6 Şubat depremlerini anlatan madencilerin belgeseli 'K-ömür'ün ilk gösterimi yapıldı
![6 Şubat depremlerini anlatan madencilerin belgeseli 'K-ömür'ün ilk gösterimi yapıldı](https://media.64k.net/img/202502/67a3ae34d0125.jpg)
Ali Sencer ARSLAN/ ZONGULDAK, (DHA)- KAHRAMANMARAŞ merkezli 6 Şubat depremlerinin 2’nci yıldönümünde madenciler, ‘K-ömür’ adıyla belgesel hazırladı. ‘Girilmez’ denilen enkazlara girerek insanları kurtaran 4 madenci ile bir aile ve enkazdan kurtarılan 3 depremzedenin yaşananları anlattığı belgeselin gala gösterimi yapıldı. Belgeselde, kurtarma görüntüleri ile madenci ve depremzede röportajları yer aldı.
Zonguldak’ta bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda çalışan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) üyesi madenciler, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yıldönümü için özel bir belgesel hazırladı. ‘K-ömür’ adı verilen belgeselde ‘girilmez’ denilen enkazlardan depremzedelerden bazılarını canlı olarak çıkaran madencilerden 4’ü ile kurtarılan 1 aile ve 3 kişi yaşananları, aralarında gelişen duygusal bağları anlattı. Belgeselin gala gösterimi Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde yapıldı. Gösterime il protokolünün yanı sıra Hatay’da enkazdan madenciler tarafından kurtarılan Gövtaş ailesi de katıldı. Belgeselde, kurtarma görüntüleri ile madenci ve depremzede röportajları yer aldı.
‘İŞ MAKİNESİ BURAYI TUTAMAZ, ÇIKIN’
Gösterimden önce konuşma yapan GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, Kahramanmaraş’taki çalışmalarda iş makinesinin tuttuğu bir enkazdaki çalışmalarla ilgili anısını anlatarak, “Bir binanın bir iş makinesi tarafından tutulduğu anda altında çalışan madenci kardeşlerimize, arkadaşlar ‘çıkın, burası çok güvenli değil. Bu bina az sonra yıkılacak, bu iş makinesi burayı tutamaz. Çıkın’ diye bağırmama rağmen ‘Başkanım 3 dakika, başkanım 5 dakika’ deyip oradan 2 vatandaşımızı canlı olarak çıkarttılar. Bunu kimseye yaptıramazsınız. Bu anlamda benim orada gördüklerim o vatandaşların tepkileri, çok ciddi gönül bağları oluştu. Bu gönül bağları öyle 1 günlük, 3 günlük gönül bağları değil. Ciddi anlamda bizim madenci kardeşlerimizin 2’nci, 3’üncü aileleri kardeşleri, ablaları, abileri oldu. Elleri nasırlı, yüzleri kömür karası, kalpleri tertemiz madenci kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.
‘KÖMÜRDEN DAHA ANLAMLI BİR İSİM KONULAMAZDI’
Madencilerin kahramanlıklarını duyurdukları kurtarma görüntülerinde yer alan kişilere ulaştıklarını söyleyen belgeselin yönetmenliğini yapan GMİS Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Gürkay Gündoğan, “Kömür öyle anlamlı bir kelime ki, çıkarmak için ömrünü adayan işçileri vardır. Ve yer altında bir ömür harcayan bu insanlar, bu sefer 6 Şubat 2023 tarihinde deprem bölgelerinde birçok canın ömrüne nefes oldular. Bu nedenle bu belgesele ‘kömür’den daha anlamlı bir isim konulamazdı diye düşündük. Belgeselimizde yer alan 4 madencimiz, 3 bin 850 madencimizin sözcüsü olarak duygularını ve yaşadıklarını anlattı. Belgeselimizde, sizleri madencilerimizin yanı sıra 24 saat sonra madencilerimiz tarafından kurtarılan Gövtaş ailesiyle tanıştıracağız. 40 saat sonra ailesiyle birlikte kurtarılan, maalesef oğlunu depremde kaybeden Adile Hanım sizlerle olacak. Daha sonra Songül arkadaşımız 90 saat sonra nasıl kurtarıldığını sizlere anlatacak. Sonrasında ise tam 9 gün sonra enkazdan kurtarılan Emine öğretmenimizin hikayesi sizlerle olacak. Son olarak ise şu an 7 yaşında olan Suriyeli Sidra’nın kendisini sizlerle tanıştıracağız” ifadelerini kullandı.
DEPREMZEDE AİLE GÖSTERİME GELDİ
Gösterime Ankara’dan gelerek katılan depremzede Tuğçe Gövtaş, kızları Eylül ve Ecem ve deprem anında işte olan eşi Veli Gövtaş şöyle konuştu:
“Olayın acısını tekrar yaşadık izleyerek. Ama gerçekten harika bir organizasyon olmuş. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Umarım böyle bir şeyi tekrar yaşamayız. Bu sebepten bir organizasyonla bir araya gelmeyiz umarım. Ailemle birlikte herkese geçmiş olsun diyoruz. İnşallah bir daha böyle şeyler yaşamayız. Madenciler artık bizim kahramanlarımız. Belgeselde de söylemiştim, ‘Zonguldak neresi, Hatay neresi ama bir şekilde kader bizi birleştirdi. Onların önünde ceket ilikliyoruz, saygı duruşuna geçiyoruz. Gerçekten tarif edilemez bir duygu. Artık Karadenizli abilerimiz ve ailelerimiz var.” (DHA)