İstanbul Barosu yönetiminin görevden alınması... İbrahim Kaboğlu: "Bugün verilen karar, kamu vicdanında mahkum edilecektir"

Haber: Mehmet OFLAZ - Kamera: Yasin KABADAYI
(İSTANBUL) - İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulunun görevden alınmasının ardından avukatlar, Çağlayan Adliyesi'nden İstanbul Barosu'na yürüdü. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan yaptığı açıklamada, "Hukuka aykırı kararlarla baskıyla cüppemizin önünü iliklememizi bekliyorlarsa eğer, onlara şunu tekrar hatırlatmak isteriz: Gücümüzü erkten değil, halktan alırız ve mücadelemizi de halk için veririz" dedi. İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ise, "Bugün verilen karar, kamu vicdanında mahkum edilecektir. Hukuku katledenlerin hukuk yoluna girmesi dileğiyle hepimizin yolu açık olsun" diye konuştu.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu'nun ve yönetim kurulunun görevden alınmasının ardından İstanbul Barosu'na bağlı avukatlar tepki göstermek amacıyla Çağlayan Adliyesi'nden İstanbul Barosu'na yürüdü. "Savunma susmadı, susmayacak" sloganları atan avukatlar, "İstanbul Barosu susmayacak" yazılı pankartı taşıdı.
Yürüyüş esnasında polis, avukatlara müdahale etti, kısa süreli bir arbede yaşandı. Avukatların Baro'ya varmasının ardından Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ernç Sağkan ile İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu bir açıklama yaptı.
"İktidarlardan kaynaklanan güçlere tapmayız"
Sağkan, şunları söyledi:
"Bugün hukuk adına bir utanç günü yaşadık. Bu utanç gününü hukuki bir değerlendirmeyle meşrulaştırmaya hiç niyetim yok. Bugün hukuki bir yargılamayla değil, siyasi bir baskıyla yargının araçsallaştırıldığı bir görüntüyü gördük. Üzerinde değerlendirme yapmaya çok fazla gerek yok. Birkaç gün önce söylediklerimizi belki de tekrar hatırlatmamız gerekiyor. Hukuka aykırı kararlarla baskıyla cüppemizin önünü iliklememizi bekliyorlarsa eğer, onlara şunu tekrar hatırlatmak isteriz: İktidarlardan kaynaklanan güçlere tapmayız. Baskıya zulme boyun eğmeyiz, biat etmeyiz. Gücümüzü erkten değil, halktan alırız ve mücadelemizi de halk için veririz. 147 yıldır olduğu gibi, dün olduğu gibi ve bundan sonra da olacağı gibi, saygılarımı sunuyorum."
"Geleceğe yönelik mutluluk duyuyoruz, umut besliyoruz"
Kaboğlu ise şöyle konuştu:
"Biraz önce Çağlayan Adliye Sarayı’ndan çıktık ve yürüyerek baromuza geldik. Baro bizimdir, baro halkındır. Baro, hukuku etkili kılmak için savunmanın kalesidir. Istanbul Barosu 1878 yılından bu yana eşi benzeri olmayan bir baro olmuştur ve var olacaktır. İstanbul Barosu’nun kapısını mühürlemeye hiç kimsenin gücü yetmez. Buna yalnızca avukatlar değil, halk karşı çıkar. Çünkü avukatlar, savunma özneleri, halkın hak ve özgürlükleri için vardır ve bunu savunmaya devam edeceklerdir. Bugün gerçekten kara bir gün. Yargı ve hukuk adına Türkiye Cumhuriyeti’nin birikimleri, insan hakları ve hukukun üstünlüğü birikimi adına kara bir gün. Ama eminiz ki hukukçular bu kara günü, kara lekeyi dayanışmayla büyüterek, savunmayı daha saygın kılarak Türkiye ggenelinde tıpkı bugün olduğu gibi bu dayanışma halkalarını büyütecek ve Türkiye’deki 200 bin avukatın İstanbul Barosu’nu sahiplendiğini görmekten geleceğe yönelik mutluluk duyuyoruz, umut besliyoruz. Bir Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin hukuk olması için İstanbul Barosu’nda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Tıpkı bugüne kadar olduğu gibi 67 bin avukatın sorumluluğu değil yalnızca, avukatlarımızın kapısını çalan mağdur yurttaşların mağduriyetlerinin bir an önce giderilebilmesi için biz münferit olarak İstanbul Barosu yönetimi, birlikte çalışmalarımıza devam edeceğiz. Hukuktan bu denli rahatsız olanlar, bugün hukuk dışı konumlarının kendileri için ne kadar tedirgin edici olduğunu bir kez daha anlamış bulunuyoruz. Bugün verilen karar, kamu vicdanında mahkum edilecektir. Hukuku katledenlerin hukuk yoluna girmesi dileğiyle hepimizin yolu açık olsun. Nice hukuklu günlere."