CHP'li Hüseyin Yıldız: ''Egemenliği saraya teslim etmeyeceğiz, bu iktidarın gitme zamanı geldi de geçiyor''

(ANKARA) - CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, “Türkiye’de yargının bağımsızlığını tamamen kaybettiğini, hukukun siyasi bir silaha dönüştürüldüğünü ve iktidarın baskıcı politikalarıyla adaleti ortadan kaldırdığını” belirterek, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ancak son dönemde egemenlik, kayıtsız şartsız tek adamın elinde toplanmıştır” dedi.

CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, yaptığı yazılı açıklamada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yıldız, "Türkiye’de artık yasama, yürütme ve yargı tek bir kişinin elindedir. Meclis, yargı ve kurumlar Saray’ın baskısı altındadır. Milletin iradesi hiçe sayılmaktadır" dedi.

Son dönemde Anayasa Mahkemesinin verdiği hak ihlali kararlarının alt mahkemeler tarafından tanınmadığını hatırlatan CHP’li Yıldız, “Anayasa Mahkemesi, hukuk devletinin en üst güvencelerinden biridir. Ancak mahkemelerin AYM kararlarını uygulamaması, ‘Biz anayasayı tanımıyoruz’ demekle eşdeğerdir. Bu, doğrudan hukukun ve devlet düzeninin çöküşü anlamına gelir'' ifadelerini kullandı.

''Gezi’den bu yana cadı avı devam ediyor''

Gezi davası kapsamında Çiğdem Mater ve Can Atalay başta olmak üzere birçok kişinin hukuksuz şekilde cezalandırıldığını belirten Yıldız, şunları kaydetti:

''Can Atalay, halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekili olmasına rağmen serbest bırakılmadı. Çiğdem Mater’in, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili çekmediği bir film yüzünden cezaevine atılması, hukukun nasıl bir intikam aracına dönüştüğünü gösteriyor. İktidar, halkın iradesini yok sayıyor, milletin seçtiği isimleri cezalandırıyor. Egemenlik artık millette değil, Saray’da toplanmış durumda. Yıllardır süren bu cadı avı, muhalefeti susturma çabasının en somut göstergesidir.''

''Selahattin Demirtaş, siyasi rehine olarak tutuluyor''

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın hukuksuz şekilde yıllardır cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Yıldız, bu durumun yargının tamamen siyasallaştığını gösterdiğini belirtti. Yıldız, “Demirtaş hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği tahliye kararı uygulanmıyor. Seçilmiş bir siyasetçi, sadece iktidarın hoşuna gitmeyen fikirler beyan ettiği için cezaevinde tutuluyor. Halkın iradesi, tek bir kişinin keyfi kararlarıyla yok ediliyor. Saray ne derse o oluyor, mahkemeler de bunu uyguluyor. Egemenlik artık tek bir kişinin elinde" değerlendirmesini yaptı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasını da değerlendiren Yıldız, bunun "siyasi rakipleri etkisiz hâle getirme" planının bir parçası olduğunu vurguladı. Yıldız, ''Siyasi partilerin liderleri, sadece görüşlerini açıkladıkları için yargılanıyorsa, o ülkede artık hukuk devleti yoktur. Egemenlik tek adamın eline bırakılmış, muhalefet susturulmaya çalışılıyor. Ama biz buradayız, boyun eğmeyeceğiz'' dedi.

''Gözaltılar, iktidarın basına ve özgür düşünceye tahammülsüzlüğüdür”

Gazeteciler Seda Selek, Barış Pehlivan ve Serhan Asker’in gözaltına alınmasına da tepki gösteren CHP’li Yıldız, basına yönelik baskının giderek arttığını belirterek, şöyle devam etti:

“Gazetecilerin tutuklanması, gözaltına alınması ve susturulmaya çalışılması, Türkiye’de ifade özgürlüğünün tamamen yok edildiğini gösteriyor. Barış Pehlivan, daha önce de defalarca hedef alındı. Seda Selek ve Serhan Asker’in de aynı baskıya maruz kalması, iktidarın basına tahammül edemediğini kanıtlıyor. Ama unutulmamalıdır ki gazeteciler susturulamaz, gerçekler gizlenemez. Bu isimler, ifadeye çağrılsalar elbette gidip ifadelerini verirlerdi. Ancak hukukun tamamen keyfî bir şekilde işlediği bir düzende, insanlar oldukları yerden gözaltına alınarak itibarsızlaştırılmaya ve korkutulmaya çalışılıyor. Egemenliğin milletin elinden alındığı, adaletin tek kişinin kararlarına bırakıldığı bir düzeni kabul etmeyeceğiz.”

''Bu sistem sürdürülemez, Türkiye yeniden parlamenter demokrasiye dönmelidir''

Türkiye’nin mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bir hukuk devleti olmaktan çıktığını ifade eden Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:

''Türkiye’de artık yasama, yürütme ve yargı tek bir kişinin elindedir. Meclis, yargı ve kurumlar Saray’ın baskısı altındadır. Milletin iradesi hiçe sayılmaktadır. Bu sistem sürdürülemez. Ülkemizin yeniden hukukun üstünlüğünü esas alan, demokratik bir yapıya kavuşabilmesi için Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçilmelidir. Yargı bağımsız olmalı, Meclis iradesi tekrar güçlenmeli ve halkın temsilcileri özgürce siyaset yapabilmelidir. Hukukun yok edildiği, keyfi tutuklamaların sıradanlaştığı, AYM kararlarının bile uygulanmadığı bir ülkede adaletten söz edilemez. Egemenlik artık millette değil, Saray’da. Bu iktidar, hukuku kendi çıkarları için yok sayarak halkın özgürlüğünü tehdit eden bir rejime dönüşmüştür. Gazetecilerin, siyasetçilerin, akademisyenlerin ve hatta sıradan yurttaşların bile susturulmaya çalışıldığı bir ülkede artık demokrasi yok hükmündedir. Ama biz buradayız ve asla boyun eğmeyeceğiz. Türkiye’yi bu hukuksuz düzenden kurtaracak, yeniden demokrasi ve adaleti hâkim kılacağız. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! Egemenliği Saray’a teslim etmeyeceğiz. Bu iktidarın gitme zamanı geldi de geçiyor.''