Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bolu’daki yangında sorumluluğu olan kimsenin gözünün yaşına bakmayak, tek tek hesap sorulmasını temin edeceğiz
(ANTALYA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 8. Antalya Olağan İl Kongresi’nde; Bolu Kartalkaya’daki otel yangını faciasına ilişkin, “Sorumluluğu olan kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, kimin eksiği, hatası, ihmali veya kusuru varsa hepsinden tek tek hesap sorulmasını temin edeceğiz” dedi. Erdoğan ayrıca, “Sayın Özel oturduğu koltuğun hakkını hâlâ veremedi. Bay Kemal’in gösterdiği sarı kart sayın Özel’in ayarını bozdu, dengesini sarstı, oyundan giderek düşmeye başladı. Böyle giderse yakında ikinci sarı kartı da görecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Antalya Spor Salonu’nda yapılan Antalya 8. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Erdoğan özetle şöyle konuştu:
“Antalya’da son mahalli seçimlerde arzu ettiğimiz neticeleri alamadığımızın farkındayız. Siyaset uzun soluklu bir mücadelenin adıdır. Bir felsefeci, ‘Hiç yenilmemiş insan hiç savaşmamış olandır’ diyor. Bir şairimiz de ‘Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır’ mısralarıyla mücadelenin kesintisizliğini ifade ediyor. Dolayısıyla geçen seçim dünde kaldı. Artık bize düşen bugün için yeni sözler söylemek, gelecekteki zaferlerimiz için şimdiden hazırlanmaktadır. Aksini düşünerek yeise kapılan her kim varsa en başta Gazi’nin ‘Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır’ sözündeki manayı anlamamış demektir.
“Önümüzde 3 yıllık bir zaman dilimi var”
Sizlerden bu kongremizle birlikte 2028 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Seçimleri ile 2029 Mahalli İdareler Seçimleri için vakit kaybetmeksizin çalışmaya başlamanızı istiyorum. Zaman su gibi akıp gidiyor. Önümüzde 3 yıllık bir zaman dilimi var. Bu süreyi en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım. Her zaman söylüyorum, bizim boşa geçirecek vaktimiz yok. Bizim muhalefet gibi sanal tartışmalara, kayıkçı kavgalarına ayıracak tek bir anımız bile yok. Biz onların sadece kendi çıkarlarını, kendi ceplerini ve siyasi kariyerlerini düşünen gündemlerine takılıp kalamayız. Bizim laf ve polemik yerine iş ve hizmet üretmemiz gerekiyor. Nitekim biz de bunu yapıyoruz.
“Mevzuatla ilgili bir problem varsa Meclisimizin desteğiyle çözüme kavuşturacağız”
78 canımızı yitirdiğimiz Bolu Kartalkaya’daki facia gibi hepimizi derinden yaralayan trajedilerin bir daha yaşanmaması adına gereken her türlü adımın atılmasını sağlayacağız. Mevzuatla ilgili bir problem varsa Gazi Meclisimizin de desteğiyle çözüme kavuşturacağız. Uygulama ile ilgili bir eksiklik varsa merkezi idare, yerel yönetim demeden tüm tedbirleri alarak mutlaka gidereceğiz. Milyonlarca insanımızın rızık kapısı olan Antalya gibi şehirlerimizin en büyük gelir kaynağı olan Türk ekonomisinin bacasız sanayisi olan turizm sektörünün başarısı için ortak akılla sorunlarımıza çözüm arayacağız. Gözünü tamamen para hırsı bürümüş, kendi kazancından başka hiçbir şey düşünmeyen tamahkarların, açgözlü fırsatçıların vatandaşlarımızın ve misafirlerimizin hayatını tehlikeye atmasına asla müsaade edemeyiz. Elbette devlet, bu konuda mesuliyetlerini yerine getirmekte mükelleftir. Fakat turizm sektörünün de üzerine düşenleri layıkıyla yapması şarttır. Resmi kurumlarımızla birlikte turizmcilerimiz de bu konuda daha fazla öne çıkmalı, sorumluluk almalı, kendi içlerindeki çürük elmaları temizlemelidir.
Bolu’daki facianın son olmasını temin etmek hepimizin görevidir. Hepimizin boynunun borcudur. Bir kez daha, yangın faciasında vefat eden 78 kardeşimize yüce Allah’tan rahmet, tedavileri süren 3 kardeşimize acil şifalar diliyorum. Kederli ailelerimizin her birini Rabbimden sabır niyaz ediyor, taziyelerimi sunuyoruz.
“Hayat pahalılığının üstesinden gelmek için kararlı bir ekonomi programı uyguluyoruz”
Bir yanda Bolu’daki otel yangını gibi felaketlerin acılarıyla yüreklerimiz yanarken yürütülen çalışmaları tüm safhalarıyla yakından takip ediyoruz. Her fırsatta altını çizdiğimiz gibi, bu olayda sorumluluğu olan kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, kimin eksiği, hatası, ihmali veya kusuru varsa hepsinden tek tek hesap sorulmasını temin edeceğiz. Diğer yandan güvenliğimiz bakımından hayati öneme sahip güneyimizdeki gelişmeleri izliyoruz ve kendi hamlelerimizi planlıyoruz. Sınırlarımız boyunca kurmak istediğimiz güvenlik hattını tamamlayana ve tüm terör örgütlerinin başını ezene kadar durmayacağız. Bir diğer yandan, milletimizin canını yakan hayat pahalılığının üstesinden gelmek için kararlı bir ekonomi programı uyguluyoruz. Enflasyon düştükçe bilhassa sabit gelirlilerimizin refah seviyesini yükseltecek adımları atmak için daha etkili iklim ve imkana sahip olacağız.
Bunlarla beraber bir de kifayetsiz muhterislerin hiçbir edep ve ahlak sınırı tanımayan hezeyanlarıyla uğraşmak mecburiyetinde kalıyoruz. Her türlü hırsızlığın, yolsuzluğun, arsızlığın, taciz olayının üstünü örtmeye kalkan pişkin bir zihniyetle karşı karşıyayız. Hatta sırf iktidara karşı olmak üzere ülkenin ve milletin ne kadar düşmanı varsa hepsiyle asimetrik ilişkiler geliştiren, Türkiye’ye tamamen yabancılaşmış bir kafa yapısıyla muhatabız. Ülkemizde ve bölgemizde yaşanan hiçbir hadiseye Türkiye merkezli bakmıyorlar, daha doğrusu bakmak istemiyorlar.
“Müflis tüccar misali eski defterleri karıştırmayı bırak”
CHP Genel Başkanı’nın kırdığı potların, yaptığı gafların çetelesini tutmaya artık gençlerimizin bile sabrı kalmadı. Koltuğunu kaybedeceğini anladıkça etekleri tutuşmaya başladı. Öyle ki, ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Uzatılan her mikrofona bir şeyler söylüyor, üst perdeden kendince ahkam kesiyor. Ama ertesi gün bakıyorsunuz, ‘Ben öyle demek istemedim’ diyerek kendini düzeltiyor, sözlerini tekzip ediyor, kendi kendini yalanlıyor. Şimdi de çıkmış, Amerikan filosuna secde etmekten bahsediyor. Sayın Özel’e sadece şunu hatırlatıyorum, müflis tüccar misali eski defterleri karıştırmayı bırak. Emperyalizme kimin kulluk ettiğini görmek istiyorsan sen git 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde kapı kapı dolaşan eski Genel Başkanı’na bak. Seçim kazanmak uğruna FETÖ’sünden Kandil’ine, Avrupa’sından Amerika’sına karşında el pençe divan durmadığınız hiçbir odak kalmadı. Ekonominin başına sömürge valisi gibi yabancıları getirmekten bahseden de yine sizdiniz, sizin partiniz. Siz IMF kapılarında el açarken, IMF’ye olan 23,5 milyar dolarlık borcu kapatarak ülkemize ekonomik bağımsızlığını kazandıran biz olduk. Şunu da hafızana kazırsan çok iyi edersin; biz yarım asır boyunca emperyalizme ve uşaklarına yürüttüğümüz mücadelenin bir günlük sadakasını versek, mevcut CHP yönetiminin yedi sülalesine yeter.
“Böyle giderse yakında ikinci sarı kartı da görecek”
Sayın Özel'i muhatap alsak bize yazık, muhatap almasak bu sefer millete yazık. Ne yazık ki Sayın Özel oturduğu koltuğun hakkını hâlâ veremedi. Bay Kemal’in gösterdiği sarı kart sayın Özel’in ayarını bozdu, dengesini sarstı, oyundan giderek düşmeye başladı. Böyle giderse yakında ikinci sarı kartı da görecek. Daha yüzüne gülüp, yanında durup sırtından hançerleyen diğerlerini burada saymıyorum. Nereden bakarsan acınacak bir durum içinde, açık söyleyeyim, bunlara cevap vermek, bunların yüzlerindeki maskeyi düşürmek için vakit harcamak dahi söz israfıdır. CHP’nin içindeki kavga, ayak oyunu, rekabet zaten bu partiyi içten içe çökertiyor. Artık iyice ayyuka çıkan bu koltuk kavgasını ‘CHP’nin kendi meselesidir’ diyerek zaten nazarı dikkate almıyoruz. Ama bu çamur ülkenin ve milletin bekasını ilgilendiren özellikle bu konulara sıçramaya başladığında artık bizim susma hakkımız kalmıyor.
Biz bu tür tartışmaların tarafı olmaktan hicap duyuyoruz. Milletimize karşı sorumluluklarımızın bir gereği olarak bu söz düellosuna girmek mecburiyetinde kalmasak inanın hepsini de yok sayacak bu vakti ve enerjiyi daha hayırlı işlere teksif edeceğiz.”