Sözcü gazetesi yazarları ve yöneticileriyle ilgili davada mahkeme beraat kararı verdi

Haber: Edda SÖNMEZ-Kamera: Hakan KAYA

(İSTANBUL) İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, Sözcü gazetesi yazarları ve yöneticileri hakkında “FETÖ'ye bilerek ve isteyerek yardım” suçlamasıyla 6 yıl önce verilen ancak Yargıtay tarafından bozulan karara uydu ve tüm sanıkların beraatına karar verdi.

Sözcü gazetesi yazarları ve yöneticilerini hakkında açılan davada İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi 2019'da 3 yıl 6 ay ile 2 yıl 1 ay arasında değişen hapis cezaları vermişti. Aynı yıl Sözcü gazetesi avukatları mahkumiyet kararlarının kaldırılması ve beraat kararı verilmesi için İstinaf Mahkemesi'ne itirazda bulundu. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararları onadı. Bunun üzerine avukatlar dosya Yargıtay’a taşındı. Dosyayı inceleyen Yargıtay, 26 Kasım 2024 tarihinde yaptığı değerlendirmede oy birliği ile davadaki kararları bozarak yeniden yargılamanın yolunu açtı.

Yeniden yargılama, 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Avukatların yanı sıra gazeteci Gökmen Ulu'nun da katıldığı duruşmaya Sözcü yazarı Emin Çölaşan SEGBİS ile bağlandı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bozma kararından ardından sanıklar, Yargıtay'ın kararına uyulmasını ve beraatlerini talep etti. Savcı, mütalaasında Emin Çölaşan ve Yonca Yücekaleli’nin cezalandırılması isterken diğer sanıklara beraat talep etti. Mahkeme heyeti, savunmalar dinlendikten sonra karar için kısa bir ara verdi. Heyet, Yargıtay'ın kararına uydu ve bütün sanıkların ayrı ayrı beraatını kararlaştırdı.

Uğur Dündar paylaştı

Duruşmayı Sözcü Genel Müdürü Asım Akgül ile birlikte izleyen gazeteci Uğur Dündar, kararı sosyal medya hesabından "Yargıtay'ın bozma ve beraat kararına uyan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, yargı tarihine 'Sözcü Gazetesi Davası' olarak geçen dosyada, tüm sanık meslektaşlarımızın beraatlerine hükmetti." sözleriyle paylaştı.

Avukattan ANKA'ya değerlendirme: “Kararı olumlu buluyoruz”

Sözcü avukatlarından Erdal Kılbaşoğlu verilen kararın doğru olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Zaten Yargıtay 3. Ceza Dairesi de bu konuda Anayasayı, Basın Kanunu'nu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki basın yayın ilkelerini ve özgürlüğünü esas almış. Özellikle Almanya’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki 2012 tarihli Axel Springer kararı, bu konudaki ölçüleri, eleştiri sınırlarını, yorum durumunu ve basın özgürlüğünü çerçevesini belirlemiş. Yine bir başka karar daha var. O da 1986 tarihli Avusturya kararı. Bu kararda da yine bu ölçü esas alınıyor. Esasen bizim hukukumuzda da üst mahkeme içtihatlarında bu iki kararı esas alarak basın özgürlüğünü ve hangi haberlerin suçu olup oluşturup oluşturmadığını belirlemekte. Yaptığı değerlendirmede Sözcü Gazetesi'nin muhtelif zamanlarda dava konusu edilen tüm haberlerinin veya yazılarının bu çerçeveye uygun olduğunu, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu, ölçülü olduğu, yorum niteliğinde olduğu ve eleştirdiği sınırların dahilinde olduğunu belirlemiş ve bu nedenle herhangi bir suç oluşmadığı düşünülmüş. Bu yönde de mahkemenin karar vermesi olumlu bir karardır.

“Yargıtay’la mahkeme arasında herhangi bir olumsuzluk beklemiyoruz”

Mevcut içtihatlara uygun olduğu için ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu için kararı olumlu buluyoruz. Bu aşamadan sonra savcılığın bir temyiz hakkı var ancak daha evvel Yargıtay bu yönde karar verdiği için de sanıkların lehine de bir durum oluştuğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de Yargıtay'la mahkeme arasında görüş birliği olduğu için bu aşamadan sonra herhangi bir olumsuzluk beklemiyoruz hukuken."

Avukat Altar Arıkan ise “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının da tartışıldığı bir duruşma oldu. Günün sonunda adalet tecelli etmiş oldu diyebiliriz. Basın özgürlüğü açısından da güzel bir gün olduğunu söyleyebilirim." diye konuştu.