Eğitim-İş İzmir şubelerinden MEB’e proje okulu atamaları tepkisi

Eğitim-İş İzmir şubelerinden MEB’e proje okulu atamaları tepkisi

(İZMİR) – Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) İzmir 1 No’lu Şubesi üyeleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) proje okullarına yönelik öğretmen atamalarını protesto etti. Basın açıklamasında "MEB, proje okulu atamalarındaki objektif kritere dayalı olmayan keyfi atamaları derhal iptal etmeli" denildi.

“MEB, proje okulu atamalarındaki kriterlere dayalı olmayan keyfi atamaları iptal etmeli ve kayırmacılığa son vermelidir” başlığıyla düzenlenen basın açıklamasında, “Tarikatın bakanı Yusuf Tekin istifa” ve “Proje dediniz, hakkımızı yediniz”, “Torpil değil liyakat istiyoruz” sloganları atıldı.

Basın açıklamasını Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Şen okudu. Şen, açıklamasında öğretmen atamalarında liyakatin gözetilmediğini belirterek, eğitimdeki eşitlik ve adalet ilkesine vurgu yaptı.

Şen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimdeki sorunları çözmek yerine bilinçli olarak yeni sorunlar yaratmaya devam etmektedir"

“Okulları, öğretmen ve öğrencileri proje, nitelikli, niteliksiz adıyla ayırmaktan derhal vazgeçin! Okulların sahibi değilsiniz, buralar sizin şirketleriniz değil, eğitimde eşitliği, adaleti, hakkı ve liyakati öncelemek, sağlamak MEB’in asli görevidir. Proje okulları MEB’in istediğini atama projesidir, keyfiliğin, kayırmanın adresi haline geldiğini herkes biliyor! Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimdeki sorunları çözmek yerine bilinçli olarak yeni sorunlar yaratmaya devam etmektedir. Atamaya dair objektif hiçbir kriteri bulunmayan proje okulları, siyasetin ve yandaş sendikaların keyfi şekilde makam, koltuk dağıtmak için kullandığı bir garabete dönüşmüştür. Bu okullara yapılan son atamalar MEB’in kayırmacılığını ve keyfiliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Proje okullarındaki binlerce öğretmenin görev süresinin neden uzatılmadığına, yeni atamaların hangi ölçütlere göre yapıldığına dair somut hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Görünen o ki okullarımızı protokollerle cemaat ve tarikatlara teslim eden Milli Eğitim Bakanlığı, kendini tüm okulların sahibi olarak görmekte liyakati, hakkı, hukuku yok saymakta adaletsizliğin odağı olmaktadır.”

Proje okullarında görev yapan öğretmenlerin büyük bölümünün mağdur edildiğini belirten Şen, atama sürecinin şeffaflık ve objektiflikten uzak yürütüldüğünü söyledi. Şen, “Bir proje okulunda 3 kadro varken, 4 kişinin başvurusu olmasına rağmen her nedense hiçbir atama yapılmamıştır! Neden? Kendinize uygun kişiyi bulamadınız mı? Çarpık sisteminiz mi yetersiz kaldı? Kıdemli birçok öğretmen, doktorası olan, yüksek lisansı olan, başarı ve üstün başarı belgeleri, maaşla ödüllendirilmesi olan, soruşturması, cezası olmayan, yıllardır aynı okulda görev yapan öğretmen atanmıyor. Neden? Ne olursa atanabilir, atanması için size tam olarak ne lazım, dürüst olun, buyurun açıklayın” ifadelerini kullandı.

Yargı kararlarını da hatırlatan Şen, “Açtığımız ve kazandığımız birçok dava oldu, mahkemeler ne dedi? ‘Bakanlığın atama ve yer değiştirme yetkisi var ama bu yetkiler keyfi şekilde kullanılamaz’, ‘somut, objektif kriterler olmalı, atamaların mutlaka gerekçelendirilmesi gerekiyor’ diyor” diye konuştu.

Özgür Şen, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Eğitim-İş olarak hiçbir öğretmenimizin mağdur edilmesine izin vermeyeceğiz"

“Cumhuriyet değerleriyle, laiklikle, halkın aydınlanmacı, ilerici öğretmenleriyle kavga eden bir iktidarın başarılı olması mümkün değildir. Nitelikli eğitim ancak kendini bu halkın çocuklarına adamış, idealist, Cumhuriyetçi öğretmenlerle sağlanır. Okullarımız eğitim yuvasıdır, liyakatı yok sayan, kayırmacılığa dayanan, okullarımızı tarikatların, cemaatlerin, yandaşların yuvası haline getirilemez. Eğitim-İş olarak hiçbir öğretmenimizin mağdur edilmesine, MEB’in öğretmen kıyımı yapmasına, kendisince makbul olmayan öğretmenleri niteliklerine bakmaksızın tasfiye etmesine izin vermeyeceğiz. Bu konuda mağdur olan, ataması yapılmayan her bir üyemizin hakkını sonuna kadar arayacak, tüm eğitim çalışanlarının haklı mücadelesinin yanında olacağız, her türlü yasal hakkımızı kullanacağız.”

Şen, Milli Eğitim Bakanlığı’na yönelik taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

"MEB proje okulu atamalarındaki objektif kritere dayalı olmayan keyfi atamaları derhal iptal etmeli"

“Okullar arasında ‘özel program ve proje uygulama okulu’ ayrımına son veriniz! Öğretmen atama ve yönetici görevlendirme süreçlerini; tüm eğitim kurumlarını kapsayacak şekilde tek bir yönetmelikle yasallık, belirlilik, objektiflik ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun hale getiriniz! Liyakati ve şeffaflığı esas alan bir sistem oluşturunuz! Yönetmelikte yer almayan yöntemler hakkında öğretmenleri zamanında ve açık şekilde bilgilendiriniz! Proje okullarına öğretmen atamalarında torpilin, cemaatvari yaklaşımların değil; adaletin ve hakkaniyetin geçerli olmasını sağlayınız.”

“MEB, proje okulu atamalarındaki objektif kritere dayalı olmayan keyfi atamaları derhal iptal etmeli, kayırmacılığa son vermelidir” çağrısında bulunulan açıklamada, atamaların liyakat esas alınarak yeniden düzenlenmesi talep edildi ve Eğitim-İş'in mücadelesini hem hukuki hem de örgütsel alanda sürdüreceği vurgulandı.