Bursa’daki İmamoğlu'nun tutuklanmasını protesto eylemlerine katılan bir sanığa 5 ay hapis... Mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti

Bursa’daki İmamoğlu'nun tutuklanmasını protesto eylemlerine katılan bir sanığa 5 ay hapis... Mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti

Haber: Zehra Değirmenci/Sibel Kahraman

(BURSA) - Bursa'da, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan protesto eylemlerine katılarak, "2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet ettiği" savunulan bir kişinin 5 ay hapis cezasına çarptırılmasına, hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Öte yandan bir başka mahkemede aynı suçlamadan dört sanık hakkındaki davanın ilk celsesi görüldü, tutuklu tek sanığın tahliyesi kararlaştırıldı.

Bursa 33. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık U.U.S. ve avukatları katıldı. U.U.S, savunmasında suç işlemediğini belirtti.

Hakim, U.U.S'nin 2911 sayılı kanunun "izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmaya" ilişkin 32. maddesi uyarınca 5 ay hapis cezasına çarptırılmasına ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiğini, ayrıca tahliyesine hükmettiğini açıkladı.

Dört sanığın yargılanmasına başlandı, tutuklu tek sanık tahliye edildi

Öte yandan aynı suçlamadan haklarında dava açılan 1'i tutuklu dört kişinin yargılanmasına Bursa 22. Asliye Ceza Mahkemesinde başlandı.

Sanıkların savunmalarının ardından tutuklu sanık G.B'nin tahliyesine, diğer sanıklar hakkındaki "konutu terk etmeme" adli kontrolünün kaldırılmasına hükmedildi, dava ertelendi.

Bursa Anne-Baba Dayanışma Ağı üyeleri Uluyol Adliyesi önünde dava öncesi basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, CHP Bursa Milletvekilleri Kayıhan Pala, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Orhan Sarıbal ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve aileler katıldı.

“Birbirimizi cezaevi kapılarında tanıdık”

Açıklamada konuşan sanık yakını Dicle Dilan Salman şunları söyledi:

"Bizim çocuklarımız o alanlarda bulunan binlerce kişiden, sizden ve bizden farklı hiçbir şey yapmadılar. Sadece anayasal haklarını kullandılar. O gün orada hep birlikteydik, yan yanaydık. O yüzden bugün burada esas yargılanan hepimizin iradesidir.

Bu gençlerin hakkında verilen hukuksuz tutuklama kararları da tahliyelerden sonra verilen adli kontrol kararları da tüm toplum üzerinde bir baskı yaratma, bir korku çemberi oluşturmaya yöneliktir. Bu kararları alan hakimlerin, tutuklamaları talep eden savcıların kararları ve talepleri hukuki değil siyasidir. 2911'den yargılanan bu gençlerin hiçbirinin bırakın 28 günü, 1 saat dahi cezaevinde olması hukuki değildir. Tutuklu gençlerin derhal serbest bırakılması ve adli kontrollerin kaldırılması ailelerin yalnızca vicdani talepleri değildir."

“Hiçbir genç kardeşimizi yalnız bırakmayacağız”

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu da tutuklanan ve yargılanan gençlerin, Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali, tutuklanması ve demokrasinin askıya alınması sürecinde millet iradesine sahip çıktıkları, anayasal haklarını kullandıkları için tutuklandıklarını ifade etti.

Kayışoğlu, "Bugün burada toplanmış olmak bu sebeple bile basın açıklaması yapıyor olmak zorunda kalmak ülkemizin hukuku ve demokrasisi adına utanç vericidir. Hiçbir genç kardeşimizi bu demokrasi ve adalet mücadelesinde asla yalnız bırakmayacağız. Bir gün bile yatarı olmayan demokratik bir hakkın kullanımından dolayı bu gençlerin bir saat değil, bir saniye bile özgürlüğünden yoksun bırakılması çok büyük bir adaletsizlik ve insan onuruna saygısızlıktır.” diye konuştu.

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ise, “Daha iyi bir Türkiye’de yaşamak isteyen, bu nedenle de mevcut iktidara Anayasa’dan kaynaklanan haklarıyla direnen bütün yurttaşların ve öğrencilerin yanındayız, sonuna kadar yanında olmaya devam edeceğiz. Hak, hukuk, adalet mücadelesini hep birlikte büyüterek artık Türkiye’de hepimizin nefes alabildiği, kendini eşit ve özgür bir yurttaş olarak duyumsayabildiği bir ortamı hep birlikte yaratacağız” dedi.

“Her tutukladığınız arkadaşımızın fikirleri yeryüzünde büyüyor”

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise şunları söyledi:

“Ne yazık ki Anayasa, yasa ve kanunların rafa kaldırıldığı, saray rejiminin kendi hukuk düzenini yarattığı tarihsel bir dönemden geçiyoruz. Bugün Anayasa’dan, yasadan, bireysel hak ve özgürlüklerden tamamen uzaklaşmış, sadece birilerinin talimatlarıyla hareket etme refleksi gösteren bir hukuk düzeniyle karşı karşıyayız. Elbette buna itirazımız var ve bu itirazımızı hep beraber gündeme getiriyoruz. Bu bir demokrasi mücadelesi, faşizme karşı dayanışma mücadelesi. Arkadaşlarımız içerdeler, ev hapsindeler ama şunu merak ediyorlar mı bilmiyorum: Gençleri tutukladınız, ev hapsine attınız. Peki ya düşünceleri, fikirleri, ortaya koydukları anlayış, liseler, üniversiteler, çiftçiler herkes ayakta. Her tutukladığınız arkadaşlarımızın düşünceleri yeryüzünde büyüyor. Bu mücadeleye herkes omuz veriyor. Hukuk düzeninden, demokrasiden ve hukuktan yana tutum sergilemesini, arkadaşlarımızı derhal serbest bırakmasını istiyoruz.”