ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan'ın kaleminden haftalık analiz: Şimşek’in Kamu İhale Reformu 21/b lobisine takıldı, Avrupa’nın en yüksek enflasyonuna Avrupa’nın en yüksek binası

ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan'ın kaleminden haftalık analiz: Şimşek’in Kamu İhale Reformu 21/b lobisine takıldı, Avrupa’nın en yüksek enflasyonuna Avrupa’nın en yüksek binası

Haber/Analiz: Zülfikar Doğan

(ANKARA) - 6 Eylül 2023’te açıklanan 2024-2026 Orta Vadeli Program’da (OVP) ilk kez ‘Öncelikli Reform Alanlarına Yönelik Düzenlemeler’ başlığı altında yapısal reform listesine yer verilmişti. 2024 yılı için takvime bağlanan bu düzenlemelerin pek çoğu hayata geçirilemedi. Listelenen öncelikli reform alanlarında öne çıkan düzenlemelerden birisi de Kamu İhale Kanunu (KHK) değişikliği ve Kamu İhale Reformu idi. 2001’de IMF anlaşması çerçevesinde hayata geçirilen yapısal reformlarla pek çok alanda özerk düzenleyici-denetleyici kurullar oluşturuldu. Kamu İhale Yasası ve Kamu İhale Kurulu da (KHK) bu yapısal reformlar arasındaydı. 2002’de faaliyete geçen KHK’nin görevi tüm kamu ihalelerinde rekabet ve şeffaflığın sağlanması, usulsüzlüklerin önlenmesi, AB standartlarında bir kamu ihale sisteminin işlerlik kazanmasıydı. Ancak 2002’de AKP’nin iktidara gelmesiyle 22 yılda defalarca değiştirilen kamu ihale yasası kevgire döndü. Özellikle ‘davet usulü ihalelerin’ temel dayanağı 21/b maddesi, iktidara bağlı kamu kurumlarının, bakanlıkların, AKP’li belediyelerin istedikleri ihaleleri istedikleri kişilere, şirketlere, müteahhitlere dağıtmalarının aracı haline geldi.

Söz konusu madde; 'Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasını' içeriyor. Bu maddeye dayanarak pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek ihalelerde, ilana çıkılmaksızın en az üç firmanın davet edilmesi ve davet edilen firmalardan sadece birinin teklif vermesi yeterli.
Afet, salgın, acil durum olmadığı halde bu maddeye dayanarak yapılan milyarlık ihaleler, kamu kaynaklarının bir kesime aktarılması ve ‘iktidar müteahhitleri’ kavramının oluşmasında ana unsurlardan birisi. OVP’de öncelikli reform başlıklarından birisi olan Kamu İhale Reformu, yaklaşık iki yıldır ‘ihale lobisinin’ engellemesiyle bir türlü gündeme gelemedi. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek geçen hafta Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin (EMD) yayın organı Ekonom’a ihale reformu için teknik çalışmaların tamamlanıp AKP yönetimine iletildiğini açıkladı.

Şeffaflık ve rekabet olursa, ihaleye katılacak müteahhit bulamayız

Ancak kulislere yansıyan bilgilere bakılırsa, ihale reformu taslağı, AKP yönetiminde ve Beştepe’de beğenilmediği gibi, rahatsızlık yaratmış. AB ihale standartlarını kalıcı hale getirmeyi, kamunun mal ve hizmet alımlarında tam rekabet ortamı ile açık-şeffaf ihale sistemini öngören değişiklik önerileri kaşların çatılmasına neden olmuş. Özellikle 21/b kapsamını daraltan, davet usulü ihaleler için uyulması zorunlu kriterler, koşullar ve kısıtlamalar getiren önerilere 'AKP yetkili organları' ile Beştepe’nin sıcak bakmadığı, çizik atılacağı öne sürülüyor.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan olduğu dönemde Ahmet Davutoğlu’nun TBMM’ye getirdiği 'Siyasetin Finansmanı ve Siyasi Etik Yasası' için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 'Böyle giderse görev alacak il-ilçe başkanı, belediye başkanı bulamazsınız' sözleri hatırlatılıyor. Şimşek’in kamu ihalelerinde getirmek istediği koşullar, açık ihale sistemi, şeffaflık ve rekabet düzenlemeleriyle ‘ihaleye girecek şirket, müteahhit bulunamayacağı’ dile getiriliyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın bu düzenlemelerin OVP’de ilan edildiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘tam destek’ verdiğini gündeme getirmesi de 21/b lobisinin direncini kıramamış durumda.

MB’nin itibarından tasarruf olmaz, Fed 17 metrekare, MB 90 metrekare

Merkez Bankası (MB) Başkanı Fatih Karahan’ın 7 Şubat’ta 2025 1. Enflasyon Raporu’nu açıklayacağı toplantı ilk kez bankanın İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) inşa edilen yeni gökdeleninde gerçekleştirilecek. 72 katlı, 353 metre yüksekliğindeki bina Avrupa’nın en yüksek, dünyanın da ‘skyscriper’ veya ‘tower’ olarak adlandırılan sayılı gökdelenlerinden biri olarak nitelendiriliyor. ABD Merkez Bankası Fed’in 1924’te inşa edilen 14 katlı 53 bin metrekarelik kapalı alana sahip binasına karşılık MB gökdeleninin kapalı alanı 327 bin metrekare. 3 bin kişinin çalıştığı Fed’te personel başına 17,5 metrekare çalışma alanı düşerken 3 bin 850 çalışanı olan MB’de personel başına 90 metrekare düşüyor. Dünyadaki merkez bankası, finans kurumları ve iş merkezleri standartlarına göre çalışan başına brüt alan ortalama 12 metrekare.

Avrupa’nın en yüksek enflasyonuna Avrupa’nın en yüksek binası yakışır

Dünyada yapay zeka, uzaktan online esnek çalışma, otomasyon, mekânsız ofis, dijitalleşmenin çalışma hayatında yaygınlaştığı bir ortamda kişi başına 90 metrekarelik fiziki çalışma alanının demode bir anlayışın ötesinde gösteriş ve israftan başka bir şey olmadığı çok açık. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘itibardan tasarruf olmaz’ yaklaşımının başta MB ve kamu bankaları tarafından da gösterişli binalar inşa ettirilerek benimsenmesi, Bakan Şimşek’in ‘dezenflasyon programı’, tasarruf ve israfın önlenmesi iddialarıyla da çelişiyor. 21 trilyon dolar rezervi yöneten Fed’in mütevazı binası ile kıyaslandığında birkaç milyar dolarlık rezerv artışını başarı sayan, 2023’ü 1 trilyon TL’ye yakın rekor zararla kapatıp 2024’te de yüksek zarar açıklaması muhtemel MB’nin 353 metre yüksekliğindeki şaşaalı gökdeleni, MB ve ekonomi yönetiminin söylemleriyle, eylemlerindeki inandırıcılığı sorgulatıyor.

MB’nin ocak ayı Piyasa Katılımcıları Anketi’nde (PİKA) çıkan sonuçlar enflasyonla mücadele ve ilan edilen enflasyon hedeflerine ilişkin inandırıcılık ve güven sorununun sürdüğünü gösteriyor. Başkan Karahan 7 Şubat’taki Enflasyon Raporu’nda büyük ihtimalle MB’nin yüzde 21 olarak ilan ettiği yılsonu enflasyon hedefini değiştirmediğini açıklayacak. Hedef revizyonu için 22 Mayıs’taki 2. Enflasyon Raporu beklenecek. Buna karşılık PİKA anketinde 2026 Ocak ayına dönük enflasyon beklentisi hâlâ MB hedefinin çok üstünde. Reel sektör yüzde 43,80, hane halkları yüzde 58,82 enflasyon öngörüyor. Avrupa’da en yüksek, dünyada ilk sıralardaki enflasyon oranını Avrupa ve dünyanın en yüksek MB binasında açıklamak sonucu değiştirmiyor. Bu sonuçlar itibar, inandırıcılık ve programa güvenin şatafatlı binalarla, gökdelenlerle sağlanamadığını gösteriyor.