Ayşe Ateş: “İki yavrum da ‘anne sana bir şey olmayacak değil mi’ diyerek ağlamayı bırakana dek de adalete güvenmeyi reddediyorum”

Ayşe Ateş: “İki yavrum da ‘anne sana bir şey olmayacak değil mi’ diyerek ağlamayı bırakana dek de adalete güvenmeyi reddediyorum”

(ANKARA) - Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, bugün görülen Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılmayacağını belirterek, “Yargının bağımsız olduğuna ve üstünlerin hukuku olmadığına inanmayı, bugün tam bu saatte başlayan duruşmaya katılmayı, arkası sağlam şüphelilerin karşımda alaycı sırıtışını bir kez daha izlemeyi, iki yavrum da ‘Anne sana bir şey olmayacak değil mi?’ diyerek ağlamayı bırakana dek de adalete güvenmeyi reddediyorum” dedi.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'e ilişkin bazı bilgileri öldürülmeden önce temin etmek, cinayetin ardından da olaya karışanların gizlenmesine yardımcı olmakla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat ve bir polisin de arasında bulunduğu 8 kişi hakkında açılan davanın ilk celsesi bugün görülüyor.

Konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Ayşe Ateş, şu ifadelere yer verdi:

“İnanmayı, katılmayı, izlemeyi, güvenmeyi reddediyorum. Sinan’ın uçuş bilgilerini temin eden Gürsel Horat’ın, ‘Ekibi kurduk, kafasına sıkacaklar’ diyen Suat Yılmazzobu’nun, cinayete karışan Tolgahan Demirbaş’a bilgi notu gönderen komiser Talha Atalay’ın, yaşadığımız evin fotoğraflarını çeken Burak Kılıç’ın, kiralık katilin, makam aracıyla kaçırıldığı kesinleşmesine rağmen ifade dahi vermeden takipsizlik alan Ahmet Yiğit Yıldırım’ın, isimleri yazmakla tükenmeyecek şekilde uzayan ve alçakça bir yöntemle işlenen bu cinayette dahli olduğu tespit edilen herkesin karıştığı suç nispetinde kovuşturulmadığı, iki yıldır iki şüphelinin telefon kilidinin açılamadığı, Sinan’ın en yakın arkadaşlarının ifadelerine duruşmada başvurulmadığı, Sinan’ın sokak ortasında katlinin alacak verecek meselesine indirgenip birbirinden bağımsız iki grubun işlediği alelade bir cinayet gibi gösterilmek istendiği bu düzende, yargının bağımsız olduğuna ve üstünlerin hukuku olmadığına inanmayı, bugün tam bu saatte başlayan duruşmaya katılmayı, arkası sağlam şüphelilerin karşımda alaycı sırıtışını bir kez daha izlemeyi, iki yavrum da ‘Anne sana bir şey olmayacak değil mi?’ diyerek ağlamayı bırakana dek de adalete güvenmeyi reddediyorum.”