Arhavi’deki madencilik ihalesinin iptali davası yarın Ankara'da görülecek

Arhavi’deki madencilik ihalesinin iptali davası yarın Ankara'da görülecek

Haber: Uğur İSTANBULLU

(ARTVİN) - 6 Şubat’ta Ankara'da görülecek olan Arhavi’deki 9 köy ve Hopa'daki 1 köyü kapsayan madencilik faaliyetlerinin ihalesinin ve ihale ilanının iptali davası öncesinde açıklama yapan davanın avukatlarından Bedrettin Kalın, "Halkın mülkü olan topraklar, maden tekellerine neredeyse bedava verilmektedir. Karın tamamı maden tekellerine aitken, yükün tamamı halkın omuzlarına yüklenmektedir. Bu adaletsizliğin son bulmasını bekliyoruz" dedi.

Arhavi’deki 9 köy ve Hopa'daki 1 köyü kapsayan madencilik faaliyetlerinin ihalesinin ve ihale ilanının iptali davası, 6 Şubat’ta Ankara'da 21. İdare Mahkemesi'nde görülecek. Konuya ilişkin açıklama yapan Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve davanın avukatlarından Bedrettin Kalın, şunları söyledi:

"Bilindiği üzere maden ihaleleri her geçen gün artarak devam ediyor. Geçtiğimiz yıl itibariyle Arhavi bölgesinde yapılan bir ihalede, Arhavi’de 9 köy ve Hopa’da 1 köyü kapsayan devasa bir alan, 545 maden ruhsatıyla birlikte ihaleye çıkartıldı. Artık tek tek ihaleler yapılmıyor ve bu şekilde Türkiye genelindeki 545 maden ruhsatı bir arada ihale ediliyor. Bu ihalede, Artvin’de 7 maden ruhsatı da bulunuyordu. Bunlardan 3 tanesi Ardanuç, Yusufeli ve Artvin merkezde yer alırken, bir tanesi de Arhavi’deydi.

"Ankara’da yapılacak ve iki ayrı dava görülecek"

Bu ihalenin iptali için ve ihale ilanının iptali için Ankara 21. İdare Mahkemesi'nde dava açmıştık, avukat arkadaşlarımızla birlikte. Bu dava, hem 10 köyün muhtarlıklarını kapsayan, hem de Hopa Belediyesi ve Hopa’daki köy muhtarlarının taraf olduğu bir davadır. Duruşma, 6 Şubat’ta Ankara’da yapılacak ve iki ayrı dava görülecek. Birisi ihale ilanının iptali, diğeri ise ihale iptali ile ilgilidir.

Bu davalar önemli davalardır; sonuç ne olursa olsun büyük bir anlam taşımaktadır. Hem halkın tepkisini göstermek hem de hukuka aykırı bir durumu sorgulamak açısından büyük önem taşıyan bu davalar, toplumsal bilinç oluşturma yolunda bir adım olacaktır. Çünkü Arhavi şehir merkezinin hemen arkasında yer alan bu devasa alanda yapılacak madencilik faaliyetlerinin, dere ekosistemine, özellikle Kapisre Deresi’ne zarar vereceği çok açıktır. Bu bölge, derenin kenarına kadar uzanıyor ve son derece kırık bir arazi yapısına sahip. Dolayısıyla çevresel felaketlere yol açabilecek bir madencilik faaliyeti burada söz konusu olacaktır. Ayrıca, bu devasa 10 köyü kapsayan maden ruhsat alanı, maalesef çok düşük bir bedelle, yalnızca 5 milyon liraya ihale edilmiştir. Bu durum, oldukça komik bir rakamdır. Biz davayı açarken, 5 milyon lira gibi düşük bir bedelle bu kadar büyük bir alanın ihale edilmesini olumsuz bir örnek olarak dile getirmiştik. Ancak Maden İşleri Dairesi’nin verdiği cevap, durumun tam tersine işaret etmektedir. Aslında ihale bedelinin çok yüksek olduğu ve taban fiyatının yaklaşık 800 bin lira civarında olduğu belirtilmiş, ancak ihaleyi kazanan kişi, fazladan 5 milyon lira ödediği şeklinde bir açıklama yapılmıştır. Bu durum, akıl, vicdan ve ahlakla bağdaşmayan, hiçbir şekilde kabul edilemez bir açıklamadır."

Sözlerine devam eden Kalın, "Bu şekilde halkın mülkü olan topraklar, maden tekellerine neredeyse bedava verilmektedir. Karın tamamı maden tekellerine aitken, yükün tamamı halkın omuzlarına yüklenmektedir. Bu adaletsizliğin son bulmasını bekliyoruz. Bu nedenle davaları takip ediyoruz ve Ankara’daki tüm Artvinlileri, çevre dostlarını ve özellikle Arhavilileri, bu davaları takip etmeye ve dayanışma göstermeye davet ediyoruz" diye konuştu.