Fatih Erbakan: "En sonunda artık bir asgari ücretle bir cumhuriyet altını dahi alınamayacak noktaya geldi. Nereden nereye? Hayaldi, gerçek oldu"

(İSTANBUL) - Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Eskiden asgari ücretten, emekli maaşından artırılanlardan cumhuriyet altını, yarım altın, çeyrek altın alınır, kenara konulurdu. En sonunda artık bir asgari ücretle bir cumhuriyet altını dahi alınamayacak noktaya geldi. Nereden nereye? Hayaldi, gerçek oldu. Yaparsa, AK Parti yapar" dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nca düzenlenen "Geleneksel Büyük İstanbul İftarı"na katıldı. Erbakan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Hepinizin bildiği gibi ana omurgasını PYD ve YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri ile Şam yönetimi arasında bir koordinasyon anlaşması geçtiğimiz günlerde imzalandı. Suriye Demokratik Güçleri yani aslında PYD ve YPG ile Şam yönetimi arasında imzalanan bu anlaşma Kürtlerin etnik kimliğinin ve eşit yurttaşlığının tanınmasını Suriye’deki tüm kamu kurumlarında eşit bir şekilde temsilinden bahsediyoruz. PYD, YPG ile Şam yönetimi arasındaki anlaşmanın Amerika ve İsrail ile yapıldığı son derece açıktır. Suriye'deki Kürtlere bu hakların verilmesi elbette ki güzel bir gelişmedir. Suriye'deki Kürtlerin oradaki Araplarla eşit yurttaşlık haklarına sahip olması elbette ki çok güzel bir gelişmedir. Ancak bu anlaşmayla PYD, YPG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu da aynı zamanda sağlanıyor. Bu anlaşma aynı zamanda Türkiye'nin PYD YPG'ye yönelik olası bir askeri harekatının gerekçelerini ve meşruiyetini ortadan kaldırıyor.
"Türkiye için asıl tehdit unsuru olan PYD ve YPG'ye dokunmama güvencesi isteniyor"
Abdullah Öcalan'ın ev hapsi statüsüne geçirilmesi yönünde talepler oldu. Bununla şehitlerimize, gazilerimize asla ve asla açıklayamayacağımız bir diğer talep PKK yöneticilerine ve lider kadrolarına siyasi ve hukuki korunma, dokunulmazlık, yargılanmama güvencesi gibi taleplerde bulunuluyor. Yani bir anlamda PKK'nın yönetici kadrosuna eylemlere karışmış olanlara, milislerine, başta Abdullah Öcalan olmak üzere genel af benzeri bir düzenleme yapılması talebinde bulunuldu. Türkiye için asıl tehdit unsuru olan PYD ve YPG'ye dokunmama güvencesi isteniyor ki Şam yönetimiyle PYD ve YPG'nin yapmış olduğu anlaşma aslında bunun bir adımıdır.
"DEM Parti, anayasa değişikliği sürecinde ve sonrasında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde mevcut iktidara destek olacak"
Nitekim DEM Parti Eş Genel Başkanı sürecin ilerlemesi için gerekli hukuki adımların atılması gerektiğini ve bu adımların atılmasında da iktidara, hükümete büyük görev düştüğünü, gerekli adımların bir an evvel iktidar kanadının atmasını beklediklerini ifade etti. Mevcut süreçte yeni bir aşamaya geçildiğini gösteren bu gelişmeler iktidarla DEM Parti arasındaki pazarlıkların iyiden iyiye somutlaştığını ve derinleştiğini açık bir şekilde göstermektedir. Pazarlıkların konusunun da anayasa değişikliğinin yapılması. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez aday olabilmesinin önünün açılması ve yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesini kolaylaştıracak düzenlemeler konularında DEM Parti'nin desteğinin alınması olduğu son derece açıktır. Yani biraz evvel saydığım talepler genel af talebi, Abdullah Öcalan’ın İmralı'dan çıkartılması talebi, iletişim olanaklarının kolaylaştırılması talebi, PYD'ye, YPG'ye dokunulmaması talebi, bütün bu talepler yerine getirilmesi karşılığında DEM Parti anayasa değişikliği sürecinde ve sonrasında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde mevcut iktidara destek olacak. İşin özeti aslına bakılırsa budur.
"En sonunda artık bir asgari ücretle bir cumhuriyet altını dahi alınamayacak noktaya geldİ"
Eskiden asgari ücretten, emekli maaşından artırılanlardan cumhuriyet altını, yarım altın, çeyrek altın alınır, kenara konulurdu. En sonunda artık bir asgari ücretle bir cumhuriyet altını dahi alınamayacak noktaya geldi. Nereden, nereye. Hayaldi, gerçek oldu. Yaparsa, AK Parti yapar. Her sene 2 trilyon faiz canavarına para vermekten kurtulacağız. Faiz canavarından, imtiyazlı holdinglerden, israftan kurtarılan imkanlar ile milli kaynak paketlerimizle üreteceğimiz imkanlar, işçiye, memura, emekliye, çiftçiye, köylüye, dar gelirliye aktarılacak. Onların alım gücü, refah seviyesi arttırılacak. Rahat bir nefes aldırılacak."