Muğla'da Nurhayat Karakaş'ın hayatını kaybettiği hidrojen gazı dolum tesisindeki patlamayla ilgili davanın duruşması ertelendi
ESMA TURAN
(MUĞLA) -Muğla'nın Menteşe ilçesinde hidrojen gazı dolum tesisinde meydana gelen patlamada Nurhayat Karakaş’ın hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın üçüncü duruşması, tüpün neden patladığına dair beklenen rapor gelmediği için 18 Aralık’a ertelendi.
Menteşe'ye bağlı Bayır Mahallesi’nde hidrojen gazı üretim ve dolum tesisinde, 15 Temmuz 2023 saat 09.00 sıralarında bir patlama meydana gelmiş, patlamada dolum yapan 2 işçi yaralanmıştı. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan 25 yaşındaki Nurhayat Karakaş hayatını kaybetmiş, vücudunda üçüncü derece yanık oluşan Tuncay Ü. ise tedavisinin ardından taburcu edilmişti. Yapılan incelemelerin ardından patlamanın dolum sırasında yaşanan gaz kaçağından kaynaklandığı tespit edilmişti. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında iş yeri sahibi Ali Babur ile oğlu Akın Babur, ‘taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme’ suçundan tutuklanmıştı.
İlk duruşmada tutuklu sanıklar tahliye edildi
Patlamaya ilişkin açılan davanın geçtiğimiz yıl aralık ayında yapılan ilk duruşmasında savcılık, baba ve oğlunun tutukluluk halinin devamını talep etmiş, mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tahliyesine karar vermişti. Mahkeme heyeti, şüpheli olarak adı geçenlerle ve olayla ilgili olarak savcılık tarafından alınacak kapsamlı raporun beklenmesine karar vererek, duruşmayı 27 Mart 2024 tarihine ertelemişti. Davanın ikinci duruşmasında mahkeme heyeti, tüpün neden patladığına dair ana raporun beklenmesine karar vererek duruşmayı 5 Temmuz'a ertelemişti.
Beklenen rapor gelmedi, duruşma ertelendi
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, davanın üçüncü duruşması bugün yapıldı. Beklenen ana rapor gelmediği için duruşma 18 Aralık’a ertelendi. Duruşma sonrası ANKA Haber Ajansı’na konuşan Nurhayat Karakaş’ın aile avukatı Didem Alaca, dosyaya ön rapor sunan bilirkişinin duruşmada iş yerinin kusurlu olduğunu ifade ettiğini söyledi.
Alaca, şöyle konuştu:
“Dosyamıza ön rapor sunan iş güvenliği uzmanı bilirkişi, duruşmada tanık olarak dinlendi ve bilirkişi gayet bilinçli ve kendinden emin bir şekilde bütün dosyayı ve evrakı incelediğini, bu inceleme sonucunda raporunu sunduğunu ve iş yerinin kusurlu olduğunu net bir şekilde mahkemeye ifade etti. Yani işverenlerin kusurlu olduğu bilirkişi tarafından ifadesi ile birlikte kanıtlanmış oldu. Fakat yine de bir ana rapor alınması gerekiyor. Ana rapor gelmedi. Biz artık ya mevcut rapora göre karar verilsin ya da ana raporun alınması için savcılığa, bunun akıbeti sorulsun ya da ön rapor gereğince hüküm kurulsun ya da Ağır Ceza Mahkemesince bir rapor alınsın talebinde bulunduk. Mahkeme, Cumhuriyet Savcılığına alınması istenen raporun akıbetinin sorulmasına karar verdi. Bizim aile olarak maddi ve manevi zararımız hala işveren tarafından, iş yeri tarafından karşılanmış değil. Mağduriyetimiz devam etmekte olayın üzerinden 1 yıla yakın zaman geçti. Alınmış bir rapor var ama yine de rapor alınması için dosya bekliyor. Aile perişan halde. Hala suçlular cezaevine girmiş değil ya da herhangi bir ödeme yapılmış da değil. Ailemiz mağdur durumda. Biz sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
