İstanbul Milletvekili Ali Gökçek: "Sokağın gerçek gündeminin konuşulmasını istemiyorsunuz"

İstanbul Milletvekili Ali Gökçek: "Sokağın gerçek gündeminin konuşulmasını istemiyorsunuz"

(ANKARA) - CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, "Muhalif ses duymaya hiçbir tahammülünüz yok. Gazetecisinden siyasisine, parti genel başkanından sıradan vatandaşına, sanatçısından menajerine kadar sizin durduğunuz çizgide durmayan kim varsa cezalandırıyorsunuz çünkü sokağın gerçek gündeminin konuşulmasını istemiyorsunuz. Açlık, yoksulluk, dar gelirlinin ekmek kavgası konuşulmasın diye bu suni gündemleri yaratıyorsunuz... Emekliler Yılı ilan ettiğiniz 2024'te çalışırken ölen 512 emekli konuşulmasın istiyorsunuz ama söyleyeceğiz" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, emekli maaş zammını içeren torba yasa görüşmelerinde Meclis'te konuştu. Gökçek, şunları kaydetti:

"Emekliler Yılı ilan ettiğiniz 2024'te çalışırken ölen 512 emekli konuşulmasın istiyorsunuz"

"Öyle bir gözü dönmüşlükle başlıyorsunuz ki güne, gözaltıyla başlıyoruz, gecesinde tutuklamayla günü nihayete erdiriyoruz. Muhalif ses duymaya hiçbir tahammülünüz yok. Gazetecisinden siyasisine, parti genel başkanından sıradan vatandaşına, sanatçısından menajerine kadar sizin durduğunuz çizgide durmayan kim varsa cezalandırıyorsunuz çünkü sokağın gerçek gündeminin konuşulmasını istemiyorsunuz. Açlık, yoksulluk, dar gelirlinin ekmek kavgası konuşulmasın diye bu suni gündemleri yaratıyorsunuz; okula aç giden çocuklar konuşulmasın, MESEM'lerde ölen çocuklar konuşulmasın diye bunları yapıyorsunuz ama sizin ajandanıza uymayacağız, bunları söylemeye devam edeceğiz. Emekliler Yılı ilan ettiğiniz 2024'te çalışırken ölen 512 emekli konuşulmasın istiyorsunuz ama söyleyeceğiz. Sizin yirmi iki yıldır tek başına yönettiğiniz ülkeyi sürüklediğiniz ekonomik girdabı, çocuğundan yaşlısına 86 milyonun yaşadığı bu zulmü siz hangi gündemi getirirseniz getirin biz buradan haykıracağız.

"Kendi ajandanıza uygun suni gündemler yaratıyorsunuz"

Ya, düşünün ki... En çok da çocukları konuşacağız, en çok da niye biliyor musunuz? Yangından kurtulduğuna sevinemeyip itfaiyeciler 'Seni hastaneye götüreceğiz' dediğinde ağlayarak 'Ama annemin parası yok' diyen bir çocuk var ya bu ülkede. Kendine devletin ambulansıyla, devletin hastanesine gitmeyi hak görmeyen bir çocuk var sizin yönettiğiniz bu ülkede, biliyor musunuz? 'Sizin için bu yıl emekli yılı oldu mu' diye soran muhabire 'Çocuk çalışıyor, torun bende, gezdirmeye çıkardım, suyunu çantasına koydum ama köfte ekmek istedi, onu alamayacağım' diye ağlayarak bu cümleleri söyleyen emekliler var bu ülkede. '2019 yılına kadar ödediğim primle 5 daire alırdım. Bugün 250 gram kıymayı kredi kartıyla alıyorum' diyen elektrik mühendisi emeklisi var bu ülkede. Vatandaşın biri tesadüfen bir fişe denk geliyor biliyor musunuz? 2021 yılının Aralık ayında alışveriş yapmış. Bugün bir daha gidiyor, 2024 yılının Aralık ayında aynı alışverişi yapıyor, aldığı tavuk, şampuan, peynir, zeytin; hepimizin -öyle ejder meyvesi falan yok- aldığı ürünler. 2021'de 302 lira ödediği aynı fişe 2024'te bin 358 lira ödüyor. Şimdi, siz bunlar konuşulmasın diye kendi ajandanıza uygun suni gündemler yaratıyorsunuz ya, bu zulmü bütün herkese yapıyorsunuz ya, sizin her türlü baskınızla, zulmünüzle baş ederiz, her şartta da sizinle yarışırız ancak bir konuda sizinle yarışamayız: Bolu'da insanlar listeler paylaşıp 'O listedeki insanlara ulaşamıyorum, hastane hastane arıyorum, ne olur, gören, duyan varsa söylesin' derken, sevdiklerini ararken siz o bir umutla sevdiklerini arayan insanlara o insanların öldüğünü dahi söylemediniz.

"Adliyeye değil sandığa çağırıyor halk sizi"

Niye? Çünkü Ankara'da bir kongreniz vardı, ona gölge düşüremezdiniz çünkü bir rozet takma töreniniz vardı; nasıl olurdu da o gölgede kalırdı. İşte, biz bu kötülükle yarışamayız, bu konuda sizin altınızda kalırız. Ama bu kötülükleri de yalnız bırakmayacağız. Adliye ise adliye, cezaevi ise cezaevi, haftada üç gün ya adlideyim ya cezaevindeyim; giderim, yine giderim. Adliyeye değil sandığa çağırıyor halk sizi. Yüreğiniz yetiyorsa gelin sandıkta görüşelim."