Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Doğruyol'dan sağlıkta katkı paylarının artmasına tepki... "Pek çok vatandaşımızı mağdur edecek"
HABER: FATİH ÖZKILINÇ KAMERA: ÖZGÜR ŞENGÜL
(İZMİR) - Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, sağlıkta katkı paylarının yüzde 542 oranda zamlandığını, artışların pek çok vatandaşı mağdur edeceğini belirterek, "Yüzde 542 oranda zamlanan hiçbir şekilde hiçbir ücret yok. Ne emekli maaşlarımız ne asker ücret ne de memur maaşları var" dedi.
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Resmi Gazete’de yayımlanan "Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" ile sağlık muayenelerinde alınacak katılım ücretlerinde artış yapılmasına tepki gösterdi.
ANKA Haber Ajansı'na konuşan Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Tebliğ ile sağlıkta katkı paylarının, devlet hastanelerinde 6 liradan 20 liraya, eğitim araştırma hastanelerinde 7 liradan 45 liraya, üniversite hastanelerinde de 8 liradan 45 liraya çıkartıldığını belirtti.
Doğruyol, "Burada 7 liradan 45 liraya çıkartılan sağlıkta katkı payı yüzde 542 oranda zamlandı. Yüzde 542 oranda zamlanan hiçbir şekilde hiçbir ücret yok. Ne emekli maaşlarımız var ne asker ücret ne de memur maaşları var. Hatta bu sabit ücretlilerin maaşları yeniden değerleme oranı dediğimiz yüzde 44'lük vergilere yapılan zam bile yapılmadı. Hepsi de çok daha aşağıda kaldı. Vatandaşlar yani sabit ücretliler fakirleşmeye devam etmekte. Sağlıkta katkı paylarının yüzde 542 oranında artırılmış olması pek çok vatandaşımızı da mağdur edecektir." diye konuştu.
"Eczanede alınan muayenenin katkı payı ücretidir"
Sağlıkta katkı paylarının, emeklilerin aylıklarından otomatik olarak kesildiğini, asgari ücretli, memur gibi çalışanlardan da reçete yazıldığında, eczaneden ilaç alırken eczane tarafından kendilerinden tahsil edilen ücret olduğunu ifade eden Ahmet Doğruyol, "Pek çok vatandaşımız, sağlıkta katkı payını ilaç katkı payı olarak algılamaktadır. Oysaki ki sağlıkta katkı payı vatandaşın bir devlet ya da eğitim araştırma hastanesine gitmesi durumunda oradaki muayenenin katkı payı ücretidir" dedi.
Sağlıkta katkı payı ücretlerinin eczanelere tahsil ettirilmesinin de anarmol bir durum olduğunu belirten Doğruyol, özel işletmeler olan eczanelerin sağlıkta katkı payını tahsil etmesinin yasal dayanağının bulunmadığını söyledi. Başkan Doğruyol, şöyle devam etti:
"Eczanelerin tahsil ettiği sağlıkta katkı payları eczanelerin alacaklarından SGK tarafından düşülmektedir. Yani örneğin bir eczanenin 100 bin lira alacağı varsa SGK, '20 bin lirasını sen vatandaştan katkı payı almışsın' deyip 80 bin lira ödemesi durumudur. SGK'nın eczanelerden kesilen bu sağlıkta katkı payını hangi kalemde nasıl biriktirdiği ya da tuttuğu ya da nereye harcadığı daha halen bir açıklık kazanmamıştır. Bu da ayrı bir sıkıntıdır. Oysa ki bizim vatandaşlarımız yıllarca sağlık primi ödemişlerdir. Emekli olanlarımız ve çalışan arkadaşlarımız sağlık primi ödemeye devam etmektedirler. Sağlık primi ödeyen vatandaşlarımızdan sağlıkta katkı payı alınması kesinlikle doğru değildir"
"Devlet tarafından tüm vatandaşlara eşit ve ücretsiz verilmelidir"
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre, sağlıkta katkı paylarının alınmaması gerektiğini, sosyal bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'nde, eğitim, sağlık, güvenlik ve yargı gibi hizmetlerin devlet tarafından tüm vatandaşlara eşit ve ücretsiz verilmesi gerektiğine işaret etti. Doğruyol, "Diğer taraftan baktığımızda mültecilerden hiçbir şekilde ne ilaç katkı payı ne de muayene katkı payı alınmamaktadır. Bizim kendi vatandaşlarımız sanki mültecilere göre ikinci sınıfa düşmüş konumundadır. Oysa ki bizim kendi vatandaşlarımızın çok daha öncelikli olması gerekir. Eğer devletin imkanlarından faydalanması gereken birileri varsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin öz ve öz kendi evlatları, kendi vatandaşlarıdır" şeklinde konuştu.
"Hastanelerimiz birer ticari işletme gibi çalışmaktadır"
Sağlık hizmetleri sunumunun, özellikle 2002'den bu yana tamamen sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde "ticarileştiğini" ifade eden Doğruyol, şunları kaydetti:
"Şu anda devlet hastaneleri, eğitim araştırma hastanelerimiz birer ticari işletme gibi çalışmaktadır. O kurumlardaki başhekim, müdür gibi idareci arkadaşlarımızın başarı değerlendirmeleri de o hastanenin kazandığı parayla doğru orantılı olarak ölçülmektedir. Devlet hastanelerinin önceliği vatandaşın sağlığını korumaktır, tedavi hizmetlerini, koruyucu sağlık hizmetlerini vermektir. Mesela bu sağlıkta katkı payıyla ilgili şu an itibariyle aile hekimlerimizin de verdiği ehliyet raporu, spor raporu, işe giriş raporu gibi raporlardan da rapor başına 200 TL alınması öngörülmektedir. Bu 200 TL'lerin de nasıl alınacağı daha halen açıklık kazanmamıştır. Muhtemeldir ki önümüzdeki günlerde eczanelere bu 200 TL'lerin de tahsilatçılığını yaptıracaklardır. Bunlar doğru değildir. Şu an itibarıyla Türkiye'de yaklaşık 1 buçuk milyon civarında günlük reçete yazılmaktadır. Bu 1 buçuk milyon reçetenin yaklaşık 500 bininin aile hekimi arkadaşlar tarafından yazıldığını düşünürsek günlük 1 milyon reçete yazılmaktadır. Günlük 1 milyon reçeteyi ortalama olarak 45 liradan hesap ettiğimizde çok büyük paralar tutmaktadır. Bu paraların hangi kalemde nasıl tutulduğu ve nereye harcandığı daha halen açıklık kazanmamıştır."
"Eczacıyla vatandaşı karşı karşıya getiriyor"
Sağlık muayenelerinde alınan katılım ücretlerinin eczaneler üzerinden tahsil edilmesinin, eczacıyla vatandaşların karşı karşıya gelmesine neden olduğunu dile getiren Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, "Eczanelere ilk katkı paylarını aldırırken geçici olarak diye öne sürdüler. Ama bugün itibarıyla geçici olmadı, kalıcı oldu. Eczanelerimiz, özel işletmeler sürekli devletin parasını tahsil etmektedir. Bu doğru bir yöntem değildir. Devletin alması gereken parayı eczanelere aldırarak aynı zamanda devlet yani mevcut hükümet 'biz devlet olarak sizden para almıyoruz, eczaneler parayı tahsil ediyorlar' gibi bir görüntü vererek eczacıyla vatandaşı karşı karşıya getirmektedir. Önümüzdeki günlerde kronik hastalığı olan bir vatandaş bir ayda 3-5 kez hastaneye gitmişse bu 3-5 kez gittiğinin karşılığında doğal olarak 250-300 lira belki 400 lira para ödeyecektir. Bu para da bir şekilde kredi kartıyla ödenecektir eczanelerde ve bu kredi kartıyla ödenen paranın da komisyonları eczanelerin cebinden çıkacaktır" diye konuştu.