Anahtar Parti Genel Başkanı Ağıralioğlu: İsrail, Golan Tepeleri'ni geçti. Bugün Lübnan'a saldırılıyor. Siyasetin bütün lakırtısı kim cumhurbaşkanı olacak
![Anahtar Parti Genel Başkanı Ağıralioğlu: İsrail, Golan Tepeleri'ni geçti. Bugün Lübnan'a saldırılıyor. Siyasetin bütün lakırtısı kim cumhurbaşkanı olacak](https://64k.net/media/anka_img/202502/b4c20f4b-06cf-4821-ac17-6bb82b106556-w.jpg)
(ANKARA)-Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, "Sizin işiniz muhalefete parmak sallamak değildi. Sizin işiniz memleketinizi güçlü hale getirmekti. İsrail Golan Tepeleri'ni geçti. Suriye'de 800 noktada imha operasyonu diye 800 noktayı bombaladılar. Bugün Lübnan'a saldırılıyor. Güney Kıbrıs'ta İsrail'e, İngiltere'ye, Fransa'ya, Amerika'ya üs kurduruluyor. Siyasetin bütün gündemi, bütün lakırdısı 2028 seçimlerinde kim cumhurbaşkanı olacak? Bunların hepsinin hesabını sorarız size" dedi.
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Denizli’de halk buluşması ve parti binası açılışına katıldı. Ağıralioğlu, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
"Kendi siyasi mensubiyet dairesinde bulunmayanlara huzursuzluk veren siyasi dilden usandık"
“İkinci yüzyılın başındayız. Memleketi bir parti kavgasına, yeni bir siyasi münakaşaya taşıyamayacak kadar mühim sorumluluklarımız var. Biz bir parti kurup iktidara değil, bir millet davasını milletin omuzlarına yüklemek gibi bir mesuliyetle yola çıkanlarız. Anahtar Parti'yi bu kadar parti varken bir parti daha ekleme hevesine kurmadık. Anahtar Parti'yi bu memlekete verdiği sözleri tutamayan tutsun diye milletimizin umutla arkasında beklediği bu 23 yıllık umudun üstüne kuruyoruz. AK Parti'nin milletine verdiği sözleri tutamadıklarını da üstümüze alıyoruz. Bağıran çağıran siyasetten yorulduk. Kendine inananların, kendisi gibi düşünenlerin, kendisine oy verenlerin hamisi olup, kendisi gibi düşünmeyenlere, kendinden olmayanlara, kendi siyasi mensubiyet dairesinde bulunmayanlara huzursuzluk veren siyasi dilden usandık.
"Parmaklarınızdaki yüzüklerle başladınız yolculukta fakir kalıp milleti zenginleştirecektiniz"
Sayın Cumhurbaşkanı, AK Parti'nin Genel Başkanı, 23 yıldır Türk milletinin bu seçim olmazsa öbür seçim diye ümidinin merkezini elinde tutmuş olan siyasetin kurucu başkanı da dahil. Size bu millet 23 yıldır çözmeyi söz verdiğiniz sorunlar için destek veriyor. Enflasyonu çözecektiniz. İşsizliği bitirecektiniz. Yüksek faizi indirecektiniz. Yolsuzluğu, yoksulluğu, yasakları halledecektiniz. İhracatı güçlendirip ekonomimizi ayağa kaldıracaktınız. Parmaklarınızdaki yüzüklerle başladınız yolculukta. Siz fakir kalıp milleti zenginleştirecektiniz. 23 yıl oldu. Bu millet, AK Parti'ye güvendiği kadar, AK Parti'ye imkân verdiği kadar, AK Parti'den beklediği kadar hiç kimseden ummadı, ümit etmedi, beklemedi.
"Toplumsal olarak bunalımdayız. Ayağa kalkmak zorundayız"
Sınırlarımızda, bir PKK yığılması var. Amerika Birleşik Devletleri, Suriye'de bir PKK devleti kurma hazırlığında. Sınırlarımızın güvenliği yok. Ülkemizde hatırı sayılır bir sığınmacı yükü altındayız. Yunanistan dahil, Güney Kıbrıs dahil. Uluslararası anlaşmaların hilafına bir silahlanma yarışı var. Pusulanıyoruz, zordayız. Çocuklarımız madde bağımlılığında. İşsizliğin pençesinde evlatlarımız, zordayız. Geçim zorluğu çektiği için evlatlarınızın yaşama sevinci yok. Aileler olarak dardayız. Babalar evlatlarını evlendiremez, evlatlar evlense geçinemez şartlarda. Memleket olarak sıkışık durumdayız, dardayız. Toplumsal olarak bunalımdayız. Ayağa kalkmak zorundayız. Siyaset ve siyasetçi yerinde durmadığı için başımızda dert var. Siyaset ve siyasetçi yerine çekeceğiz. Kararlıyız. Siyasetçiler her şeye karıştığı için, her şeyi karışarak düzeltmeye çalıştıkları için bunalımdayız.
"Elini sallayarak hiç kimse sınırlarımızdan geçemeyecek"
Sınırlarımızı koruyacağız. Elini sallayarak hiç kimse sınırlarımızdan geçemeyecek. Şimdi söz. Adaleti koruyacağız. En zayıflar, en güçlülerden haklarını rahatlıkla alabilecekler. Adaleti koruyacağız. Söz veriyoruz. Hazine'yi koruyacağız. Aklına esen işine geldiği gibi memleketin kaynaklarını israf edemeyecek bir kuruşun hesabını vereceğiz. Mülki idareyi koruyacağız. Bürokraside bir kapasitesi var bu ülkenin. Bir bürokrat kapasitesi var. Siyasetin elinde oyuncak oldu. Bürokrasinin kapasitesini koruyacağız. İş yapma kapasitesini. Adalet bürokrasisini koruyacağız. Mülakat adaletsizliğine son veriyoruz. Çocuklarımızın emeklerini koruyacağız. İsrafa son vereceğiz, söz veriyoruz.
"Sizin vazifeniz muhalefeti yenmek değildi ki. Siz memleketin fakirliğini yenecektiniz”
AK Parti'nin seçim galibiyetine ihtiyacı yok. Her seçim bu kürsülere geliyorlar, sonra da diyorlar ki. Biz yine galip olduk. Biz yine muhalefeti yendik. Millet bunu üçüncü, dördüncü, beşinci kere tecrübe etti. Şimdi ben millet adına soruyorum. Sizin vazifeniz muhalefeti yenmek değildi ki. Siz memleketin fakirliğini yenecektiniz. Siz çocuklarımızın işsizliğini yenecektiniz. Siz emeklilerimizin, siz dar gelirlerimizin, satın alma gücünü yitirdi diye yaşam şartlarını kaybedenlerimizin daha iyi şartlarda yaşamasını sağlayacak olan yönetim adaletsizliğini yenecektiniz. Muhalefeti yenmişsiniz bir seçim, işsizliği, fakirliği yenememişsiniz. Sonra bir seçim daha yenmişsiniz. Yüksek enflasyonu, nitelikli iş gücü ihtiyacını, ambarları boş, tarlaları ekilmez dikilmez olmuş memleketin kadersizliğini yenememişsiniz.
“AK Parti artık önümüzdeki seçim iktidarda kalamaz”
Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir dertten kurtaracak, Allah izin verirse. Bu kadar zamandır. AK Parti'nin ihtiyacı olan şey sandık değildir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın sandığa ve sandıktan çıkacak bir güce ihtiyacı yoktur. AK Parti'de arkadaşlarım bir seçim daha kazanmaya, o sandıktan seçimden çıktıktan sonra milletvekillerinin yemininden sonra başlayan yeni bir iktidar kuvvetine ihtiyacı yoktur. AK Parti'nin neye ihtiyacı vardır? Akla, ahlaka, plan yapma kabiliyetine, ciddiyete, nezakete, merhamete, siyasi mesuliyete, yapamayınca mahcubiyete, hedefe ve hedef koyma iradesine, iradesine istikametine, yetebilecek olan siyasi dirayete, bunların hiçbirisi sandıktan çıkmaz. Bunlar sandıktan çıkmadığı için AK Parti artık önümüzdeki seçim iktidarda kalamaz.
“Bu PKK'ya Suriye'de kurdurulacak devletin hesabını sorarız size”
Kandil'in Meclis'teki temsilcileriyle iş tutuyorlar diye bağırdılar, seçimi kazandılar. Memleket ayağa kalkamadı. Sonra Kandil'in Meclis'teki temsilcisi diye bağırdıklarını, İmralı görüşmelerine müzakereci yaptılar. Şimdi; umut hakkı. Gelsin Meclis'e konuşsun. PKK silah bıraktığını söylesin. PKK silahlarını dağıtsın diye söyledik. Eğer bunu yaparsa umut hakkından yararlanabilir lafları ettik diyenlerin şimdi hesabını vereceği çetin şartlar geliyor. Bu PKK'ya Suriye'de kurdurulacak devletin hesabını sorarız size. Bu Barzani ile Talabani'yi birleştirirler. Erbil'in himayesine Haseki'yi verirler. Kerkük'te İngilizlere üs açar. Orada yeniden mevzilenirler. Güney Kıbrıs'a üs açar. Adalardan bize tehdit imkânı olsun diye silahlar yerleştirirler. Yunanistan'a üs kurar. Oradan bizi tehdit ederler. Hepsinin hesabını sorarız size. Sizin işiniz muhalefete parmak sallamak değildi. Sizin işiniz memleketinizi güçlü hale getirmekti. İsrail Golan Tepelerini geçti. Suriye'de 800 noktada imha operasyonu diye 800 noktayı bombaladılar. Bugün Lübnan'a saldırılıyor. Güney Kıbrıs'ta İsrail'e, İngiltere'ye, Fransa'ya, Amerika'ya üs kurduruluyor. Siyasetin bütün gündemi, bütün lakırdısı 2028 seçimlerinde kim cumhurbaşkanı olacak? Bunların hepsinin hesabını sorarız size.
"Devlet Bey'den yükü alırsak zaten Tayyip Beyden de yükü almış olacağız”
Cumhurbaşkanı ömrünün en kıymetli zamanlarını umreye gitsin, hacca gitsin, kalbini kırdıklarıyla helalleşsin. Devlet Bey'den yükü alırsak zaten Tayyip Bey'den de yükü almış olacağız. Memleketin yükünü onlardan alırsak herkesin rahatlayacağına inanıyoruz. Dişime göre bir muhalefet bulamadım bu yalan dünyada diye sitemleri vardır Sayın Cumhurbaşkanının. Biz dişimize göre iktidar bulduk. Sayın Cumhurbaşkanı dişlerini kontrol ettirsin. Önce muhalefetin nasıl yapılacağını sonra iktidarın nasıl olunacağını göstereceğimiz bir yoldur çıktığımız.”