CHP'li Akdoğan: Tüm derdiniz, Cumhurbaşkanının bugün söylediği gibi, oturulan konforlu koltukların korunması

CHP'li Akdoğan: Tüm derdiniz, Cumhurbaşkanının bugün söylediği gibi, oturulan konforlu koltukların korunması

(TBMM) - CHP'nin kişilerin kovuşturma aşamasında karşı karşıya kaldığı sorunların araştırılması amacıyla TBMM Genel Kurulu'nda verdiği öneri reddedildi. CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, "Zalimler, vicdansızlar, kötüler artık öyle bir noktaya geldiler ki evlerimizin mahremiyetine bulaşmaya başladılar. Evlerimizin direği eşlerimize, çocuklarımıza sataşmaya başladılar. Ne diyor Cumhurbaşkanı? 'Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li telef olup gidecek.' Evinden çeyrek altın çıkmış, dolar çıkmış, döviz çıkmış, kumbaradan 4 bin 500 lira çıkmış, hepsi fasarya; tüm derdiniz, Cumhurbaşkanının bugün söylediği gibi, oturulan konforlu koltukların korunması. Amaç neymiş herkes duydu" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin kişilerin kovuşturma aşamasında karşı karşıya kaldığı sorunların araştırılması amacıyla verdiği grup önerisi AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Önergenin gerekçesini açıklayan CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, şunları söyledi:

"Zalimler, vicdansızlar, kötüler artık öyle bir noktaya geldiler ki evlerimizin mahremiyetine bulaşmaya başladılar. Evlerimizin direği eşlerimize, çocuklarımıza sataşmaya başladılar. Ben yargılanıyorum, eşim bu konuyla ilgili bir şeyler söylemeli, gelmeli, ifade vermeli; amenna olabilir ama değerli AK Partili milletvekilleri, sizler hiç sormuyor musunuz, sabahın kör karanlığında, iki yavrusunun yanında birkaç soru sorabilmek için evini basıp bir kişinin eşini almak ne demektir? Ne diyor Cumhurbaşkanı? 'Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li telef olup gidecek.' Evinden çeyrek altın çıkmış, dolar çıkmış, döviz çıkmış, kumbaradan 4 bin 500 lira çıkmış, hepsi fasarya; tüm derdiniz, Cumhurbaşkanının bugün söylediği gibi, oturulan konforlu koltukların korunması. Amaç neymiş herkes duydu.

Aranızdan birisi çıksın ve desin ki iktidar partisinin milletvekilleri, AK Partili milletvekiller; birisi de çıksın, desin ki 'İmamoğlu davasıyla ilgili söylediklerimize neden bu halk inanmıyor?' Aranızdan birisi çıksın, desin ki ''Diyor ki'yle 'demiş ki'yle 'duymuştum'la 'hissettim'le bir dava yürür mü?' Aranızdan birisi çıksın, desin ki 'Kin ve devlet işlerini birbirinden ayıramazsak eğer nasıl biz bu ekonomiyi düzeltiriz?' Aranızdan birisi çıksın ve desin ki 'Hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk karasını hep bu muhalefete çalıyoruz; bizim bürokratlarımızdan, bizim belediyelerimizden, bizim bakanlarımızdan bunu yapan hiç mi yok da yargılanmıyor' diye sorsun."

"Siyasi rakiplerinize karşı lekelenmeme hakkından, masumiyet karinesinden tutuklamanın bir tedbir olduğunu unuttunuz"

Yeni Yol Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin de CHP'nin grup önerisine destek verdiklerini belirterek şunları söyledi:

"Hepimizin malumu, tutuklama bir tedbirdir ve istisnai olarak başvurulması gereken yöntemlerden biridir. Masumiyet karinesi de hepimizin gayet iyi bildiği gibi hukukun temel ilkelerinden biridir. Lekelenmeme hakkı her insanın, insan onuruna saygı gösteren her bireyin mutlaka uygulaması gerekenlerden biridir. AK Parti olarak 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyerek yola çıkan bir iktidarın mensuplarısınız ve süreç içerisinde de bu masumiyet karinesini, lekelenmeme hakkını en iyi uygulaması gereken ve süreç içerisinde bunun mağduriyetini yaşamış olan bir topluluk olarak ifade ediyordunuz ama gün geldi ki artık siyasi rakiplerinize karşı çok rahatlıkla bu lekelenmeme hakkından, masumiyet karinesinden tutuklamanın bir tedbir olduğunu unuttunuz, geçtiniz, gittiniz."

"Bu tutuklamaların hepsi keyfiyetin, siyasallaşmış yargının fotoğrafını açıkça önümüze koyuyor"

Tutuklamaların artık Türkiye'de bir sindirme aracı haline geldiğine dikkat çeken DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, şöyle konuştu:

"Tutuklama kararları, suçun niteliğine, delil durumuna, kaçma şüphesine değil, siyasi kimliğine, ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğünü kullanma biçimine göre veriliyor. Yargı, yürütmenin gölgesinde taraflı ve bağımlı, demokratik siyaset, toplumsal muhalefet, sendikal mücadele, akademik ifade özgürlüğü, keyfi tutuklamaların, uzun tutukluluk ihtimalinin tehdidiyle baskı altına alınıp susturulmakta. Bu uygulama sadece bireyleri değil, tüm toplumsal hareketleri de bütünlüklü bir şekilde, hedef altına alan bir baskı politikasının parçası; bilinçli, belirli, sistematik. 8 Marttan önce kadınların, 21 Marttan önce Kürtlerin ve gençlerin, her cumartesi günü abluka altına alınan cumartesi insanlarının ve bugün 1 Mayısını kutladığınız işçi ve emekçilerin... Bu tutuklamaların hepsi keyfiyetin, siyasallaşmış yargının fotoğrafını açıkça önümüze koyuyor, bir tesadüf olmadığını gösteriyor."

"Dünyanın hiçbir yerinde hatta İsrail'de bile Netanyahu'yu protesto etmeyi AKP kadar engelleyeni çıkmadı bugüne kadar"

Yeni Yol Partisi'nin soykırım suçu işleyen İsrail'e karşı Türkiye'nin tutumunun ve İsrail'le ticari ve lojistik ilişkilerinin görüşülmesi amacıyla verdiği grup önerisine ilişkin konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de Genel Kurul'da şu açıklamaları yaptı:

"Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tam da bugün hepimizi, tüm dünyayı nasıl uyarıyor: 'Filistin meselesinin çözüm yolu ortadan kalkıyor' diyor. Netanyahu'nun aşırı sağcı hükûmeti kadın, çoluk çocuk demeden 53 bin masumu öldürdüğü için, insani yardımlara dahi izin vermediği için ve tüm bunlar yapılırken dünya Netenyahu'ya 'Dur' diyemediği için 'İki devletli çözüm diye bir yol ortadan kalkmak üzere' diyor. Tüm dünya sınıfta kaldı; böyle söylemek en kolayı. Nutuk atma, hamaset dışında ne yaptınız? Hani İsrail Filistin'i işgal etmenin bedelini ödeyecekti? Bakıyorsunuz, gerçek hiç de öyle değil. İsrail'le ticaret tam gaz, limanlarımız onlar için seferber; çeliğini, yakıtını veriyorsunuz, en yakınlarınız bu ticaretin göbeğinde. Dışişleri Bakanı bölgeden diğer bakanlarla dünyanın yarısını turladı. Peki, turladı da ne oldu? Fiyasko. Kifayetsiz açıklamalar dışında ne var elimizde? İslam Konferansı Örgütü, Türk Devletleri Teşkilatı, hangisinden somut bir yaptırım kararı çıkarabildiniz? Hiçbirinden. Beceriksizliğiniz ve teslimiyetçiliğinizden daha vahimi ise riyakârlığınız, kendiniz bir şey yapmadığınız gibi, vatandaşın yapmasını da engelliyorsunuz.

İstanbul'un göbeğinde İstanbul örgütümüzle on binlerce yurttaşımız 'Filistin'e özgürlük için yürüyelim' dedik; insanlar ulaşamasın diye metroları kapattınız, vatandaşlar akın akın Taksim'e gitti; bu sefer polis diktiniz, yürütmediniz. Dünyanın hiçbir yerinde hatta İsrail'de bile Netanyahu'yu protesto etmeyi AKP kadar engelleyeni çıkmadı bugüne kadar. 'Filistin'e özgürlük' sloganımız için bile 'yasa dışı slogan' dediniz ya, sizin Filistin sevginiz bu kadar ey AKP iktidarı! Ama biz biliyoruz, derdiniz Gazze değil; derdiniz iktidarınız, ballı çıkarlarınızı korumak. Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan yürüsün ama CHP yürümesin, on binler, yüz binler yürümesin; bu kadar samimiyetsiz, bu kadar ikiyüzlüsünüz."