DEM Parti Eş Genel Başkanları Saadet Partisi'ni ziyaret etti… Bakırhan: "Heyetimiz Erdoğan’la görüşecek. Meselenin çözümünün en önemli taraflarından birisidir"

DEM Parti Eş Genel Başkanları Saadet Partisi'ni ziyaret etti… Bakırhan: "Heyetimiz Erdoğan’la görüşecek. Meselenin çözümünün en önemli taraflarından birisidir"

(ANKARA) - DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, beraberindeki heyetle birlikte terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı çağrıya ilişkin olarak Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'la bir araya geldi. Görüşmenin ardından yapılan ortak basın açıklamasında konuşan Bakırhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "İmralı Heyeti randevu isterse veririm" sözleri üzerine, "Heyetimiz Sayın Erdoğan’la görüşecek, görüşmeli. Niye görüşmesin, yürütmenin başı. Meselenin çözümünün en önemli taraflarından birisidir. Heyetimiz başvuru hazırlıklarımızı bugün veya yarın yapacak" ifadesini kullandı.

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan beraberinde Eş Genel Başkan Yardımcısı Özlem Gündüz ve Ekonomi Komisyonu Sözcüsü ve Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç'tan oluşan heyetle birlikte Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'ı Saadet Partisi Genel Merkezi'nde ziyaret etti. Arıkan, beraberinde TBMM Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Siyasi İşler Başkanı Mesut Doğan, Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya ile birlikte DEM heyetini ağırladı.

Bir saat süren görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada Bakırhan, görüşmenin verimli geçtiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Aslında tartıştığımız birçok konuda birbirine yakın sonuçlara ulaştığımızı görmüş olduk. 27 Şubat çağrısını konuştuk. Suriye geçici yönetimini ve Kuzeydoğu Suriye arasındaki mutabakat metnini konuştuk. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin diğer meselelerini konuştuk. Çağrı metni tabii önemliydi. Birçok siyasi parti toplantılarında dile getirdik. Çağrı metni biraz Meclis zeminini işaret ediyordu. Meclis zeminine düşen görev ve sorumlulukları hatırlatıyordu. Biz de artık bu saatten sonra Meclis’in harekete geçmesi gerektiğini, Meclisteki siyasi partilerinde hazır bir çözüm ve barış olsun meselesindeki hem fikir olmalarından kaynaklı artık Meclis’inde yasal düzenlemeler için önüne bir yol haritası, bir program koyması gerektiğini belirtmek istiyoruz.

Çünkü çağrıdan sonra hem dünyada hem Türkiye’de gezdiğimiz, dolaştığımız bütün kurumlarda büyük ilgi vardı. Herkes bu süreci önemsediğini, bu sürecin barışla taçlandırması gerektirdiğini belirtmişti. Ama bu arada gittiğimiz her yerde bize sorulan çok önemli bir soru var. Evet bu kadar ilgi var, toplumsal mutabakat var. ‘Peki, iktidar neyi bekliyor? Bugüne kadar niye adım atmıyor? Bunun önündeki engel nedir?’ sorularını da sormadan edemiyorlar. Bizde sizin aracılığıyla bu soruları tekrar etmiş olalım.

"Sayın Öcalan’ın müzakere yapma şartları oluşturulmalıdır"

Bu sürecin güvenilir bir şekilde yürümesi için yapılacak kimi şeyler varsa en başında sayın Öcalan’ın müzakere yapma şartları oluşturulmalıdır. Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı aynı zamanda Suriye’de yapılan mutabakatın önünü açtı. Emin olun buradaki çağrı Kuzey Doğu Suriye yönetimiyle geçici Şara hükümetini bir araya getirdi. Orada önemli gelişmelere yol açtı. Bizim yakinen izlediğimiz, önemsediğimiz o süreç doğru yürütülürse demokratik Suriye zemini oluşabileceğini söylediğimiz bu sürecin de aynı zamanda anahtarı oldu.

Dolayısıyla Cumhurbaşkanı aslında bu konuda çok önemli şeyler söyledi. ‘Kazanan Suriye halkları olacak’ dedi. Biz de bunu önemsiyoruz ve buna katılıyoruz. Evet kazanan sadece Suriye’deki halklar olmayacak aynı zamanda Türkiye de olacak, Türkiye’de yürüyen bu süreç de olacak, Ortadoğu kazanacak. Kan deryasına dönmüş Ortadoğu da artık çözüm tartışılacak, demokrasi tartışılacak. Müzakere ile yol alınacak.

İktidara şu çağrıyı yapmak istiyorum. Şimdi artık Kuzey Doğu Suriye yönetimiyle sizin de temasa geçme zamanınız, gerek Kuzey Doğu Suriye yönetimiyle görüşebilirsiniz, konuşabilirsiniz. Ne istediklerini anlayabilirsiniz. Orada duruyorlar. Bu aynı zamanda Türkiye’nin bölgede izlediği politikalara büyük katkı sunar. Artık bir diyalog sürecine girdiğimiz için Kuzey Doğu Suriye yönetimini Türkiye iktidarının ziyaret etmesinin Türkiye’deki tartışmalara katkı sunacağını belirtmek istiyorum. Nasıl Suriye’de diyalog bir mutabakatla sonuçlandıysa Türkiye’deki bu çözüm tartışmalarının bir mutabakatla, demokratik yasal adımların atılmasına vesile olmasını umuyoruz."

Bakırhan, Saadet Partisi'nin Kurucu Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı Kürt sorunu konusunda attığı adımlar için rahmetle andı.

"Yaşanan hadiselerin çözümü gerçekten isteniyorsa bazı şeylerin hükümet tarafından da hayata geçirilmesi gerekiyor"

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ise "Türkiye'de eğer bir demokratikleşme olacaksa, Türkiye'de 50 yıla yakın zaman zarfında yaşanan hadiselerin çözümü gerçekten isteniyorsa bazı şeylerin hükümet tarafından hayata geçirilmesi gerekiyor" diyerek, şunları söyledi:

"Olağanüstü dönemler yaşıyoruz. Gerek ülkemizde gerek yakın coğrafyamızda yaşanan hadiselere baktığımızda siyasi partilerin bir araya gelmelerinin müzakere etmelerinin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gördük. DEM Partisi'nin bundan sonraki yürüyüşü ile alakalı bizim olaylara bakış açımızla alakalı kafalardaki soru işaretlerinin giderildiği bir toplantı icra edildi. Kürt meselesi ile alakalı Saadet Partisi'nin 56 yıllık bir geçmişi var. 56 yıl boyunca Saadet Partisi, Milli Görüş hareketi nerede durduysa bugün de aynı yerde durduğumuzu ifade etmek isterim. 3 gün sonra Suriye'deki iç savaşın 14'üncü yılına giriyoruz. Acı hadiselerin yaşandığını, özellikle birkaç gün önce yaşanan katliam karşısındaki üzüntümüzü tekraren ifade etmekte fayda görüyorum. Silahların susması, Suriye'de toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, içerdeki halkların müzakere kanalıyla bir araya gelmelerini kıymetli bulduğumuzu ifade etmek isterim. Türkiye'de eğer demokratikleşme olacaksa, Türkiye'de 50 yıla yakın zaman zarfında yaşanan hadiselerin çözümü gerçekten isteniyorsa bazı şeylerin hükümet tarafından hayata geçirilmesi gerekiyor. Birçok konu muallaklığını muhafaza ediyor, özellikle iktidar kanadının bu konudaki süreci şeffaf yürütme ile alakalı çekingen durması. Süreçle alakalı kamuoyunu, siyasi partileri bilgilendirme noktasında çekingen durulması bizleri kaygılandıran durumlardan biri olduğunu ifade etmek isterim.

"Sayın Cumhurbaşkanı'nın yapması gereken kucaklacıyı bir dili önemsemesi önemlidir"

Türkiye'de demokratikleşme olacaksa düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Hala siyasi partilerinin gözaltı ve soruşturma süreçlerini görüyoruz. Bir samimiyet ve iyi niyet varsa Türkiye'nin önünün açılması önemli. STK'larımızın, gazetecilerimizin, siyasilerimizin düşüncelerini rahat ifade edebilecekleri ortamlar da bu hükümet tarafından sağlanması gereken bir husus. Kayyum meselesi Saadet Partisi'nin kaygıyla takip ettiği hususlardan biri. Birçok belediyeye kayyum atandı. Gerçekten suçları varsa belediye başkanları görevden alınabilir. Belediye başkanının geri dönme ihtimali kalmadıysa o belediyeye kayyum atamak yerine seçim yapılması daha demokratik bir durumdur. İktidar bu süreçle alakalı samimiyetini ortaya koyabilmesi için nefret dilinden çıkması gerekiyor. İktidara yakışan, Cumhurbaşkanı'nın yapması gereken kucaklacıyı bir dili önemsemesi önemlidir. ABD ve İsrail, iki ülkenin iç işlerimize de Suriye'deki son gelişmelerle alakalı müdahil olmaması da hayati öneme sahip. İsrail'in son dönemde yaptığı işlerden biri bölge ülkelerinin içerisinde düzenli ordu kalmaması yönünde hamleler yapıyor. Bu tehlike karşısında dikkatli olmak gerekiyor. Hassas bir dönem 50 yıllık konuların çözümüne yaklaşıldığı bir dönem. Siyasilerin, kanaat önderlerinin, STK'ların açıklamalarına dikkat etmesi gerekir. İhtilaflardan ziyade ittifakların konuşulması gerektiği bir döneme girdiğimizi ifade etmiş olayım."

"En kısa sürede heyetimiz görüşmesini yapacaktır"

Bakırhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "İmralı Heyeti randevu isterse veririm" açıklamasına şu yanıtı verdi:

"Heyetimiz tabii ki Sayın Erdoğan’la görüşecek, görüşmeli. Niye görüşmesin, yürütmenin başı. Bir meselenin çözümünün en önemli taraflarından birisidir. Biz burada iken heyetimizde başvuru hazırlıklarımızı bugün veya yarın yapacak. Görüşme önemlidir. Daha önceden olması gerekiyordu, hep olması gerekiyordu. Türkiye’nin 50 yıllık önemli bir sorununu konuşuyoruz. İçtiğimiz suya kadar etki eden bir sorununu konuşuyoruz. Bu sorun konuşulurken sayın Cumhurbaşkanı da dahil olmalıdır. Başka başka siyasi partiler de dahil olmalıdır. En kısa sürede heyetimiz görüşmesini yapıp görüşecektir."