Mahmut Tanal: "Harran Üniversitesi’nin rektörü ve başhekimi, sistemi iflasa sürükleyen birer klinik vaka örneğidir"

Mahmut Tanal: "Harran Üniversitesi’nin rektörü ve başhekimi, sistemi iflasa sürükleyen birer klinik vaka örneğidir"

(ANKARA) - CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Harran Üniversitesi rektörü ve başhekiminin usulsüzlüklerine dikkat çekerek, "Harran Üniversitesi’nin başında bulunan rektör ile hastane başhekimi artık yalnızca yönetsel birer figür değil; sistemi iflasa sürükleyen birer klinik vaka örneğidir" dedi.

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Harran Üniversitesi Hastanesi’ne dair CİMER’e yapılan şikayetlerin, sağlık sisteminin nasıl çürüdüğünü gözler önüne serdiğini belirtti. Şikayetleri sıralayan Tanal, "Muayene sonrası hastaya 2 bin 500 TL’lik 'özel ilaç' satışı, ameliyat için 70 bin TL 'kayıt dışı ödeme' talebi, MR raporlarının aylarca teslim edilmemesi, doktorun yanında görevli hemşirenin, 'parayı vermezsen ameliyat yok' tavrı, 'polip ameliyatı' için hastaya devlet hastanesinde ücret dayatılması, bir hastanın ölümüne sebep olan ihmalin raporla örtülmeye çalışılması... Bu bir hastane değil, bu bir çıkar şebekesidir! TCK 250. madde: rüşvet. TCK 257. madde: görevi kötüye kullanma. TCK 83. madde: ihmalle ölüme sebebiyet" ifadelerini kullandı.

Anayasa'nın 56. maddesine göre, herkesin, sağlıklı yaşam hakkına sahip olduğunu vurgulayan Tanal, şöyle devam etti:

"Devlet, bu hakkı sağlamakla görevlidir. Ama bu devlet hastanesinde vatandaşlardan ameliyat için para toplanıyor! Fakir halkın çaresizliği sömürülüyor! Bu suçtur! Bu anayasal bir hak ihlalidir! Bu siyasal bir çürümedir! YÖK, Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere tüm yetkili kurumlar derhal bu iddiaları incelemeli, sorumlular hakkında cezai işlem başlatmalıdır. Aksi halde bu suçu örten herkes tarih önünde de, hukuk önünde de hesap verecektir! Şanlıurfa halkı sahipsiz değildir! Hastaneler ticarethane, doktorlar tahsilat memuru değildir! Bu kirli düzene teslim olmayacağız!

Harran Üniversitesi’nin başında bulunan rektör ile hastane başhekimi artık yalnızca yönetsel birer figür değil, sistemi iflasa sürükleyen birer klinik vaka örneğidir! Yönetim anlayışlarıyla üniversiteyi ve hastaneyi çürütmüş, kamu zararına işleyen kapalı bir çıkar düzeni kurmuşlardır! Akademik kadrolara mobbing, kayıt dışı ameliyat paraları, kamu malı usulsüzlüğü, CİMER’e yansıyan rüşvet, tehdit, etik dışı ilişkiler, öğrenci güvenliğini yok sayan ihmal, basına yansıyan ihale skandalları, bu kapalı çarkın artık sabit delilleridir!

"Bunları görevde tutmak, suça ortak olmaktır"

Bu kişiler, hukuki ve ahlaki anlamda görevde kalamaz. Bunları görevde tutmak, suça ortak olmaktır! YÖK, Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı artık tercihini yapmak zorundadır. Ya bu çürümüş düzeni koruyacaksınız ya da görev ve sorumluluğunuzun gereğini yapacaksınız! Denetlenmeyen kamu kurumu olamaz! Üniversite yönetimleri devletin denetiminden, hukukun gözetiminden muaf değildir!

Harran Üniversitesi’ni kapalı bir devreye, rant alanına çeviren bu zihniyetin kökünden temizlenmesi kamu yararının gereğidir! Rektör ve başhekim görevden alınmalıdır! Aksi halde bu suç düzeninin sorumlusu artık yalnızca onlar değil, YÖK’tür, Sağlık Bakanlığı’dır, Cumhurbaşkanlığı’dır! Şanlıurfa halkı, öğrenciler, hastalar yalnız değildir! Bu çarka çomak sokacağız! Bilim yeniden kazanacak, hukuk yeniden işleyecek!”