CHP'den yurt çapında protesto... Antakya Emek ve Demokrasi Platformu: Bugün Türkiye demokrasisi ve hukuk devleti anlayışı ağır bir ihlal ile karşı karşıyadır

CHP'den yurt çapında protesto... Antakya Emek ve Demokrasi Platformu: Bugün Türkiye demokrasisi ve hukuk devleti anlayışı ağır bir ihlal ile karşı karşıyadır

Burcu Özkaya Günaydın

(HATAY)- İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması Antakya Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından protesto edildi. Platform adına konuşan Mürsel Salmanoğlu, “Siyasal iktidar, seçimle kazanamadığı yerel yönetimleri yargı eliyle cezalandırmaya, sandıkta kaybettiklerini hukuk dışı yöntemlerle geri almaya çalışmaktadır. Bu antidemokratik uygulamalarla her seferinde açıkça ilan edilen şey halkın iradesinin tanınmamasıdır” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, belediye yöneticileri ve iş insanları, gazetecilerin gözaltına alınması Antakya Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından protesto edildi. Defne Necmi Asfuroğlu Lisesi önünde bir araya gelen platform üyeleri adına açıklamayı Mürsel Salmanoğlu yaptı.

Bu sabah Türkiye’nin en büyük kenti olan İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı ile kimi ilçe belediye başkanları başta olmak üzere çok sayıda yurttaşın gözaltına alındığı haberleriyle güne başlandığını söyleyen Salmanoğlu, bu gözaltılar ile ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü başta olmak üzere demokratik bir toplumun temelini oluşturan pek çok hak ve özgürlüğün ağır biçimde ihlal edildiğini kaydetti.

"Seçimle kazanamadığını yargı eliyle cezalandırıyor"

Bağımsız düşünme ve yargı yetisine sahip, bu toplumun geleceğine dair sorumluluk duyan akıl ve vicdan sahibi herkesi ortak geleceğe sahip çıkmaya davet eden Salmanoğlu şunları söyledi:

“Siyasal iktidar, seçimle kazanamadığı yerel yönetimleri yargı eliyle cezalandırmaya, sandıkta kaybettiklerini hukuk dışı yöntemlerle geri almaya çalışmaktadır. Bu antidemokratik uygulamalarla her seferinde açıkça ilan edilen şey halkın iradesinin tanınmamasıdır. Bugün Türkiye demokrasisi ve hukuk devleti anlayışı ağır bir ihlal ile karşı karşıyadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, basın danışmanı Murat Ongun, kampanya direktörü Necati Özkan ve toplamda 105 kişinin hukuksuz bir şekilde gözaltına alınması, halkın iradesine doğrudan bir müdahaledir. Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması veya gözaltına alınması, halkın oy hakkının gasp edilmesi anlamına gelir. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hedef alınmıştır, ancak bu tür hukuk dışı uygulamalar devam ederse, ülkemizde hiçbir seçilmişin güvende olmadığı bir ortam yaratılacaktır.”

Gözaltıların siyasi saiklerle yürütüldüğünün açık olduğunu vurgulayan Mürsel Salmanoğlu, iktidarın ömrünü uzatmak için ülkeyi derin bir kutuplaşmaya sürüklediğini, seçim öncesi kent uzlaşısıyla oluşturulan birlikteliği cezalandırmaya ve halkın ortak iradesini dağıtmaya çalıştığını kaydetti.

"Yargının araçsallaştırılması kabul edilemez"

Bugün yaşananların yalnızca sistematik insan hakları ihlallerinin artışı değil, "hak temelli bir rejim fikrinin tamamen terk edildiği" bir sürece işaret etmekte olduğunun altını çizen Mürsel Salmanoğlu şöyle devam etti:

“Belirsizlik, keyfilik ve hukuksuzluk rejiminin süreklilik kazandığı, OHAL düzenlemeleriyle kalıcı hale getirildiği bir yönetim anlayışı inşa edilmektedir. Bu anlayış, yurttaşları her an baskıya maruz kalabileceği duygusuyla korkutmayı, sindirmeyi ve iradesini kırmayı amaçlamaktadır. ‘Artık yeter!’ duygusuna yol açan bu pervasızlık karşısında uzun süredir söylediklerimizi inatla bir kez daha dile getireceğiz. Evet, gerçekten artık yeter! Hukukun üstünlüğü ilkesinin, insan hakları ve demokrasi değerlerinin ayaklar altına alınması, yargının araçsallaştırılarak adaletin tümüyle ortadan kaldırılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu uygulamalar aynı zamanda birlikte yaşama iradesini yıkıcı biçimde tahrip ederek barışa ve geleceğe dair tüm umutları yok ediyor, toplumu geleceksiz bırakıyor. Bağımsız düşünme yetisine sahip, bu toplumun geleceğine dair sorumluluk duyan herkesi, insan haklarına, adalete, barışa ve demokrasiye, yani ortak geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyoruz."