'Çanakkale Savaşları'nın en şiddetli dönemlerinde askeri geleneklere uyulmuş'

'Çanakkale Savaşları'nın en şiddetli dönemlerinde askeri geleneklere uyulmuş'

Nazif Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, Çanakkale Savaşları'nın kazanılmasındaki en büyük etkenlerden birinin, askeri geleneklere savaşın en şiddetli anlarında bile uyulması olduğunu söyledi. Savaş dönemine ait arşiv belgelerinde yaptıkları incelemelerin bunu ortaya koyduğunu belirten Doç. Dr. Borlat, "Bu nedenle Çanakkale muharebelerinin 110'uncu yılında zaferin anlaşılabilmesinin aslında altındaki en önemli noktalardan birinin devlet geleneğinin devam etmiş olmasını söyleyebiliriz" dedi.

Çanakkale Savaşları'nın üzerinden 110 yıl geçmesine rağmen yeni detaylar gün yüzüne çıkıyor. ÇOMÜ AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, yaptığı araştırmalar sırasında eline geçen arşiv belgelerinde savaş dönemine ait yeni bir detayı gün yüzüne çıkardı. Doç. Dr. Barış Borlat, bu belgelerin Osmanlı Devleti'nin askeri gelenekleri günde 3 bin ile 5 bin şehit verilen Çanakkale Cephesi'nde de devam ettirdiğini ortaya koyduğunu söyledi. Doç. Dr. Borlat, zaferin kazanılmasında en büyük sebebin, askeri geleneklerin zor şartlarda devam ettirilmesi olduğuna dikkati çekti.

'DEVLET GELENEĞİNİ VE ASKERİ KURALLARA BAĞLI OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ'

Çanakkale muharebelerinin 110'uncu yılında savaşın zaferle sonuçlanmasını açıklayacak birçok yeni belgenin ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Barış Borlat, bunlardan birinin ise ilk defa ortaya çıkan Çanakkale Muharebesi esnasında askerlerin, özellikle subayların terfileri geldiğinde bir üst rütbeye geçebilmesi amacıyla karargahlarda yapılan sınavlar olduğunu söyledi. Doç. Dr. Borlat, "Bu belgelerden Osmanlı Devleti'nin Çanakkale Cephesi'nde subaylarının özlük haklarını ve terfileri düzenlemede, devlet geleneğine ve askeri kurallara bağlı olduğunu anlıyoruz. Bu amaçla, özellikle üst rütbesi gelen subayların Harbiye Nezareti tarafından yayınlanan bir emir doğrultusunda Çanakkale Cephesi'ndeki güvenli alanlarda sınava girmeleri zorunlu kılınmış. Bu amaçla, üst rütbeye geçecek olan subaylara hangi konulardan sınava girecekleriyle ilgili bir yazı yazılmış. Bu yazılan emir doğrultusunda askerlerin, subayların sınava hazırlandıklarını görülüyor. Bu amaçla, özellikle sınavların cephe gerisindeki karargah mahallerinde yapılmış. Bu sınava girecek olan subaylar izinli sayılmış. İzinli oldukları dönem içerisinde sınav hazırlıklarını yapmışlar. Karargahlarda başlarında üst rütbelerdeki subayların gözetmenliğinde önce yazılı ardından da sözlü sınavlara tabi olmuşlar. Yapılan bu sınavlar sonrasında sınav evrakları Harbiye Nezareti'ne, İstanbul'a gönderilmiş. Evraklar İstanbul'da incelenmiş başarılı olanlar üst rütbeye terfi edilmiş" dedi.

'ŞEHİTLER GELDİĞİNDE BİLE DEVLET GELENEĞİNE DEVAM EDİLMİŞ'

Osmanlı Devleti'nin 600 yıllık geleneğinin devam ettirildiğini söyleyen Doç. Dr. Borlat, “Çanakkale Cephesi gibi günde neredeyse 2-3 bin şehidin geldiği anda bile devlet geleneklerini sürdürmüş olduğunu söyleyebiliriz. Şehitlerin geldiği, kayıpların devam ettiği savaşın en kritik anlarında bile bir subayın terfisini, özlük hakkını düzenlerken üst rütbeye geçmesi hemen sağlamıyor. Bunun için askeri teamüller neyse, kurallar neyse bunu cephe hattında, muharebenin sıcak anında dahi devam ettiriyor. Bu nedenle Çanakkale muharebelerinin 110'uncu yılında zaferin anlaşılabilmesinin aslında altındaki en önemli noktalardan birinin de devlet geleneğinin devam etmiş olması olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu. (DHA)

https://64k.net/media/dha_img/202504/67f376c5d4a86.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202504/67f376c5d4a87.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202504/67f376c5d4a88.jpg