Antalya Diplomasi Forumu başladı (3)
CEVDET YILMAZ: DUVARLARA DEĞİL, KÖPRÜLERE İHTİYACIMIZ VAR
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, NEST Kongre ve Fuar Merkezi'nde, 4'üncü Antalya Diplomasi Forumu kapsamında 'Çok Kutupluluk Çağında Ortaklık Arayışı' konulu Liderler Paneli'nde konuştu. Küresel ve bölgesel düzeyde belirsizlik, öngörülemezlik, krizler ve çatışmalarla dolu bir zamandan geçildiğine dikkat çeken Cevdet Yılmaz, bu zorluklara karşı yeni bir bakış açısıyla diplomasiye yaklaşılması gerektiğine işaret etti. Soğuk savaş döneminde rekabetin daha çok güvenlik ve askeri alanda olduğunu belirten Yılmaz, bugün ise teknolojik ve ekonomik merkezli rekabetin yaşandığını söyledi. Özellikle ABD'nin bazı alanlarda rekabetçi üstünlüğünü yitirmeye başladığını hissetmesi ile Uzak Doğu'da yükselen bir ekonomik güç olarak Çin'in ekonomik ve teknolojik açıdan rekabette yükselişinin yeni çatışmaların merkezinde bulunduğunu söyleyen Yılmaz, gümrük tarifeleri savaşının da bunu çok iyi gösterdiğini ifade etti.
‘TÜRKİYE BU YENİ ZORLUKLAR İÇİN ÇOK DA İYİ KONUMLANMIŞ BİR ÜLKE’
Türkiye'nin Avrupa'yı çok yakından takip ettiğini, Avrupa'nın ekonomi, güvenlik konularında zorluklar yaşadığını dile getiren Cevdet Yılmaz, "Bir yandan Avrupa, Rusya'dan gelen ve diğer başka gelişmelerden kaynaklı ekonomik zorluklar yaşıyor ama bunun dışında bir de rekabet sorunu var. Özellikle Çin'in ve ABD'nin çok büyük etkisi var. Avrupa hem güvenlik meseleleri hem de ekonomik sorunları yaşıyor ve şuna da inanıyoruz ki Türkiye ve Avrupa bu sorunları daha fazla konuşmayla daha fazla pozitif, olumlu gündemle beraber çözebilir, üstesinden gelebilir. Kısa ve uzun dönem için politikalar aynı zamanda formüle edilmelidir. Türkiye gerçekten de bu yeni zorluklar için çok da iyi konumlanmış bir ülke. Bazı ülkeler belki belirsizlikler karşısında, bu zorlukları yönetmede yeni olabilir ama bizim tabii ki bu konulara bağışıklığımız oldukça yüksek. Tabii ki dünyanın çok ilginç bir yerinde bulunuyoruz. Üç kıtanın merkezinde, ortasında, kesişimindeyiz. Avrupa'yı, Afrika'yı, Asya'yı anlayabilme özelliğimiz bizim önde gelen, liderlik eden ülkelerden biri olmamız şansını da tanıyor" dedi.
'DAHA İNSANİ ÇÖZÜMLERLE SONLANDIRMAK İSTİYORUZ'
Bölgede çok önemli değişiklikler yaşandığını belirterek, Suriye'yi örnek gösteren Yılmaz, şöyle konuştu:
“Suriye kendini yeniden şekillendiriyor, destekliyoruz, kapsayıcı bir yönetişim olsun istiyoruz Suriye'de. Böylelikle istikrar Suriye'de sağlanabilir, bölgesel ve küresel istikrara da katkı sağlayabilir tüm bunlar. Gazze'de, dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan insanlık dışı sorunları, uzun dönemli sorunları daha işbirlikçi ve daha insani çözümlerle sonlandırmak istiyoruz. Rusya'nın meselesine de elbette diplomatik çözümler için yardım etmeye çalıştık. Uzun dönemde de bunu yapmaya çalıştık. Çünkü çok büyük maliyetleri olan bir çatışmadan söz ediyoruz. Afrika'da da barışın önemi çok büyük. Somali ve Etiyopya arasındaki barış için Türkiye'nin ara buluculuk yaptığını, bunun ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Son olarak da şunun altını çizmek istiyorum; bu yeni çatışma dünyasında bizim yeni aktörlere, daha fazla katılıma ihtiyacımız var tüm dünyadan. Diplomatik çabaların her yerden gelmesi lazım ve tabii ki çoklu iletişim kanalları açmamız lazım ülkeler arasında. Sadece hükümet olmamalı. Sivil toplum kuruluşları, işletmeler, akademi, bütün seviyelerde, bütün kanallarda bizim bu yeni, gelişmekte olan çevreye uyum sağlamamız lazım."
DİYALOG VE ADALET VURGUSU
Artık çok kutuplu bir dünyada, düzlemde yaşandığını, bunun tek başına iyi veya kötü olarak görülemeyeceğini anlatan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Diyalog eksik kalırsa, nefret söylemleri yükselişe geçerse ve birbirimize sırtımızı dönersek o zaman çok kutupluluk kötü olacaktır. İletişim kanallarımızı açık tutarsak daha adil bir dünya için el ele vermeye niyet edersek o zaman ortak geleceğimiz adına çok kutupluluk kötü bir şey olmaz. Hiçbir ülke tek başına kaderine, geleceğine karar veremiyor. İş birliği olmadan, birlikte hareket etmeden insanlık adına daha iyi bir gelecek inşa edilemez. Liderlik burada olmazsa olmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan da her zaman adalet vurgusu yapar. 'Dünya beşten büyüktür' der. Bu bağlamda bu mesajların da çok önemli olduğunu vurgulamak gerekir" dedi.
'DUVARLARA DEĞİL KÖPRÜLERE İHTİYACIMIZ VAR'
Teknolojinin yükselişte olduğunu, yapay zekanın da anlaşılması gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları söyledi:
“Ama kültür zekamızın, tarih zekamızın da çok iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla yeni diplomatlarımız yeni teknolojileri de anlayacak ama tarihi, kültürü, halkların yaşantılarını da anlayacak ki zorlukların üstesinden böylesi güzel yeni diplomatik becerilerle gelebilecekler. Yeni koşullarımızın, yeni yaşantılarımızın bunu gerektirdiğini düşünüyorum. Bir de şunu vurgulamak gerekir. Yalnızca benzer düşüncelere sahip ülkeler, hükümetler birbiriyle görüşmeyecek. Bilakis farklı görüşlerde olan ülkeler bir araya gelmeli, konuşmalı. Çünkü hiçbir ülke kendini böylesi diplomatik platformlara karşı izole etmemeli. Duvarlara değil köprülere ihtiyacımız var. Diplomasi de şüphesiz ki bu köprülerin inşasında kıymetli bir rol üstlenecek." (DHA)