Mersin’de İmamoğlu’na destek mitingi… Vahap Seçer: “Biz yanımıza halkımızın gücünü aldık”

(MERSİN) - Mersin’de vatandaşlar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını protesto etmek için düzenlenen Dayanışma Mitingi’nde buluştu. Mitingde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Bizim anlayışımızda en büyük güç millettir. Biz yanımıza halkımızın gücünü aldık. Bütün dertleri bizleri korkutmak ama biz korkmuyoruz, buradayız” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepkiler büyürken; Mersin’de de dün akşam Dayanışma Mitingi düzenlendi.
Mitinge CHP Mersin Milletvekilleri Gülcan Kış, Talat Dinçer ve Hasan Ufuk Çakır, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür ve yönetimi ile Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa ve Anamur Belediye Başkanı Durmuş Deniz, CHP ilçe başkanları ile birçok siyasi parti, sendika ve meslek odasının temsilcileri katıldı.
Kentin dört bir yanından gelen yurttaşların alanı doldurduğu dayanışma mitinginde coşkulu kalabalık ellerinde, “Karanlık ne kadar derinse şafak o kadar yakındır” , “Hak, hukuk, adalet”, “Gücünüz yetmez çünkü biz milletiz” , “Kurtuluş yok tek başına hep beraber ya hiçbirimiz”, “CHP başaracak milletin hakkı milletin olacak” , “19 Mart darbesine teslim olmayacağız” yazılı dövizler taşıdı.
CHP Mersin İl Örgütü’ne Mersin’deki her görüşten insanı kardeşçe yaşama azmi, hak, hukuk, adalet ve demokrasi adına bir araya getirdiği için teşekkür eden Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Bugün ortak gayemiz Türkiye’dir. Cumhuriyet Halk Partisi güçlü bir partidir. Yüz yıl önce bir halkı yok etmek isteyenlere karşı o halkın umudunu ve inancını yeniden yeşerten Cumhuriyet Halk Partisi, bugün de aynı görevi yapacak. Biz inançlıyız, halkımıza güveniyoruz. Bizim anlayışımızda en büyük güç millettir. Biz yanımıza halkımızın gücünü aldık. Haklıyız, onun için bağırıyoruz, sesimiz yüksek çıkıyor ve haykırıyoruz. Bağırmaya, haykırmaya, sesimizi duyurmaya devam edeceğiz.”
Seçer; vatandaşların büyükşehirde ve ilçelerde CHP’li belediye başkanlarını seçtiğini ve onlara güvendiğini sözlerine ekleyerek, “Demokrasi galip geldi. Halkı düşünen, yanında olan, onun derdiyle dertlenen belediye başkanlarını seçtiniz. Sizlere müteşekkiriz. Sizlere layık olabilirsek ne mutlu bize. Bu sorumluluk bilinciyle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.
“Bütün dertleri bizi korkutmak ama korkmuyoruz”
Tüm Türkiye’de CHP’li belediye başkanlarının başarılı hizmetlere imza attığını kaydeden Seçer, iktidarın CHP’li belediyelerin başarılarını engellemeye yönelik çabaların farkında olduklarını belirterek, “Bütün dertleri bizleri korkutmak ama biz korkmuyoruz, buradayız” ifadelerini kullandı.
Seçer, toplantı ve yürüyüşün vatandaşların anayasal hakkı olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
“Anayasal hakkımızı kullanıyoruz ve buradayız. İzin almaksızın ama şiddete de başvurmaksızın, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabiliriz. Biz barışsever insanlarız, kardeşlikten yanayız ve ‘savaşa hayır’ diyoruz. Hangi etnik yapıdan, inanç grubundan ve siyasi görüşten olursak olalım biz Anadolu insanıyız. Biz bu topraklarda bin yıldır yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz. Ay yıldızlı al bayrağın altında, Mustafa Kemal’in izinde, inadına kardeşçe yaşayacağız.”
İktidarın belediyelerin başarısını durdurabilmek adına birçok belediyeye kayyum atadığına dikkati çeken Seçer, İmamoğlu’nun Türkiye’yi yönetmeye talip olmasının da iktidarın işine gelmediğini belirterek, şöyle devam etti:
“Biz; hak, hukuk devleti, demokrasi ve ifade özgürlüğü istiyoruz”
“Ekrem Başkan İstanbul için çalışıyor. Şimdi de ‘Ben Türkiye’yi yönetmek istiyorum, böyle bir iddia ortaya koyuyorum’ diyor. Tabi iktidarın işine gelmiyor. Çünkü yenileceklerini bildikleri için işlerine gelmiyor. ‘Ne yapalım. Bunlar bizden hızlı koşuyor. Bizden daha çok çalışıyor, halk bunların yanında, halk bunları seviyor. O zaman iktidarımızın gücünü kullanalım. Hak, hukuk, adaleti bırakalım bir kenara. Bunları derdest edelim. İktidarın gücüyle kurumları bir aparat olarak kullanalım’ diyorlar. Oysa biz; hak, hukuk devleti, demokrasi ve ifade özgürlüğü istiyoruz. İstediğimiz her medeni insanın, her evrensel toplumun istediğidir.”
Gelişen dünya ile hakkı, hukuku, bilimi, irfanı ortadan kaldırarak rekabet edilemeyeceğinin altını çizen Seçer, şunları kaydetti:
“Biz buradayız, dimdik de ayaktayız”
“Çocuklarımız umudu yurt dışında arıyor ama merak etmeyin biz buradayız, dimdik de ayaktayız. Hiç endişeniz olmasın. Bu vatan atalarımız tarafından oturulduğu yerde kurulmadı. Daha geçtiğimiz gün Çanakkale Zaferi’ni andık, duygulandık. Kürt'ü, Türk'ü, Arap'ı, Çerkes’i, Boşnak’ı Anadolu coğrafyasında Osmanlı’nın tüm tebaaları emperyalizme karşı mücadele etti. Şimdi ayrıştırmaya çalışıyorlar. Buna gelmeyeceğiz. Bizim atalarımızın kanında, gücünde, inancında bağımsızlık var, bağımsız Türkiye, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti var. Ekrem Başkan’ımızın sevgili eşleri Dilek Hanım’ı ve çocuklarını ziyaret ettim. Onların yanında olmak, üzüntülerini paylaşarak azaltmak için orada oldum. Yol arkadaşlığı, mücadele arkadaşlığı budur. Çalışacağız, çalışmadan başarı olmaz. Umudunuzu diri tutun.”
Anayasa karşısında Cumhurbaşkanı’ndan vatandaşa kadar herkesin eşit birer yurttaş olduğunu hatırlatan Seçer, şunları dile getirdi:
“Demokrasimiz, tarihimizin en sancılı, en buhranlı günlerini yaşıyor”
“Hiçbirimizin suç işleme özgürlüğü yok. Bizim alnımız açık, başımız dik, hiçbir şeyden korkmuyoruz. Ama bu ülkede hukuk olduğuna, yargının bağımsız ve tarafsız olduğuna, siyasetin başta yargı olmak üzere kurumlar üzerinde vesayetinin olmadığına inanmıyoruz. Demokrasimiz, tarihimizin en sancılı, en buhranlı günlerini yaşıyor. Buhran krizden de ötedir. Ekonomik kriz anidir, akuttur, çözülür ama buhran kronikleşmiş bir krizdir. Zamanla artık taşlaşmıştır, tahkim olmuştur. Bunu söküp atmak azim ister, yürek ister. Bu yürek, bu azim bu halkta var, bizler de var. Bunu tersine döndüreceğiz.”
“Her geçen gün bir hukuk garabetiyle uyanıyoruz”
Ülkede her geçen gün yeni bir hukuk garabeti ile karşılaşıldığını söyleyen Seçer, birçok şehirde getirilen toplantı ve yürüyüş yasaklarının hak gasbı olduğunu kaydetti. İnsanların itirazlarını dile getirmelerinin anayasal hak olduğunu aktaran Seçer, “Bırakın insanlar varsa içlerindeki şikayeti hatta varsa öfkeyi söylesinler. Biz nasıl demokrat olacağız? Biz dünyada demokrasiyle mi anılacağız, otokrasiyle mi anılacağız? Biz demokrasiyle anılacağız” diye sordu.
“150 yıllık Türkiye’nin demokrasi tarihine darbe vuruyorsunuz”
Türkiye demokrasi tarihinin sancılar, acılar, darbeler, gözyaşları, siyasal cinayetler, ağlayan analar, baharında sönüp giden gençlerle dolu olduğunu dile getiren Seçer, “Demokrasi küçük bir bebek gibi şefkatle büyütülür. 150 yıllık Türkiye’nin demokrasi tarihine darbe vuruyorsunuz, ona kastediyorsunuz. Yapmayın bunları. Bu ülke için, çocuklar için, geleceğimiz için yapmayın” dedi.
Alanı dolduran on binlerce insanın tamamının sadece CHP’liler değil; DEM Parti, MHP, İYİ Parti, AK Parti, Saadet Partisi ve Zafer Partisi’ne destek verenlerin de olduğunu belirten Seçer, şöyle tamamladı:
“Türkiye’yi Mersin gibi yapacağız”
“Gönlü demokrasiyle atan, bugüne kadar ne yapmışsa yapmış, kime oy vermişse vermiş ama bugün geldiği noktada ‘Yeter artık! Bu ülkede hak, hukuk, adalet istiyoruz’ diyen bütün yurttaşlarımı burada görüyorum. Onun için size saygı duyuyorum. Onun için Mersin’i kardeşlik, birlik ve beraberlik kenti yaptık bugüne kadar. Bundan sonra da yapacağız. Mersin’i örnek göstereceğiz. Türkiye’yi Mersin gibi yapacağız. Pazar günü sandığa gideceğiz, demokrasinin gereğini yerine getireceğiz. En büyük güç, milletin, halkımızın gücüdür. Biz halkımızın gücünü yanımıza almışız. Halkımızın sevgisini, saygısını, onun hayır dualarını almışız. Biz kimseden korkmayız, yılmayız. Bir ölür, bin doğarız. Biz halkız, hepimiz kardeşiz. Her şey çok güzel olacak.”
CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür ise iktidarın siyasi ömrünü uzatmak için halkın iradesine saldırdığını ifade ederek, şunları belirtti:
“Bu mücadele 86 milyonun mücadelesidir”
“Ülkemizi ekonomik yıkıma sürükleyen, halkımızı açlığa, yoksulluğa, adaletsizliğe mahkûm eden bu iktidar, siyasi ömrünü uzatmak için halkın iradesini ve seçtiklerini hedef alıyor. Devletin gücünü, yargıyı, halkını, halkın seçtiklerini sindirmek için kullanıyor. Halkımız 31 Mart’ta sandıkta gösterdi ki; halk, ülkeyi açlığa ve yoksulluğa mahkum eden bu iktidarı artık istemiyor. Yolun sonunun geldiğini gören iktidar seçimle kazanamadığı belediyeleri bugün zorbalıkla ve hukuksuzlukla ele geçirmeye çalışmaktadır. Zorla ele geçirmeye çalışılan aslında halkımızın iradesi ve oylarıdır. Buna izin vermeyeceğiz. Bu mücadele 86 milyonun mücadelesidir. İlk genel seçimde şu an o saltanatın sürdürüldüğü saray halkımızın olacak ve Çankaya Köşkü’ne Cumhuriyet Halk Partili bir Cumhurbaşkanı geçecek. Bunun sözünü hep beraber veriyoruz.”
Dayanışma Mitingi’nde CHP Mersin Milletvekilleri Gülcan Kış, Hasan Ufuk Çakır ve Talat Dinçer de birer konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından Başkan Seçer, CHP Mersin İl Başkanı Ömür ve ilçe belediye başkanları sahneye çıkarak yurttaşları selamladı.