"Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu'na Özgürlük Mitingi"... Özgür Özel: ''Yüzde 70 izleyici benden olacak ama saraydan gelen telefonla titreyeceksin, hadi oradan''

"Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu'na Özgürlük Mitingi"... Özgür Özel: ''Yüzde 70 izleyici benden olacak ama saraydan gelen telefonla titreyeceksin, hadi oradan''

(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, boykot kararlarıyla ilgili ''Bugün sabah erkenden arayarak şunu söylüyorlar: 'Mitingi vermeye korkuyoruz. İletişim Başkanlığı’ndan telefonlar alıyoruz. RTÜK’le tehdit ediliyoruz'. Şimdi yeni boykot listesine geliyorum ama mevcut durumu şöyle bir hatırlatayım. Bizim vergilerimizle bize ihanet eden TRT’yi bir daha asla ve asla açmıyoruz. CNN Türk, TGRT, A Haber, Beyaz TV, Demirören ve Turkuaz’ın medyalarını asla ve asla açmıyoruz. Buradan bir sözüm de reklam vereceklere. Bakın bu meydan şöyle bir karar veriyor. Eğer biz TRT’de, CNN’de, TGRT’de, A Haber’de, Beyaz TV’de, Türkiye’de, Sabah gazetesinde, Akşam’da, Yeni Şafak’ta reklamınızı görürsek o ürünü almayacağız. Reklam veren, hesabını kitabını bu meydana göre yap. Bizden para kazanmak isteyen bunlara para kazandırmayacak. Yaklaşımımız asla ideolojik değildir. Bu kanallardan hangisi bu meydanı görürse eyvallah'' dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'nin Maltepe'de düzenlediği "Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu'na Özgürlük Mitingi"nde yüzbinlerce vatandaşa hitap etti. Özel’in konuşması şöyle:

''Erdoğan bir yandan suçüstü yakalanmıştır ve bu ülkenin gençleri korkuya boyun eğmeyeceklerini, baskıya diz çökmeyeceklerine, susmayacaklarını hepimize ve bütün Türkiye’ye göstermiştir. Üniversiteleri, sokakları, sosyal medyayı hatta tüm hayatımızı baskılayacaklarını sananlar biraz önce söyledim İstanbul Üniversitesi’nin öncü gücüne, ODTÜ’nün devrimci kimliğine, Yıldız Tekniğe, İTÜ’ye, Boğaziçi’ne Türkiye’deki üniversite gençliğine yenilmişlerdir. Bu sesi duyması gereken, duymak yerine hırsla, kinle çocuklarımıza saldırmayı tercih etti. Polisimizi, evlatlarımızın üzerine yolladı. Kanunsuz emirler verdi ve uygulattı. Çocukların yanında durmak için meydanlara koşan anneleri, babaları, nineleri, dedeleri bile marjinal diye tanımlattı. Yüzlerce çocuğumuz, binlerce evladımız gözaltına aldılar. Yüzlercesini tutukladılar. Bir tek amaçları vardı sindirelim, korkutalım, bir daha dışarı çıkmasınlar.

''Diktatöre karşı baş kaldırdığı için hücrelerinde ayrı ayrı yatan bütün yiğitlere, aslanlara selam olsun''

Türkiye’nin görülmüş en büyük cadı avından sonra ilk kez yapılan çağrıda Maltepe Meydanı’nda, 2.2 milyon kişiyi görüyor musun Erdoğan? Erdoğan gençleri sindirecektin. burada kimse görüyor musun? Üniversiteyi susturacaktın susan üniversite görüyor musun? Bizleri eve kapatacaktın evde oturan kimse görüyor musun? Uuzaktan yakından kimse Ekrem Başkan’a sahip çıkmayacaktı. (Ekrem İmamoğlu’nun posterini işaret ederek) Karşımdaki yiğidime bir bak, aslanıma bir bak. Arkasında 15 milyon oyla dimdik karşında. Görüyor musun? Ekrem Başkan Silivri’de dedi ki, 'Koroyu dinledim. Dünyanın en büyük korosuyla cezaevinde geçirdiğim ilk gece birlikte şarkı söyledim. Teşekkür ederim'. O teşekkürü Saraçhane’ye iletirken, ki buradan o gece dünyanın en büyük korosuyla Ekrem Başkan’a seslenen milyonlara şükranlarımızı sunuyoruz. Ama ben dedim ki bekle daha büyüğünü getireceğim. Dünyanın en büyük korosu hazır mıyız? O zaman burada Ekrem Başkan’a ve bu diktatöre karşı baş kaldırdığı için hücrelerinde ayrı ayrı yatan bütün yiğitlere, aslanlara selam olsun. Ekrem Başkan’a selam olsun.

''Türkiye Cumhuriyeti devletinde verilmiş hangi kağıdın garantisi var?''

Bu gece, bu akşam Silivri’de yan yana cezaevlerinde yatacak olan ‘Her şey çok güzel olacak’ diyen 21 yaşındaki Berkay ile onun istediği gibi bir Türkiye olsun diye çalışan Ekrem İmamoğlu'nun aynı hapse atan saray rejimi çökmüştür. Başaramadınız, başaramayacaksınız. Bunların akıl almaz bir demokrasi anlayışlı var. Kaybettikleri seçim için kötü seçim, kazandıkları seçimi ve bunları destekleyenler iyi, bunları desteklemeyenler, karşı çıkanlar kötü. İşine gelince yerli ve milli, gelmeyince marjinal örgüt. Size marjinal diyorlar ya al bak Erdoğan bu meydana, al sana marjinal örgüt, al sana marjinal milyonlar. Kazanamadıkları belediyelere, barolara el koyuyorlar. Şirketlere, diplomalara el koyuyorlar. Alamadıkları mazbataya el koyuyorlar. Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinde verilmiş hangi kağıdın garantisi var? Sonra diyorlar ki ekonomiye kötü etki edebilir. Eder tabi. Sen 31 yıl önce verdiğin diplomayı iptal edersen, şirketlerin yıllarca çalışılıp alın teri ile kazanılmış mal varlıklarına el koyarsan bu ülkede artık hangi kağıdın garantisi var ki Hazine bonosunun olsun. Devletin söylediği sözün değeri olsun. Ekonomiyi çökerten de krizi çıkartan da Ekrem Başkan’la yarışmaktan korktuğu için yaptığı yargı operasyonlarının maliyetine milleti katlandırmaya zorlayan kişinin ta kendisidir. Üç günde tam 25 milyar dolar hep birlikte kaybettik. Bu 25 milyar dolarlık maliyeti kendi üstüne almıyor sizin üstünüze yıkıyor. Benzine, mazota zam yaparak başladı bile. Mehmet Şimşek dünyada demokrat görünüyor ya o da bu darbenin bir parçasıdır. Mehmet Şimşek MASAK’a hazırlattığı darbe raporuyla bu darbenin ortağı, o cuntanın bir parçası olmuştur. Dünyadaki bütün ekonomi çevrelere Mehmet Şimşek’in bir demokrat, ülkeyi akılcı politikalarla yöneten bir iktisatçı değil bir otokratın emrindeki silahşör, bir otokratın tetikçisi olduğunu görmüştür. Mehmet Şimşek diye birinin ne itibarı vardır, ne de bundan sonra ülkeye katabileceği bir şey vardır.

''Hatırla Erdoğan, 15 Temmuz’da FETÖ’cüler sana darbe yaptığında o darbeye bütün demokratlar direnmiştik''

Şimdi çıkmış utanmadan, sıkılmadan, ‘Özgür Özel Türkiye’yi dünyaya şikayet ediyor’ diyor. Birincisi şunu söyleyeyim. Eğer bir ülkede demokrasi tehdit altındaysa, sandık gidiyorsa, seçimle gelen seçimle gitmiyorsa, o ülkede darbe oluyorsa dünya bununla ilgilenir. Hatırla Erdoğan, 15 Temmuz’da beslediğin, büyüttüğün, ne istediyse verdiğin, etle tırnak olduğun FETÖ’cüler sana darbe yaptığında o darbeye bütün demokratlar direnmiştik. Ertesi gün geldin muhalefetten destek istedin. Bu darbeyi bütün dünyaya birlikte anlatalım dedin. O darbeyi bütün dünyaya nasıl anlattıysam bu darbeyi de bütün dünyaya öyle anlatacağım. Ayrıca insanda birazcık utanma, birazcık hafıza olur. Başörtüsü meselesinde üniversiteye gitmek için başını örten kardeşlerimize antidemokratik işler yapıldığında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne giden sizdiniz. O zaman kim kimse sizi Türkiye’yi yurt dışına şikayet ediyor demiyordu. Ardından parti kapatma davalarında heyetler oluşturup, kapı kapı Avrupa’yı gezen, dünyayı gezen Türkiye’yi bu anlamda şikayet eden yine sizdiniz. Geçmişin mağdurları şimdi olmuş zalim. Geçmişin mağduru zalim olduysa o gün de, bugün de demokrasiyi savunanlar dünyanın bütün demokratlarıyla konuşacaklar ve dayanışacaklar. Eskide kaldı onlar korkmuyoruz, sinmiyoruz, senin algına teslim olmuyoruz.

''Bu kanallardan hangisi bu meydanı görürse eyvallah''

Diyor ki bunun sözcüsü de kendisi de ‘Siz basını tehdit edemezsiniz’. Demişim ya ‘Saraçhane’yi görmeyeni biz de görmeyeceğiz. Saraçhane’yi görenin başımızın üstünde tutacağız. Görmeyeni yerin dibine batırcağız’. Diyor ki beyefendi, 'Efendim basın demokrasilerde boykot edilmezmiş'. Yıl 2008, 2009. Doğan medya grubunu boykota daveti bizzat başbakan sıfatıyla eline aldığı her mikrofonda, tüm imkanlarla boykota bunlar davet ediyordu. Şimdi bugüne kadar sabrettik. Dediler ki, ‘Konuşuyoruz, görüşüyoruz. Ekranın ortasına sizi koyuyoruz. Etrafında kendimiz konuşuyoruz’. Bugün sabah erkenden arayarak şunu söylüyorlar: 'Mitingi vermeye korkuyoruz. İletişim Başkanlığı’ndan telefonlar alıyoruz. RTÜK’le tehdit ediliyoruz’. Şunu bileceğiz şimdi yeni boykot listesine geliyorum ama mevcut durumu şöyle bir hatırlatayım.

Bizim vergilerimizle bize ihanet eden TRT’yi bir daha asla ve asla açmıyoruz. CNN Türk, TGRT, A Haber, Beyaz TV, Demirören ve Turkuaz’ın medyalarını asla ve asla açmıyoruz. Buradan bir sözüm de reklam vereceklere. Bakın bu meydan şöyle bir karar veriyor. Eğer biz TRT’de, CNN’de, TGRT’de, A Haber’de, Beyaz TV’de, Türkiye’de, Sabah gazetesinde, Akşam’da, Yeni Şafak’ta reklamınızı görürsek o ürünü almayacağız. Reklam veren, hesabını kitabını bu meydana göre yap. Bizden para kazanmak isteyen bunlara para kazandırmayacak. Yaklaşımımız asla ideolojik değildir. Bu kanallardan hangisi bu meydanı görürse eyvallah. Bakın şimdi bugüne kadar yapma dediler, bekle dediler. Hani bakayım nerede o NTV? Hani nerede o göreyim onu. Ne yayın yayınlıyor? Hava durumu veriyor. Saat 14.56. Saat 15.00’da bunun firmalarını ilan edeceğim. Bu meydanı görmeyene gücünü göstereceğim. Reklamı bana izlettirceksin, parayı benden kazanacaksın. Yüzde 70 izleyici benden olacak ama saraydan gelen telefonla titreyeceksin. Hadi oradan. Gençler şunu hatırlayalım. Biz medyayla bağlantılı olmayan boykot olarak bir tek anaların yanan yüreği için, hepimizin yanan yüreği için, istifa etmediği için Turizm Bakanı’nın şirketi ETS tura boykot yapıyoruz. İhlas Ev Aletleri geçen gün otobüsün üzerindeki masum kardeşimizi DHKP-C’li gösteren Türkiye gazetesi var ya ona kızdınız mı? O zaman İhlas Ev Aletleri’nden ve İhlas Pazarlama’dan çıkarın hırsınızı. Gençler D&R’a gidiyor musunuz? O D&R var ya bütün yalanları atanların, iftiracıların, bu meydana düşmanlık yapanların firmasıdır. Ona gücünüzü gösterecek misiniz? Bir de koca bir yalan var. Habertürk yayına geçmiş alkışlayalım. Habertürk, boykotu gördü, boykotun ucundan döndü.

Bu Demirören'i çıkmayan Milli Piyangosu’ndan, Sayısal Lotosu’ndan, misli.com'dan, iddia.com'dan, Demirören'den uzak duruyoruz. Burada koca bir yalan var. Güya biz elektrikli otomobil TOGG'a boykot yapıyormuşuz. Yerli ve milli değilmişiz. TOGG'a boykot da yapmıyorum. TOGG'u destekliyorum. Bizim bu ülkenin değerleriyle değil bu ülkenin hırsızlarıyla sorunumuz var. Bu firmalar içerisinde Espresso Lab diye bir firma var. Gençler bunların aslında bir yayınla bağları yok ama gençlerin bu firmayla bir sorunu var. Öğrendiğimi söyleyeyim. Başta vakıf üniversitelerinde, bütün üniversitelerde küçük küçük kafeleri ele geçirip, yerine zincir kurup, çok pahalıdan kahve satarlarmış. Gençler Saraçhane'de bu isyanı aşağıdan yukarıya duyurdular. Boykot deyince hep beraber bu firmanın adını bağırdılar. Bunun televizyonu olduğundan değil ama bağlantılarından, imtiyazla bütün yeri ele geçirdiğinden. Dün bize ulaşmaya çalıştılar. Dedikleri şu, 'Görüşelim, ne yapmamız gerekiyorsa anlaşalım'. Onlara cevabımız şu: 'Eğer üniversite kampüslerindeki gençlerin gönlünü yaparsa, oradan çekilirse, Espresso Lab'ları öğrencilere kantin olarak verirse, öğrenciler biz bunları afettik Özgür abi derse o zaman gelirsin yanıma' dedim.

''Bu meydanı görmeyenler, Maltepe'yi görmeyen satışın dibini görecek''

Vakit doldu. HaberTürk ve NTV yayında yoktu. Şimdi NTV inat ediyor. Dünya tarihinde bir ilk. Canlı yayında meydanı görmeyene gücümüzü göstermek için buradayız. Bu akşamdan itibaren bu NTV düzelip de boykot listemizden çıkana kadar NTV'yi izlemiyoruz. NTV'de reklam verenlerin ürünlerini almıyoruz. Doğuş Grubu, NTV'nin yanında, Star TV, Kral FM, çokça gidilen restoranları var. Günaydın Restoran'a gidilmiyor. NusrEt'in kapısından geçilmiyor. Ayrıca bunlar araba satıyorlar. Tabii ki Wolksvagen Almanya'da sendikanın güçlü olduğu bir firma ama bundan sonra halk arabası Wolksvagen'e biniliyor, Audi alınıyor. Bu NTV'de bu bayilik durdukça, NTV'de bize böyle davrandıkça bundan sonra arabaları almayacağız. Doğuş Grubu bu saraydan korktukça, bu meydanı görmedikçe yerin dibine gömülecektir. Gezi olaylarında da iki gün penguen yayınlayıp, üçüncü gün nedamet getirmişlerdi. O yüzden çabuk affedeceğimizi sanmasınlar bu meydanı görmeyenler, Maltepe'yi görmeyen satışın dibini görecek.''

SÜRECEK