Edirne Baro Başkanı Karakoç: “İstanbul Barosu’nun görevden alınmak istenmesi bağımsız yargı ilkelerine açıkça aykırıdır”

(EDİRNE) - Edirne Baro Başkanı Gökhan Karakoç, “İstanbul Barosu Genel Kurulu'nun iradesiyle göreve gelen başkan ve yönetim kurulu üyelerinin, mesnetsiz iddialara dayanılarak, hukuka aykırı bir kararla görevden alınmak istenmesi, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı ilkelerine açıkça aykırıdır” dedi.
Edirne'de Avukatlar Günü, Atatürk Anıtı’nda düzenlenen törenle kutlandı. Kar yağışı altında gerçekleşen törene, Edirne Belediye Başkanı Avukat Filiz Gencan Akın, Edirne Baro Başkanı Gökhan Karakoç ve çok sayıda avukat katıldı. Tören, anıta çelenk sunumu ile başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan Başkan Karakoç, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesine tepki gösterdi.
Karakoç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Edirne’de düzenlenen protesto gösterilerine katıldığı için ev hapsi cezası alan meslektaşları Merve Demir’in cezasının kaldırılması talebinde bulundu. Gökhan Karakoç, şunları kaydetti:
"İstanbul Barosu Genel Kurulunun iradesiyle göreve gelen başkan ve yönetim kurulu üyelerinin, mesnetsiz iddialara dayanılarak, hukuka aykırı bir kararla görevden alınmak istenmesi, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı ilkelerine açıkça aykırıdır. Bu, yalnızca bir baro yönetimine yönelik tasarruf olmanın ötesinde, tüm baroların kurumsal özerkliğine, savunma makamının bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne yönelik ağır bir müdahale niteliği taşımaktadır.
Son dönemde, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ihlal eden, yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahale ettiği duygusunu güçlendiren hukuka aykırı çok sayıda uygulamaya tanıklık ettik. Bu süreçte doğrudan siyasi sonuçlar doğuran işlemleri kapsamında, yargının siyasi saiklerle hareket etmeye zorlandığı izlenimi doğuran; kişilerin ve avukatların ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı gibi anayasal haklarını açıkça ihlal eden gelişmeler yaşanmaktadır. Hemen belirtmek isterim ki, anayasal hakkı olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullandı diye, şu an ev hapsinde olan baromuz mensubu Merve Demir meslektaşımızın da ev hapsi şeklindeki adli kontrol kararının bir an evvel kaldırılmasına yönelik talebimizi yeniliyoruz. Bu gelişmeler, yargının siyasi çatışma ve çekişmelerin etkisine açık hale getirildiği, hukuk güvenliğinin ortadan kalktığı ve keyfi uygulamaların olağanlaştığı bir sürecin parçası olarak görülmektedir.”