryem Demir (61), kolon kanserine yakalandı. 2 yıl süren tedaviyle sağlığına kavuşan Meryem Demir, "Kanser teşhisini duyunca korkmadım. Sadece aklıma diğer kızım geldi. Onun için yaşamak ve mücadele etmek zorundaydım" dedi.

İzmir'de yaşayan Meryem Demir, büyük kızı Hazan Demir'in 6 yıl önce kanser nedeniyle hayatını kaybetmesinin ardından kolon kanserine yakalandı. İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde radyoterapi ve kemoterapi tedavilerinin ardından kapalı ameliyatla tümörü temizlenen Demir, yaklaşık 2 yılın sonunda sağlığına kavuştu. İlk şikayetlerinin 2021 yılında başladığını anlatan Meryem Demir, "2019 yılında kızımı 21 yaşındayken kanserden kaybettim. Malign melanom zor bir hastalıktı, öldürücüydü. Çok gençti ve 2 yılda vefat etti. Bu benim canımı çok yaktı. Bu üzüntüyle başıma bu hastalık geldi. 2021 yılında dışkılamadaki değişiklik nedeniyle hastaneye başvurdum. Rektumda kitle teşhis edildi" dedi.

Genel cerrahi polikliniğinde 1 ay hemoroit tedavisinin ardından bir düzelme olmayınca kolonoskopi yapıldığını ifade eden Demir, "Kanser teşhisini duyunca korkmadım. Sadece aklıma diğer kızım Nupelda Demir geldi. Çünkü o sıralarda 19 yaşındaydı. Onun için yaşamak ve mücadele etmek zorundaydım. Benden başka kimsesi yoktu. Yıllardır babasıyla ayrı yaşıyoruz. Çocukları kendim büyüttüm. Teşhisten sonra 1 ay radyoterapi aldım. Doktorum Doç. Dr. Örgün Güneş şansımdır. Kapalı ameliyatla tümörü temizlediler. Radyoterapi alırken aynı zamanda kapsül olarak kemoterapi aldım. Ameliyata girmeden önce 2 kür de damardan kemoterapi aldım. Ameliyata girdim ve bana geçici ileostomi, yani torba takıldı. 6 ay sonra çıkarıldı" diye konuştu.

'ARTIK SAĞLIKLIYIM'

Sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Meryem Demir, şöyle devam etti:

"Kanserden korkarsanız kanser sizi yeniyor. Bu da bir hastalık ve çok yaygın. Doktorların dediğinden dışarı çıkmamak gerekiyor. Yaşamıma dikkat ediyorum ama zaten sağlıksız beslenen bir insan değilim. Fast food ya da yağlı yiyecekler yemem. Kilolu da değilim. Stresli yaşamayı tercih etmiyor, bir şeyi kafaya takmıyorum. Doğada bulunuyorum. Doğa gezilerinde fotoğraf çekiyorum ve öyle rahatlıyorum. Tedavim bitti. Kontroller 6 aya uzadı. Kan tahlili, tomografi ve arada kolonoskopi yapılıyor. Artık sağlıklıyım"

'TAKİBİ ÖMÜR BOYU SÜRECEK'

Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Örgün Güneş, kalın bağırsak, rektum kanserlerini, hastalığın evresine bakarak çeşitli yöntemlerle tedavi ettiklerini açıkladı. Cerrahi, kemoterapi ve ışın tedavisi olarak bilinen radyoterapinin bu yöntemler arasında olduğunu ifade eden Doç. Dr. Güneş "Meryem Hanım rektum tümörü tanısı ile bize başvurdu. Evrelemesini yaptık. Tanı aldıktan sonra filmler çektik. Bunun sonucuna göre önce ışın tedavisi ile başladık. Bekleme süresinden sonra kapalı laparoskopik bir rektum tümör ameliyatı yaptık. Daha sonra kemoterapisi devam etti. Şimdi bütün tedavileri bitti ve takip devam ediyor" dedi. Erken tanının tedavinin başarısındaki en önemli etken olduğunu ifade eden Örgün Güneş, kolorektal kanserlerin genellikle erken evrede çok bulgu vermediğini belirtip "Tarama programlarında hiçbir şikayeti olmayan bile hastaları saptayabiliyoruz. Meryem Hanım’ın da takibi ömür boyu sürecek. Ameliyattan sonra kısa aralıklarlaydı, yıllar geçtikçe aralık uzuyor" diye konuştu.

'OBEZİTEYLE MÜCADELE ETMEK KANSERLE MÜCADELE ETMEK GİBİ'

Doç. Dr. Örgün Güneş, mart ayının Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı olduğunu söyleyip, hastalığın görülme sıklığı hakkında bilgi verdi. Erken evrede yakalamak için farkındalığın önemli olduğuna vurgu yapan Dr. Güneş, risk faktörleri ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Sağlık Bakanlığı'nın bu kanseri erken saptamaya yönelik tarama programları var. Biz de hastalarımızı bu tarama programlarına sokuyoruz. Evresine göre değerlendirip tedavisini planlıyoruz. 50 yaşından büyük olmak, liften düşük yağdan zengin hazır gıdalarla beslenmek, sigara, aşırı alkol kullanımı gibi riskler var. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gittikçe artan obeziteyle birlikte genetik faktörler de büyük önem taşıyor. Bu hastalarımızı 45 yaşında taramaya almak istiyoruz. Aile hekimlerinden başlayıp, hastanelerde devam eden taramalar var. Eğer ailede kanser hikayesi varsa 50 yaşını geçenler bazı karın ağrısı, dışkılamada değişiklik, kanama, kilo kaybı, halsizlik gibi şikayetleri olduğunda mutlaka başvurmalı. Tarama programları ile kolon kanserini erken saptadığımızda tedavisi kolay oluyor. Hastalarımızın yaşam süresi uzuyor. Son yıllarda hastalıkta artış var. Beslenme liften zayıf yağdan zenginse, sadece kalın bağırsağın kanseri değil birçok hastalık için risk var demektir. Obeziteyle mücadele etmek kanserle mücadele etmek gibi algılanabilir." (DHA)

https://64k.net/media/dha_img/202503/67d3dc26560ee.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67d3dc26560ef.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67d3dc26560f1.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67d3dc26560f2.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67d3dc26560f3.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67d3dc26560f4.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67d3dc26560f5.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67d3dc26560f8.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67d3dc26560f9.jpg