İzmir Barosu 23 Ocak’ı ‘Adalet İçin Mücadele Günü’ ilan etti… İzmir Baro Başkanı Yılmaz: Hak mücadelesinden vazgeçmiyoruz

İzmir Barosu 23 Ocak’ı ‘Adalet İçin Mücadele Günü’ ilan etti… İzmir Baro Başkanı Yılmaz: Hak mücadelesinden vazgeçmiyoruz

(İZMİR) – İzmir Barosu, düzenlediği basın açıklamasıyla 23 Ocak’ı “Adalet İçin Mücadele Günü” olarak ilan etti. Konuya ilişkin konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Hak savunucularının, muhalif kimliklerin hukuk sopasıyla korkutulmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Yargının, şimdiye kadar olmadığı kadar siyasallaşma dönemine girdiğini, bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirdiğini görüyoruz. Biz insan haklarına inanan barolar olarak hiçbir zaman hak mücadelesinden vazgeçmiyoruz” dedi.

24 Ocak Tehlike Altındaki Avukatlar Günü öncesinde İzmir Barosu, düzenlediği basın açıklamasıyla 23 Ocak’ı "Adalet İçin Mücadele Günü" olarak ilan etti. İzmir Adliyesi C Blok önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla 23 Ocak’ın neden "Adalet İçin Mücadele Günü" olarak ilan edildiği açıklandı.

İzmir Barosu adına basın metnini İzmir Barosu Avukat Hakları Merkezi’nden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Gamze Şimşek okurken İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, ülkede hukuk ve yargı sisteminin üzerindeki baskıları eleştirdi.

Yılmaz: “Yargının, şimdiye kadar olmadığı kadar siyasallaşma dönemine girdiğini görüyoruz”

Yargının siyasallaştığını ve iktidar tarafından ‘sindirme aracı’ olarak kullanıldığını ifade eden İzmir Barosu Başkanı Yılmaz, şunları söyledi:

"Bizim ülkemiz ne yazık ki iki defa bu ödüle layık görüldü. Söylemesi bile utanç verici bir durum. Tehlike Altında Avukatlar günü 2012 ve 2019 yılında avukatlara atfedildi. Bu yıl da Belarus devletine atfedildi. Biz her gün yeni bir şiddet ve tehlikeyle karşı karşıyayız. Bu şiddete çok yakın bir zamanda yine tanık olduk. İstanbul Baro Başkanı ve yönetimi hakkında Suriye’de öldürülen iki gazeteciyle ilgili sosyal medya paylaşımları nedeniyle görevden alınmalarıyla ilgili bir davaname düzenlendi. Bakanlık soruşturma izinlerini o kadar hızlı verdi ki… Her şey usule aykırı. Yok hükmünde bir soruşturmadan bahsediyoruz. Ne yazık ki hukukun yok sayıldığı, temle hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı bir süreci yaşamaya devam ediyoruz. Hak savunucularının, muhalif kimliklerin hukuk sopasıyla korkutulmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Yargının, şimdiye kadar olmadığı kadar siyasallaşma dönemine girdiğini, bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirdiğini görüyoruz. Bunu yaşıyoruz. Muhalif olan kim olursa olsun ne yazık ki iktidarın karşısında duran herkes bir şekilde soruşturmaya uğramakta, tutuklanmakta ve hatta mahkum edilmekte. Biz insan haklarına inanan barolar olarak hiçbir zaman hak mücadelesinden vazgeçmiyoruz. Bu yüzden 23 Ocak'ı ‘Adalet için Mücadele Günü’ ilan ettik."

Şimşek: “Bu süreçte değişen sadece tehlikenin boyutunun artması oldu”

İzmir Barosu Avukat Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Gamze Şimşek ise Türkiye’de avukatlar üzerindeki baskılara değinerek şu ifadeleri kullandı:

"Yarın 24 Ocak ve Tehlike Altındaki Avukatlar Günü. Bu uluslararası gün ne yazık ki 2012 ve 2019 yıllarında avukatların çalışmaları engellendiği ve tehlike altında oldukları kabul edildiği için Türkiye’deki avukatlara yani bizlere ithaf edilmişti. Bir ülkenin hakimleri ve savcıları yürütme erkine bağlıysa savunma tehlikededir. Savunma tehlikedeyse, baroların bağımsızlığı ihlal ediliyorsa, artık hukukun üstünlüğünden, adalete erişimden, adil yargılanma hakkından, yasalar önünde eşitlikten, insan haklarına saygıdan bahsedilemez. 2019'da Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliği (ELDH) 'Tehlikedeki Avukatlar 2019' başlıklı raporunda Diyarbakır Barosu Başkanı olduğu dönemde kameralar önünde öldürülen Avukat Tahir Elçi’yi anmış, meslektaşımız Avukat Ebru Timtik’in de içinde bulunduğu, insan hakları savunuculuğu yaptıkları için tehlike altında olan, tutuklu avukatların isimlerine yer vermişti. O günden sonra ne değişti? Aynı tehlike meslektaşımız Ebru'yu aramızdan aldı ve şimdi de insan hakları savunucusu meslektaşımız Avukat Dilek Ekmekçi'yi yok etmeye çalışıyor. Yetimhanelerde büyüyen kız çocuklarını istismara maruz bırakılmasını araştırmasının akabinde sosyal medya paylaşımlarının kamu görevlilerini hedef aldığı ve kamu düzenini tehdit ettiği öne sürülerek tutuklandı ve meslektaşımız hala hukuka ve insan haklarına aykırı şekilde tutukluğu devam ediyor. Ne değişti? Tahir Elçi suikastınının arkasındaki güç odakları gerçek failler soruşturulmadı, göstermelik yargılananlar ise cezalandırılmayarak ödüllendirildi. Şiddet politikaları sonucu çok sayıda meslektaşımız saldırıya uğradı ne yazık ki kaybettiğimiz meslektaşlarımız oldu. Avukata şiddet sistematik şekilde sürerken insan hakları mücadelesi veren avukatlar, baro yöneticileri yargılanarak, susturulmaya çalışıldı. Bu süreçte değişen sadece tehlikenin boyutunun artması oldu. Hukuku baskı ve sindirme aracı olarak kullananlar, ülkedeki farklı düşünen tüm kurum ve kişileri susturmak ve sindirmek için önce avukatları ve baroları yok etmek istemektedir. Kuvvetler ayrılığının yok edilmesi aynen şu an olduğu gibi siyasi iktidarın bağımsız yargıyı katletmesi demektir."

"Baroların üzerinde egemenlik kurulmasına müsaade etmeyeceğiz"

Dünyanın dört bir yanında hukukçuların aynı baskılara maruz kaldığını ifade eden Şimşek, mücadeleye devam edeceklerini ifade ederek şöyle konuştu:

"2025 yılı Belarus'taki meslektaşlarımıza tehlike altında oldukları için atfedildi. Tehlike altındaki avukatların yaşadıkları ülkelerde görüldüğü üzere maruz kalınan uygulamalar hep benzerdir ve bu tehlikeler maalesef ki bir sonraki yeni ülke belirlene kadar tükenmemektedir. O ülkelerdeki meslektaşlarımız mücadelelerini sürdürmektedir. Türkiye'de de tehlike bizim için devam ediyor ve mücadelemizi her geçen gün vazgeçmeden, korkmadan büyüterek sürdürüyoruz. İzmir Barosu olarak 23 Ocak gününü ‘Adalet için Mücadele Günü’ ilan ediyor, dünyanın her neresinde olursa olsun insan hakları için avukatlık mesleğinin itibarı ve gereği için mücadelesini sürdüren avukatlara ve barolara ışık tutmak istiyoruz. Depremde, selde ölenlere doğal afet sonucu madende, yangında hayatlarını kaybedenlere kaza sonucu öldü denilmesin diye susmayacağız! Grand Kartal Otelde ölenler için bir günlük yasla yetinmeyeceğiz. Sorumluların cezalandırılması için, çocukların istismar edilmemesi kadınların yaşaması için hak ihlallerine son verilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Muhalifin, haksızlığa uğrayanın sesi olmak için biz avukatlar, hak savunucuları varız! Bu ülkenin adalet için avukatlara ve barolara ihtiyacı var. Baroların üzerinde egemenlik kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu karanlık elbet dağılacak, bu ülke bir gün aydınlığa uyanacaktır. Savunma susmadı susmayacak!”