'Fazla tuz tüketimi hastalık riskini artırıyor'

'Fazla tuz tüketimi hastalık riskini artırıyor'

İSTANBUL,(DHA) - NEFROLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Aydın Ünal, aşırı tuz tüketiminin başta hipertansiyon olmak üzere böbrek hastalıkları, inme ve obezite gibi birçok sağlık sorununa yol açabildiğini söyledi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Ünal, günlük tuz tüketiminin önerilen seviyelerin çok üzerinde olduğunu belirterek, bunun hipertansiyon, böbrek hastalıkları, kalpdamar rahatsızlıkları, inme ve obezite gibi ciddi hastalıklarla doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Ünal, özellikle işlenmiş gıdalar ve ekmek tüketimiyle farkında olmadan fazla tuz alındığını ifade ederken, tuz kullanımını azaltırken iyot eksikliğine karşı da bilinçli olunması gerektiğini dile getirdi.

'FAZLA TUZ TÜKETİMİ HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR'

Aşırı tuz tüketiminin birçok hastalığı tetiklediğini vurgulayan Prof. Dr. Ünal, “Hipertansiyon, inme, böbrek hastalıkları, bazı kanser türleri ve obezite gibi hastalıklarla doğrudan bağlantılı. Özellikle yüksek tansiyon hastaları, diyabeti olanlar ve böbrek hastaları için fazla tuz tüketimi ciddi riskler oluşturuyor. Bunun yanı sıra, başta kalp ve böbrek hastalığı olan hastalarda olmak üzere, fazla tuz alımı, vücutta su tutulmasına neden olarak ödem ve nefes darlığı gibi problemlere de yol açabiliyor" dedi.

'İYOTLU TUZ KULLANIMI ÖNEMLİ'

Tuz tüketiminin azaltılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ünal, “Tuzu azaltırken iyot eksikliğine de dikkat etmeliyiz. Ülkemiz, özellikle Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, iyot eksikliğinin sık görüldüğü bir ülke. Eğer iyotlu tuz kullanılmazsa guatr ve tiroit hastalıkları riski artabiliyor. Bu nedenle tuz tüketimini azaltırken, kullanılan tuzun iyotlu olmasına özen göstermek gerekiyor" diye konuştu.

KAYA TUZU VE HİMALAYA TUZU ARASINDAKİ FARK

Son yıllarda popüler olan kaya tuzu ve bir kaya tuzu örneği olan Himalaya tuzu gibi ürünlere de değinen Prof. Dr. Ünal, “Bu tuzlar pazarlama stratejileriyle öne çıkıyor. Aslında yüzde 99 oranında sodyum klorür içeriyorlar. İçerdikleri elementler ise günlük beslenme ile zaten alınabiliyor. Ancak rafine edilmemiş olmaları nedeniyle az miktarda farklı mineraller içerseler de bu mineraller sağlık açısından ekstra bir fayda sağlamıyor. Önemli olan tuz tüketimini genel olarak azaltmak" ifadelerini kullandı.

'EKMEK VE HAZIR GIDALAR, GÜNLÜK TUZ TÜKETİMİNİN EN BÜYÜK KAYNAKLARI'

Türkiye'de fazla tuz tüketiminin en büyük nedenleri arasında ekmek, hazır ve işlenmiş gıda tüketimi olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal, “Tuzun büyük bir kısmını yemeklerden ve ekmekten alıyoruz. Günlük olarak sofrada eklediğimiz tuz oranı yüzde 10'u pek geçmiyor. Ancak farkında olmadan en çok tuzu işlenmiş gıdalar, turşular, konserveler ve ekmek aracılığıyla tüketiyoruz. Bu nedenle sadece sofrada tuzu azaltmak yetmez, genel beslenme alışkanlıklarını da gözden geçirmek gerekir" ifadelerini kullandı.

TUZ EKSİKLİĞİ DURUMLARINDA DESTEK ALINABİLİR'

Tuzun metabolizma için önemli bir bileşen olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal, “Bazı nadir görülen böbrek ve böbreküstü bezi hastalıklarında ya da aşırı sıvı kaybı olan durumlarda tuz takviyesi yapmak gerekebilir. Kusma, ishal ve aşırı terleme gibi durumlarda vücutta tuz kaybı yaşanır ve bu durumda doktor kontrolünde tuz takviyesi yapmak gerekebilir. Genel popülasyon için günlük tuz tüketimini azaltmak, uzun vadede sağlığımız için büyük faydalar sağlar" dedi.

'FAZLA TUZDAN KAÇIN, SAĞLIĞINIZI KORUYUN'

Tuzun vücut için gerekli olduğunu ancak fazlasının birçok hastalığa neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Ünal, “Günlük tuz tüketimimizi azaltmak, tansiyonumuzu dengede tutmamıza, böbreklerimizi korumamıza ve kalp sağlığımızı desteklememize yardımcı olur. Daha az tuzlu beslenmeye alışmak zaman alabilir, ancak sağlık açısından uzun vadede çok büyük kazanımlar sağlar" diyerek sözlerini tamamladı.