CHP Niğde Milletvekili Gürer'den hükümete: "Üreticiden çıkan ürünün kat kat fiyatlarla satışına yol açan süreci kaldıracak uygulamalar geliştirin"

(TBMM)- CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer hükümete, "Üreticiden, çiftçiden çıkan ürünün kat kat fiyatlarla satışına yol açan süreci ortadan kaldıracak uygulamalar geliştirin. Hem ithalatçı hem aracı sistemine dayalı tüccara piyasayı bırakmışsınız. Üretici ürettiğinden kazanmıyor, tüketici pahalı ürün alıyor, ‘fahiş fiyat’ diye şikayetçi oluyorsunuz" diye seslendi.

Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, zirai don felaketinden etkilenen çiftçilerin zararlarının karşılanması gerektiğini belirtti. Zirai don sebebiyle çiftçilerin önemli ölçüde mağduriyet yaşadığını söyleyen Gürer, şunları söyledi:

"Bu yılın başında Çukurova’da meydana gelen donla narenciye ve erkenci ürünlerde yaşanan kayıp bu sefer de elma, kiraz, kayısı, şeftali, üzüm, fındık, armut, ceviz, erik, dut, badem gibi bahçe ağaçlarında oluşan hasarla daha da yaygınlaştı. Tarla bitkilerinde ve bahçe bitkilerinde büyük sorun var. Bunların ortadan kaldırılmasını ve gelecek yılın üretiminin de bu yıldan planlanmasının sağlanması için farklı önerileri Meclis Başkanlığı’na kanun teklifi olarak sundum. Bunların başında çiftçilerin tamamının borçlarının 2027'ye kadar ötelenmesi, faizlerin silinmesi, TARSİM sigortası olsun olmasın tüm çiftçilerin zararlarının bir an önce tespit edilerek karşılanması ve karşılanacak zararların dışında da TARSİM’de çiftçiye verilecek prim desteğinin 66’dan 75’e çıkarılması için de kanun teklifimizi Meclis Başkanlığı’na sunduk."

Gürer, börtü böceğin yaşadığı, bitkilerin yetiştiği bazı alanların "orman vasfını yitirdi" denilerek imara açıldığını, çarpık kentleşmeye yol açacak her türlü düzenlemeye yol verildiğini, kent çevrelerindeki tarım alanlarının yağmalanmasına göz yumulduğunu, köylerden göçün artırıldığını, 6 bine yakın okulun kapanmasına yol açıldığını anlattı.

"Maden talanının her bölgede yaygınlaşmasına, orman yağmasının önünün açılmasına" neden olunduğunu belirten Gürer, "Bu bağlamda Kaz Dağları somut bir örnektir. Bunun yanı sıra Gezi’de ağaçlara sahip çıkanları, çevrecileri hapishaneye attınız. Doğayı koruyanları suçlu ilan ettiniz. Bunun yanı sıra 21 üründe arz açığımızın oluşmasını seyrettiniz. Meraların yağmalanmasına sebep oldunuz. Bu ülkede hayvancılığı ithalata tabii kıldınız." dedi.

"Kızılderililerin dönemindeki beyaz adam zihniyeti bugün ülkemizde AK Parti zihniyeti olarak işlem görüyor"

Gürer, Aralık 2024’te çiftçilerin 868 milyar 299 milyon olan kredi borcunun 935 milyar 936 milyon liraya çıktığını aktararak, "Borcu olmayan çiftçi yok. Tarım arazileri azaldı. Merayla ilgili son veri 2001 yılına ait, 14 milyon hektara gerilemiş mera alanları. 1940’larda 44 milyon hektardı. Mera hayvancılığı bitti, hayvancılık 12 ay yalnızca ahırda yemle yapılır hale düşürüldü. 50 kiloluk süt yemi 700 lira" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Gübrenin, yemin ithal geldiğini, üreticinin girdi maliyetlerinin artışıyla ortaya çıkan sorunlardan mağdur olduğunu anlatmıyorlar mı size?" diye seslenen Gürer, 2007-2025 arasında çiftçiye 493 milyar lira destek verildiğini, 2006'da çıkan Tarım Kanunu'nda göre ise milli gelirin yüzde 1’inin çiftçiye verilmesinin taahhüt edildiğini anlattı.

Gürer, hükümete şöyle seslendi:

"2007-2025 arasında Tarım Kanunu’na göre verilmesi gereken destek 1 trilyon 374 bin liraydı, siz 493 milyar lira verdiniz. Bu dönemde tarlaya, traktöre icrayı kim getiriyor? Sizin yönetiminizdeki ve size bağlı olan yönetim anlayışı getiriyor. Kızılderililerin dönemindeki beyaz adamın zihniyeti bugün bizim ülkemizde AK Parti zihniyeti olarak işlem görüyor.

Aracılık sistemini daraltın. Üreticiden, çiftçiden çıkan ürünün kat kat fiyatlarla satışına yol açan süreci ortadan kaldıracak uygulamalar geliştirin. Hem ithalatçı hem aracı sistemine dayalı tüccara piyasayı bırakmışsınız. Üretici ürettiğinden kazanmıyor, tüketici pahalı ürün alıyor, ‘fahiş fiyat’ diye şikayetçi oluyorsunuz. Bu sorunu çözmesi gereken anlayış sizsiniz, çözmüyorsunuz. Burada vatandaş mı, çiftçi mi suçlu? Doğrudan sorumluluğu olan siyasi iktidar, bu bağlamda yapması gerekenleri yapmıyor."