Cumhurbaşkanı Erdoğan: "CHP Genel Başkanı’nın çağırdığı sokak, çıkmaz sokaktır"

(İSTANBUL) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul’daki bir yolsuzluk operasyonu bahane edilerek sokaklarımızın karıştırılmak istendiğine şahit oluyoruz. Bu milletin ezeli ve ebedi kardeşliğinin zedelenmesine bugüne kadar rıza göstermedik, bundan sonra da göstermeyeceğiz. CHP Genel Başkanı’nın çağırdığı sokak, çıkmaz sokaktır. Hırsızlığı, soygunu, hukuksuzluğu, sahtekarlığı savunmak için mahkeme salonları yerine sokağı işaret etmesi vahim bir sorumsuzluktur. Türkiye, sokakta bulunmuş bir ülke değildir, sokak terörüne de teslim edilmeyecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'ndeki Nevruz kutlamalarına katıldı. Nevruz ateşini yakan Erdoğan, ateşin üstünden atladı. Kongre merkezinin önündeki seromoniden sonra salonda konuklara hitap eden Erdoğan, 21 Mart'ın Nevruz Bayramı olarak kutlanması için Meclis'e teklif vereceğini söyledi.
"Terörsüz Türkiye" süreci ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından ülke genelinde başlayan eylemlere ilişkin de konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Burada bir kamuoyu yoklaması yapsak ve 21 Mart’ı biz de baharın ve kardeşliğin bayramı olarak ilan etmeye var mısınız? Teklifi Cumhurbaşkanı olarak ben de parlamentoya sunmaya varım. Cumhur İttifakı burada, hep birlikte bu adımı atalım inşallah. Nevruz’a inanlar eğilmez. Biz dik duracağız, dikleşmeyeceğiz.
Coğrafyamızın farklı yerlerinde devam eden çatışma, zulüm ve katliamlar Ramazan’ın gönüllerimizi yumuşatan atmosferine gölge düşürüyor. Bilhassa Gazze’de tekrar başlayan İsrail saldırılarında şehit düşen kadınlar, çocuklar, siviller ve masumlar hepimizin yüreğini dağlıyor. Türkiye olarak bugüne kadar içinden geçtikleri bu zor günlerde de tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Ramazan bayramı öncesinde kardeşlerimize destek olmak amacıyla insani yardımlarımızı artırdık. Ateşkesin yeniden tesisi, zulmün son bulması, soykırım şebekesinin durdurulması için diplomatik temaslarımızı hızlandırdık. Çocukların kanından beslenen terör devletinin uluslararası mahkemeler önünde mahkum edilmesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapacağız. Kendilerince sinsi haritalar çizenler, sinsi emellerine ulaşamayacaklar.
Bugün Türkistan’dan Anadolu’ya Balkanlardan Kafkasya’ya medeniyet havzamızın dört bir yanında Nervuz’un yani yeni günün çiçekleri açıyor. Geceyle gündüzünü eşitlendiği bu yeni gün, kışın nihayete erdiği tüm bereketiyle artık baharın geldiğini müjdecisidir. Bunu Meclis’imizden de geçirdikten sonra adımı Cumhur İttifakı tarihe kaydedecektir. Nevruz’la kutlanan tabiatın dirilişi aynı zamanda gönüllerdeki ümitlerin de dirilişidir. Nevruz, belli bir etnik grubun değil; Alevisi Sünnisiyle, Türk’ü ve Kürt’üyle tüm milletimizin, coğrafyamızın bayramıdır. Bazı kardeş ülkelerde resmi tatil olan Nevruz Bayramı’nı Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında her yıl 3 Ekim tarihinde kutladığımız Türk İş Birliği günü gibi ortaklaşa kutlamanın zamanının geldiği kanaatindeyiz. Onun için 21 Mart hayırlı olsun.
''Bazı kritik eşikleri suhuletle geride bıraktık"
Bugünden sonra nasıl tabiat bütün renkleriyle, çeşitlilikleriyle, zenginlikleriyle birlikte yeşerip bereketleniyorsa millet olarak biz de yeni başlangıçlara yelken açıyoruz. Terörsüz Türkiye hedefiyle yürüttüğümüz çok boyutlu çalışmalarda bazı kritik eşikleri hamdolsun suhuletle geride bıraktık. İpe un serme, işi yokuşa sürme gibi yollara meyledilmeden son düzlüğün de aşılacağına inanıyoruz. Ülkemizi ve bölgemizi terör müsibetinden kurtardıktan sonra çok farklı bir dönemin kapısını aralayacağız. Her yıl ülkemize milyarlarca dolarlık ekonomik yük getiren çok büyük bir beladan kurtulmuş olacağız. 85 milyonun kardeşliğine vurulan kanlı bir hançeri söküp atacağız. Bölgemizde tam bir asır sonra yeniden kanla çizilmek istenen haritalara 'dur' diyecek, emperyalistlerin bizi birbirimize kırdırmayı amaçlayan kirli oyunları bozacağız. Demokrasimizin çözüm kapasitesini artırarak sivil siyasetin etki alanını daha da güçlendireceğiz.
Terör duvarı yıkıldıktan sonra 85 milyon olarak birbirimize daha sıkı sarılacağız, daha sıkı kenetleneceğiz. Bin yıldır var olduğumuz bu topraklara ebediyen yan yana, barış ve huzur içinde, kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Niyetimiz hayır, inşallah akıbetimiz de hayır olsun diyoruz. Bunun için özellikle yeni şeyler söyleyelim. Nefretin, husumetin, kavganın değil, birliğin ve beraberliğin dilini yüceltelim istiyoruz. Türkiye’de ve tüm bölgemizde merkezinde diyalogun, dayanışmanın, dostluğun olduğu yeni bir siyasi paradigma inşa etmenin zamanının geldiğine inanıyoruz. Nevruz’un yeni bir dönemin girizgahı olmasını ümit ediyoruz.
"Türkiye, sokakta bulunmuş bir ülke değildir, sokak terörüne de teslim edilmeyecektir"
Ramazan-ı Şerif ile Nevruz’u birlikte idrak ettiğimiz böylesi özel bir günde İstanbul’daki bir yolsuzluk operasyonu bahane edilerek sokaklarımızın karıştırılmak istendiğine şahit oluyoruz. Bir avuç kifayetsiz muhterisin sırf kendi ikballeri, menfaatleri, rant ve yağma tezgahları bozulmasın diye milletimizin huzuruna kast etmesine, insanlarımızı kışkırtmasına, Türkiye’yi terörize ve tedirgin etmeye çalışmasına göz yummayacağımızın bilinmesini istiyorum. Bu milletin ezeli ve ebedi kardeşliğinin zedelenmesine bugüne kadar rıza göstermedik, bundan sonra da göstermeyeceğiz. CHP Genel Başkanı’nın çağırdığı sokak, çıkmaz sokaktır. Hırsızlığı, soygunu, hukuksuzluğu, sahtekarlığı savunmak için mahkeme salonları yerine sokağı işaret etmesi vahim bir sorumsuzluktur. Ne hazindir ki CHP, mevcut yönetim idaresinde illegal örgütlerle kurduğu asimetrik ilişkiler, gırtlağına kadar battığı yolsuzluklar, darbecilere cesaret veren tavırları, sokak terörünü tahrik eden sorunlu söylemleri sebebiyle meşru zeminde siyaset yapan bir parti olma vasfını hızla yitirmektedir. CHP’nin sadece belediyelere çökmüş haramilerle değil, marjinal yapılarla ve terör örgütleriyle de arasına mesafe koyması gerektiği açıktır. Kimse kusura bakmasın, marjinallerin peşine takılıp polisimize saldırarak, görevini yapan hakim ve savcılarımızı tehdit ederek, mahkemeleri baskı altına alarak, demokrasiye ve milli iradeye meydan okuyarak gayri hukuki, gayri ahlaki ve antidemokratik yollara başvurarak bu ülkede artık hiçbir yere varılmaz. Türkiye, sokakta bulunmuş bir ülke değildir, sokak terörüne de teslim edilmeyecektir.
CHP Genel Başkanı Sayın Özel, marjinal sol örgütlerin, belediyeleri talan eden yağmacıların kuyruğuna takılmak yerine çevresindeki akıl ve vicdan sahiplerinin sesine kulak vermeli, sorumlu davranmalıdır. Abdestinden şüphesi olmayanın namazından da şüphesi olmaz. Yapılan onca hırsızlığı, yolsuzluğu, ahlaksızlığı, belediyelerde kurulmuş mafya düzenini savunabiliyorsanız çıkın milletin huzuruna, açıklayın. Şayet yüzünüz varsa, içinize sindirebiliyorsanız balya kulelerini millete izah edin. Bunları yapamıyorsanız bağırarak, çağırarak, sokakları terörize ederek, gençleri provoke ederek vatandaşlarımızın huzurunu kaçırmayın. Daha sonra utanç duyacağınız eylemlere tevessül etmeyin. CHP içindeki bir avuç soyguncunun kendi meselelerini milletin meselesi haline getirmesine izin vermeyeceğiz. Kamu düzeninin bozulmasına kesinlikle ‘Eyvallah’ demeyeceğiz. Sokak terörüne bugüne kadar nasıl teslim olmadıysak vandallığa bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz."